Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketinin ticaret sicil adresi olduğu, tüzel kişiye ait adreste borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 28.09.2015 olarak tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Taşınmazların ilamsız icra yolu ile tebliğine ilişkin takipte borca itirazların icra dairesine yapılması gerekirken, icra mahkemesine yapılması usulsüz olup mahkemece borca itirazların bu nedenle reddi yerine, süreden reddi doğru değil ise de bu istem sonuçta reddedildiği için bozma sebebi yapılmamıştır....

    süreden reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....

      Davacının usulsüz ödeme emri şikayet tarihi 10/12/2018 tarihi olup, icra müdürlüğüne itiraz dilekçesini sunduğu tarih 12/11/2018 dir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürme şikayeti, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz olduğunu öğrenme tarihi 12/11/2018 tarihi olduğu anlaşıldığından şikayetin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı" gerekçesi ile davacının davasının süre yönünden reddine, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

      GEREKÇE: Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait (örnek 13) takipte, borçlu vekili tarafından tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle öğrenme tarihinin 25.08.2020 olarak tespiti, gecikmiş itirazlarının kabulü, icra müdürlüğünün 01.09.2020 tarihli itirazın süresinde olmadığından bahisle itirazın reddine dair kararının iptaline karar verilmesini talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, şikayeti reddine karar verilmesi üzerine davacı -borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2020 NUMARASI : 2020/47 ESAS 2020/242 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 2....

      GEREKÇE : Uyuşmazlık davacı borçluya ait aracın engelli aracı olduğundan haczedilmezlik şikayeti ile haczin kaldırılması talebinin reddine dair memur muamelesini şikayet niteliğindedir....

      Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak davası ile İİK 16.maddeye göre açılmış memur muamelesini şikayete ilişkindir. İstihkak ve şikayet davaları süre,harç,yargılama prosedürü ve temyiz inceleme yeri yönünden farklı usule tabi olduğundan mahkemece davacı 3.kişi tarafından açılan istihkak davası ile şikayet davasına ayrı ayrı bakılması gerekirken davaların birleştirilmesi doğru görülmemiştir.Mahkemece davalar tefrik edilerek yargılamaya istihkak ve memur muamalesini şikayet olarak ayrı ayrı bakılmalı ve sonucuna göre ayrı ayrı karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı kişiye geri verilmesine 03.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir....

        Davacılar istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin birden fazla şubesi olduğunu, Çanakkale içinde iki şubesi olduğunu, bunların Çanakkale ve Lapseki şubeleri olduğunu, davalının Lapseki şubesinde çalıştığını, şirket merkezinin de İstanbul olduğunu, Lapseki şubesinin icra kanalıyla satıldığını, ödeme emri tebligatının İstanbul adresine yapılması gerekirken Çanakkale adresine yapılmasının usulsüz olduğunu, ilamlı icra takibinde usulsüz tebligat yapılabileceğinden davanın reddine karar verilmesinin tebligat kanununun emredici hükümlerinin yok sayılması olduğunu bu nedenlerle kanuna, esasa ve usule aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İşçi alacağının tahsiline yönelik ilamın Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2019/194 e sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu edildiğini ve ödeme emri borçlu şirketin İsmetpaşa Mah. Onurcan Sok....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek; yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, buna dayalı kesinleştirme ve haciz işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu, verilen kararın yerinde olmadığını ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebliğ, memur muamelesinin şikayeti ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüzel kişilere tebligatın nasıl yapılacağı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 20. ve 21. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre tüzel kişilere tebligat yetkiliye yapılır....

        UYAP Entegrasyonu