Sayılı dosyada yaptığı usulsüz tebligat tespitine istinaden gecikmiş itiraz başvurusu olduğunu, müvekkilinin usulsüz olduğu mahkeme ilamıyla sübut bulan tebligat nedeniyle yani kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebeple yasal süresi içerisinde takibe itirazlarını sunamadığını, bu kapsamda gecikmiş itiraz başvurularının kabulü gerektiğini, mezkur davayı açmaktaki esaslı iradelerinin takibe itiraz olduğunun izahtan vareste olup, itiraz sürelerinin, usulsüz olduğu kanaatinde oldukları tebligat nedeniyle kaçırılması nedeniyle davanın ikame edildiğini ve geçerli bir itirazın sunulabilmesi adına İstanbul 24. İcra Mahkemesi 2021/789E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık icra memur muamelesini şikayete ve işlemin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP : Davalı alacaklı T3 cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davalının mernis adresine gönderildiğini, davacının usulsüz tebligat yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı borçluya usulüne uygun tebligatın sağlandığını, usulsüz tebligat yapıldığı iddiasının tamamen hukuka aykırı ve kötü niyetli olup alacaklı müvekkilin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, mernis adresinin güncel olup olmadığından davacının sorumlu olduğunu belirterek, şikayetin reddine, takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Öte yandan, muhatap tarafından şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Somut olayda Mahkemece tebligatlar usulsüz kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre tebliğ tarihlerinin düzeltilmesi gerekirken usulsüz tebligat şikayeti hususunda hüküm kurulmaması isabetsiz olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; elektronik tebligat ile tebliğ imkanından faydalanılamayacak hallerde ise 7201 sayılı yasa hükümlerince sair tebliğ yollarının kullanılabileceği belirtilmiş olduğunu, şikayet eden tarafından ileri sürülen bir diğer husus ise takip dayanağı olan bir adet faturanın borçlu şirket tarafından düzenlendiğini, haliyle alacaklı olanın borçlu şirket olduğunu, herhangi bir borçlarının bulunmadığı yönünde olmuş olduğunu, itirazlar alacağın esasına ilişkin olup İİK 16 kapsamında memur muamelesini şikayet yolu ile ileri sürülmesi mümkün değildir zira icra müdürlüğü tarafından tesis edilen bir işlem olmadığını, söz konusu faturaya istinaden borç yönelten taraf alacaklı taraf olduğunu, borçlu tarafın bu yönde bir itirazı var ise bunu menfi tespit davası yolu ile doğrudan tarafımıza yöneltmesi gerekmekte olduğunu, bunun yanı sıra söz konusu fatura kapsamında alacağın esasına girilmesi halinde ise ticari defterlerin incelenmesi, faturanın gereği olan aracın veya...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi İcra memur muamelesini şikayete ilişkin olarak, ... İcra ve ... Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Talep, icra memur muamelesini şikayete ilişkindir. ... İcra Mahkemesince, şikayetin, 5395 sayılı Kanun gereğince ... Aile Mahkemesince verilen kararın icrasına ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Aile Mahkemesince ise talebin icra dairesi işlemine karşı olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İİK'nın 16. maddesinde "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir." hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından, şikayet edenin, ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, şikayet dilekçesinde sınırlı inceleme yetkisine sahip olan mahkemenin görev alanına girmeyen taleplerde bulunulduğu, muhtıraya rağmen somut anlamda icra memur muamelesinin belirtilmediği belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 19.02.2016 tarihinde taşınmaz haczine ilişkin 103 davet kağıdı tebliğ edildiği görülmektedir. Her ne kadar söz konusu tebliğ işlemi de Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca usulsüz yapılmış ise de, 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 19.02.2016 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 15.04.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru 7 günlük sürede değildir....
ın soy isim benzerliği dışında akrabalık ilişkisi bulunmadığı, İİK'nin 99. maddesi uyarınca işlem yapılarak alacaklıya istihkak iddiasının aksini ispat için süre verilmesinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, alacaklının memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece davacının şikayet talebinin reddine karar verildiğine göre, 2. (terditli) talep hakkında da karar verilmesi gerekmektedir. İstihkak davalarına İİK'nin 97/11. maddesi hükmünce genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır....
Sayılı dosyasında da yine şikayete konu takip dosyasından konulan hacizlerin kaldırılması talebi ile şikayet yoluna gidilmiş olup, adi ortaklığın ortağı olan davacının hacizden ve takipten, dolayısı ile tebligattan en geç 20.03.2020 tarihi itibariyle haberdar olmuştur. Ayrıca davacının vekili ile YRM-UNİ Adi Ortaklığının vekili de aynı kişidir. İcra Dosyasında Av. T3 T2 ve T4 ait vekaletname bulunmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesine göre, tebligat usulsüz olsa bile, muhatap tebligatı öğrendiği takdirde tebligat geçerli hale gelir. Mahkemece farklı gerekçe ile tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilmiş ise de, karar sonuç itibariyle doğru olmakla, istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....