Mahkemece, dava dışı köy tüzel kişiliğince açılan dava sonunda taşınmazın mera olduğu belirlenerek tapunun iptal edildiği, davacının tapu iptal davasının kesinleştiği tarihteki raiç bedel ile yaptığı masrafları isteyebileceği, davacının takas talebinden vazgeçtiği gerekçe gösterilerek asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile toplam 1.596.756,00 TL'nın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının taşınmaz için yaptığı 24.796,30 TL masrafında davalıdan tahsiline, takasla ilgili talebin reddine, davacının asıl davadaki istirdat talebinin tahsiline karar verilen miktar içinde değerlendirilmesi nedeniyle menfi tesbit talebinin konusuz kaldığından bahisle menfi tesbit talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ile ihbar edilenler tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre mahkeme...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacılar, davalılar ile aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca kendi edimlerini eksiksiz yerine getirdiklerini davalıların sözleşmeye aykırı davrandıklarını sözleşme gereği teslim edilen 7 adet çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tesbitini istemişler, birleşen dava ile taleplerini istirdada dönüştürmüşlerdir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar hükmü temyiz ettikten sonra 8.5.2009 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildiren dilekçe vermişlerdir....
Mahkemece, davalının aldığı kira parasının mahsubu sonucunda davacının 243.77 YTL dışında borcunun bulunmadığı gerekçesiyle 7.216.63 YTL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Menfi tesbit davalarında kural olarak ispat yükü davalıda olup, davalı alacaklının alacağın varlığını yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Davalının icra takibinde istediği 7500 DM'ın, 31.7.2000 tarihli harici sözleşme uyarınca davacıdan satın aldığı tapulu taşınmaza karşılık verildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davalı, davacıya ait taşınmazı davacıya teslim ettiğini, sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle davacının bu parayı iade etmesi gerektiğini savunmuş, davacı ise bu paranın davalının aldığı kiralara sayılarak taşınmazı tahliye ettiğini iddia etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki 29.4.2004 tarihli sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıdan faturaya dayalı alacağı olduğunu, davalının bu borcunu ödemediği gibi, alacağın tahsilini geciktirmek amacı ile Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açıp davanın mahkemece reddedildiğini, müvekkilinin alacağının tahsili için takibe geçtiğini, ancak itiraz nedeni ile takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tesbit-itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince duruşmasız, davacı-karşı davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, miktar yönünden bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkili ...'un davalı bankanın kredi müşterisi, diğer davacı ...'...
Davacı vekili dava dilekçesi ile menfi tesbit talepli davayı açmış ise de; dava dilekçesinden ve ekli belgelerden davacı vekili tarafından dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığı, arabulucuya başvuru yapıldığına yönelik herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı, zorunlu arabuluculuk başvuru yoluna gidilmeksizin davanın ikame edildiği ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin içtihadını sunarak menfi tesbit davası yönünden arabuluculuğa başvuru aranmaması gerektiğini belirterek ara karardan dönülmesi talep edilmiştir. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Dolayısıyla davanın konusu yine bir alacağın varlığı/yokluğu noktasında toplanmaktadır....
. 3-Mahkemece, menfi tesbit davasının tefrik edildikten ve ayrı esasa kaydı yapıldıktan sonra, tasarrufun iptali davasının diğer ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması halinde koşullarının bu davanın tasarrufun iptali davasının ön koşulu olan gerçek bir borç ilişkisinin varlığını etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi isabetli görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :17.3.2005 Nosu :243-187 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine daha önce menfi tesbit davası açtığı ve yargılama sonucunda davalının kredi sözleşmesi nedeniyle müvekkilinden fazla tahsilatta bulunduğunun tesbit edildiği ve hükmün Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiğini, müvekkilinin bu nedenle davalı bankadan alacaklı olduğunu bu bedelin tahsili için girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; bono iptali ve menfi tesbit istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,31.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı, davada kira sözleşmesinin iptali değil, sözleşmenin feshinin talep edildiğini, davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davalı idareye ait taşınmazın teras katındaki reklam yeri 12.3.2004 başlangıç, 31.12.2004 hitam tarihli olarak davacıya kiralandığını, 16.1.2005 tarihli ek sözleşme ile de 2005 yılı aylık kirasının 11.300 YTL olarak belirlendiğini, sözleşme hükümlerine göre belediyeden izin alamasa dahi kira bedelini ödemeyi kabul ettiğini savunarak davanın görev ve esas yönünden reddini dilemiştir. Mahkemece, mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine, davanın talep halinde görevli ve yetkili Beyoğlu Nöbetçi Sulh Hukuk Hakimliğine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....