Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz haczini dava sırasında öğrenerek meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını, covid-19 salgını nedeniyle takip dosyasını fiziki olarak inceleyemediklerini, takip dosyasında vekaletnameleri bulunmadığından uyap üzerinden de dosyayı inceleyemediklerini, müvekkiline 103 davet kağıdı gönderildiğini haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin gerekçeli kararının tebliği ile birlikte öğrendiklerinden haczedilmezlik şikayeti ile birlikte usulsüz tebligat şikayetini yapamadıklarını, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olduğunu, meskeniyet şikayeti yönünden 103 davet kağıdı tebliğ tarihinin düzeltilmesinin önemli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat, icra memur işlemini şikayet, İİK'nın 58 ve 62. maddeleri uyarınca borca itiraza ilişkindir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2011/12- 177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Somut olayda, davacı açıkça şikayetten vazgeçtiğini bildirmediğinden ilk derece mahkemesince esasa ilişkin değerlendirme yapılarak davacının taleplerine göre hüküm kurulması gerekirken borçlu adına kayıtlı taşınmazın ihalede satıldığı ve ihalenin kesinleştiği gerekçesiyle davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile icra dosyasına sunulan itirazın süresinde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun gerçek kişilere işyerinde tebliğe ilişkin 17. maddesinde; "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde, aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacı borçlunun bildirilen "İstiklal Mah. İmarlı Sok. No:21/23 Kat: Zemin Gürsu/Bursa " adresine gönderilen ödeme emri tebligatının 04/04/2022 tarihinde tanınmadığından bahisle iade edilmesi üzerine, "İstiklal Mah. İmarlı Sok....

    Menfi tespit davasında, usulsüz tebligat nedeniyle borca itiraz süresini kaçıran borçlunun, öğrenmeden itibaren borca itiraz ederek memur muamelesini şikayet yolu ile icra mahkemesine müracaat ederek tebligat tarihinin düzeltilmesini talep etme hakkı olmakla birlikte, aynı süre içerisinde ayrıca menfi tespit davası ile borçlu olmadığının tespitini genel mahkemeden talep edebilir. Borçlunun, memur muamelesini şikayet hakkının bulunmuş olması, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı şeklinde değerlendirilemez. Bu durumda davacının dava tarihinde hukuki yararı bulunduğundan, dava sırasında icra mahkemesi tarafından memur muamelesini şikayet yolu ile ödeme emri tarihinin düzeltilmesi nedeniyle süresinde icra takibine itirazın olduğundan bahisle icra takibinin durmasına karar verilse dahi dava, taraflar arasında borç ilişkisinin olmadığına yönelik genel mahkemede açılan bir dava olduğundan davanın açılması sırasında var olan hukuki yarar, takibin durması ile sona ermez....

      Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına şikayetin kabulü ile muhtıranın iptaline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Alacaklı vekili şikayet dilekçesinde; İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2020/19053 Esas sayılı dosyasından gönderilen muhtıranın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra müdürlüğünün İstanbul 6....

        İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığını, kambiyo senedinde bulunması gereken zorunlu unsurlardan biri olan düzenlenme yeri unsurunun eksik olduğunu, "İstanbul Caddesi Görele Mah Karacasu Sok No 3 2 " ibaresinin idari birim niteliğinde olmadığını, bu durumun senedin kambiyo vasfını etkilediğini, müvekkilince daha evvel 05.07.2022 tarihinde Beykoz İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/435E sayılı dosyası ile icra memur muamelesini şikayet davası açıldığını, işbu davada Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile icra takibine ilişkin bir savunma yapılmamış olsa da, mahkemece dosyaların birleştirilmesi hususunun değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek, icra takibinin İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        No.13 K:1 Kağıthane/İstanbul" adresine örnek 7 nolu ödeme emri ve dayanak belge sureti ekli tebligat " Aynı adreste evrak almaya yetkili daimi çalışan imzasına " şerhli ile tebliğ edildiği, ancak şirket yetkilisinin tebliğ saatinin mutad iş yerinde bulunup bulunmadığının tebliğ memurunca tevsik edilmeden tebliğin memur ve müstahdeme yapılması usulsüz olduğundan bu yöndeki şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E 1991/344 K sayılı ilamında da açıklandığı gibi "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebliğatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir."...

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/127 Esas sayılı şikayet ile İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/143 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığı görülmüştür. Huzurdaki şikayet davası süreye tabidir davacı gerek verdiği cevabi ihtarnamelerle gerekse de sonrasında açtığı davalarla hesap kat ihtarnamesine muttali olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Dolayısı ile usulsüz tebligat yapıldığı gerekçesi ile yapmış olduğu şikayet süreye tabi olduğundan ve davacı şikayetini süresinde yapmadığından bu yöndeki şikayetinde reddi gerekmektedir. Kaldı ki davacı tarafça 15/01/2019 tarihinde Şanlıurfa 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/127 Esas - 2019/267 Karar ( 2021/483 Esas, 2022/12 Karar) sayılı dosyası ile dava açıldığı, her iki davanın taraflarının aynı olduğu ve Şanlıurfa 2....

        UYAP Entegrasyonu