Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama ile de kabul edildiğini, mahkemece ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dışı ... tarafından açılan dava sonucunda müvekkili şirketin 1.150.000,00 TL tazminat ödemeye mahkum edildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı şirketin kusurlu hareketi ile müvekkili şirketin zarara uğradığının açık olduğunu belirterek lik derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat, talep ise ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.12.2003 gününde verilen dilekçe ile intifa ve irtifak hakkı şerhlerinin terkini ve Hazine adına yazılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 22.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 9.3.1998 tarihli görev verilmesine ilişkin imtiyaz sözleşmesine dayalı çekişmeli taşınmazlar tapu kaydında davalı şirket lehine mevcut intifa ve irtifak hakkına ilişkin şerhlerin kaldırılması ve bu şerhlerin maliye hazinesi adına yazılması istemiyle açılmıştır....

      Şube Müdürlüğü arasında yapılan eser sözleşmesi niteliğindeki tahmil tahliye sözleşmesinden kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 09.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Kadastro Mahkemesi de; kadastro tespitine itiraz ile meni müdahale davasını bu davadan tefrik ederek, meni müdahale istemi ile ilgili olarak 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesi uyarınca bu tür davalara genel mahkemelerde bakılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur Kadastro Mahkemesince satışın kira sözleşmesi içerikli olduğu gerekçesi ile,Kadastro Kanununun 25. maddesine dayanılarak görevsizlik kararı verilmiş ise de, kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazların aynına ilişkin olarak taşınmazlar hakkındaki satışların geçersiz olduğu iddiası ile açılan meni müdahale davası olup, anılan Yasanın 25 ve 27. maddeleri uyarınca Kadastro Mahkemesinde bakılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 5.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, meni müdahale ve ecrimisil istemine ilişkin olarak açılmış, yargılama sırasında meni müdahale davası bu davadan tefrik edilerek, iş bu davaya ecrimisil istemine ilişkin olarak devam edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce; davaya konu taşınmazlar ile ilgili olarak yargılama sırasında kadastro tutanağı düzenlenmesi ve Kadastro Mahkemesine gönderilmesi nedenleriyle görevsizlik kararı verilmiştir....

            vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacı yararına icra takibine konu alacaklar toplamı üzerinden vekalet ücreti ve harca hükmedilmiştir. Burada dava değerinin ne olduğu hususunun saptanması gerekir. Kesinleşmiş bir icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için bu yolda talepte bulunana alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara icra müdürü tarafından hukuken el konulması olarak tanımlanan kesin hacizde haciz alacaklısı üzerine haciz koydurduğu hak ve alacaklar üzerinden alacağına ulaşmaya çalışır. Hemen belirtmek gerekirki üzerine haciz konulan taşınmaz ancak değeri kadar miktar ile borcu karşılayabilir. Bir diğer yönden değerlendirme yaptığımızda da şerhin terkinini isteyen kişi mülkiyetinde olan taşınmazın haciz alacağının karşılanması için taşınmazının satışını şerhin terkini ile engellemeye çalışmakta ve mülkiyet hakkını korumak istemektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Gürün Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, meni müdahale ve inşaatin kal’i istemine ilişkin olarak açılmış, yargılama sırasında meni müdahale davası bu davadan tefrik edilerek, iş bu davaya inşaatin kal’i istemine ilişkin olarak devam edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak yargılama sırasında kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup, dava açıldıktan sonra davacı vekili ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece her iki talebin de reddine karar verilmiş, kamu düzenine ilişkin herhangi bir eksiklik görülmemiş, davacı belli bir miktar alacağının tahsilini talep ettiğinden, talep konusu da yargılama sonucunda kesinleşeceğinden alacak muaccel olmadığından, her iki talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı avukatının istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine karar verilmesi kanaatine varılmıştır....

                  Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekilinin karar düzeltme istemine ilişkin dilekçesi ile tüm dosya içindekilerin yeniden incelenmesi sonucunda; dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut tüm şerhlerin bedele yansıtılması yerine salt haciz şerhleri bedele yansıtıldığı halde kararın onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.03.2011 gün ve ... sayılı onama kararının kaldırılmasına, Dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde mevcut tüm şerhlerin bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerekirken gerekçeli kararda salt "haciz şerhlerinin" bedele yansıtılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın (1) nolu hüküm fıkrasında dokuzuncu satırında yer alan "haciz şerhlerinin bedel üzerine kaydırılmasına sözleri yerine "tapuda bulunan tüm şerhlerin bedele...

                    K A R A R Davacılar, harici sözleşme ile satın aldıkları taşınmaz üzerine ev yaptıklarını, ancak davalının açtığı meni müdahale davasının kabul edildiğini öne sürerek tapunun kendileri adına tesciline karar verilmesini, birleştirilen dosyada tescil talebi uygun bulunmadığı takdirde bina değerinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacıların 2.3.19992 tarihli harici sözleşmeyle davalıdan 17.500.000 liraya arsa satın aldıkları ve üzerine dava konusu iki katlı binayı yaptırdıkları uyuşmazlık konusu değildir. Davalı tarafından davacı aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/350 esas sayılı dosyasında meni müdahale davası açılmış ve bu dava mahkemece kabul edilerek 8.5.1999 tarihinde kesinleşmiştir. Davacılar bu davayı açarak tapunun adlarına tescilini veya bina değerinin ödenmesini istemişlerdir....

                      UYAP Entegrasyonu