Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan, şikayetçi vekili Av.....’e gönderilen satış ilânının "muhatabın geçici olarak gittiğini muhatapla birlikte çalıştığını beyan eden ehil ve reşit ... …. imzasına tebliğ edildi” şerhi ile 17.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 17. maddesi; “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme karşısında, tebligat yapılacak vekilin o yerde geçici olarak bulunmadığı tebliğ şerhinde belirtildiğinden yapılan tebligat usulüne uygundur....

    Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; usulsüz tebligat iddiası yönünden şikayetin kabulü ile, şikayetçi borçlu muris ...'e yapılan 26.11.2020 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin 23.12.2020 tarihi olduğunun kabul ve tespitine, haczedilmezlik iddiası yönünden şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlu mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....

      Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur. Kural olarak tebligat usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi mevcutken normal yolla tebliğ çıkartılması kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan süresiz olarak şikayet edilebilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesinin ikinci fıkrası gereği tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Bu durumda, şikayetçiye usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmamaktadır Yargıtay 12. H.D.'nin 2022/1767 esas 2022/9334 karar sayılı kararı)....

      Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, şikayete konu ve mahkemece kaldırılmasına karar verilen hacizlerin ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olmadığı, kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, icra mahkemesi kararlarının verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme bulunmadığı da gözetilerek (Yargıtay 12. H.D. sinin 22/06/2020 tarih, 2019/8563 esas, 2020/5245 karar sayılı benzer içtihadı bu doğrultadır) davalı vekilinin de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine T.K'nın 12 ve 13. maddelerine uygun olarak tebligat yapıldığını, tebliğ alan kişinin daimi çalışan olduğunu gösterir SGK kayıtlarının dosyaya sunulduğunu, davacı gerçek kişiye yapılan tebligatta en yakın komşuya sorularak beyanının alındığı ve en yakın komşu haber bırakıldığını açık bir şekilde ifade edildiğini, bu şekilde tebligatların usulüne uygun olmasına karşı mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının usulsüz tebligat şikayetine ilişkin hüküm bakımından kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesini istemiştir....

      İcra Müdürlüğü 2020/ 5022 esas sayılı dosyasındaki ödeme emrinin iptali talebi için memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir. ... 2. İcra Hukuk Mahkemesince, davacı tarafça ... İcra Müdürlüğünün 2020/5022 esas sayılı dosyasındaki ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ettiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ... İcra Hukuk Mahkemesince, davacının ...'de aleyhine başlatılan icra takibine yönelik memur muamelesini ... İcra Mahkemesi nezdinde şikayet ettiği, ancak ... İcra Müdürlüğü yazacağı yerde sehven ... İcra Müdürlüğü ibaresini yazdığı, aşamalarda sunulan dilekçelerde icra takibinin ...'de başlatıldığı, ... İcra Müdürlüğü ibaresinin sehven yazıldığı, bu hususun davalı alacaklının da kabulünde olduğu, şikayet dilekçesine yazılan ... İcra Müdürlüğünün 2020/5022 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde davanın tarafları ile bir ilgisinin bulunmadığı, ... İcra Mahkemesi tarafından verilen yetkisizlik kararının usul ve yasaya uygun olmadığı, davanın ......

        Somut olayda, şikayetçi 3. kişi Fatma Boyraz’a 06.02.2017 tarihinde 103 davet kağıdı tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir. Şikayetçi vekili her ne kadar takipten 13.06.2017 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 14.06.2017 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçi taraf 06.02.2017 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdı üzerine takipten haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 14.06.2017 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen İİK. 16/1. Maddesi gereğince 7 günlük süre içinde davanın açılmadığı anlaşılmakla davacının şikayetinin reddine dair kararın doğru olduğu anlaşılmıştır....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1023 KARAR NO : 2023/1155 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AĞRI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2019/285 ESAS, 2021/28 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen icra memur muamelesini şikayet davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

        icra müdürlüğünce reddedildiğini, ancak haciz müzekkeresinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle maaş haczi müzekkeresine ilişkin usulsüz tebligatın iptaline, usulsüz tebligat nedeni ile öğrenme tarihi olan 08/06/2021 tarihinin tebliğ tarihi kabul edilerek müvekkili şirketin borçlu sıfatının ve hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu