"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmaksızın, imzaya itirazın esası incelenerek itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür....
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. 1-Talep, memur muamelesini şikayete ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamının 3. bendinde; icra memur muamelesini şikayette, husumetin, şikayete konu işlemin lehine olduğu kişiye yöneltilmesi gerektiği, hasım gösterilmemesinin ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesinin talebin reddini gerektirmeyeceği, (Yargıtay 12....
İcra Dairesinin 2006/3704 esas sayılı dosyasıyla da ödeme emri tebliğ edildiğini, bu nedenle şikayetin süresinde olmadığını, davacının 12/02/2020 tarihinde icra dairesine sunmuş olduğu dilekçe ile maaşındaki hacizlerin kaldırılmasını istediğini, tebligatların usulsüz olduğu kabul edilse dahi bu nedenden dolayı davacının hem takipten hem de takibin dayanağı olan senetten haberi olduğunun kabulünün gerektiğini, hem memur muamelesini şikayet hem de borca ve imzaya itiraz süresinin 12/02/2020 tarihinde başlayacağını, ancak iş bu davada sürenin geçtiğini belirterek davanın reddine, davacının %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacının Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/204 esas ve 2020/202 karar sayılı dava ile Mersin 7....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; haczin borçlunun tebligat adresinde yapıldığı davacının borçlu şirketin eski ortağı olduğu, vergi kaydı değişmiş olmasına rağmen davacı ve borçlunun aynı işyerini kullandığı haciz sırasında borçluya ait belgelerin bulunduğu mahkemenin 2010/345-435 esas - karar sayılı dosyasında mahcuzların borçluya ait olduğunun ileri sürüldüğü davacıyla borçlu şirket arasında devir ve diğer işlemlerle birlikte muvazaa olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak davası ile memur muamelesini şikayete ilişkindir. Her iki dava da süre,harç,yargılama prosedürü yönünden farklı usule tabi olduğundan mahkemece dava tefrik edilerek yargılamaya istihkak ve memur muamelesini şikayet olarak ayrı ayrı bakılması ve sonucuna göre ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....
Olayda ise, yakınıcı vekilinin şikayeti üzerine bir ön inceleme başlatıldığı ancak, görevlilerin isimleri, görevleri ve olaya katılış biçimleri ile sorumlulukları tespit edilmeden, …TL. lık teminat mektubunu usulsüz olarak nakde dönüştürmekten sorumlu yetkililer hakkında soruşturma izni verilmemesine karar verildiği anlaşıldığından, yakınıcı vekilinin itirazının kabulüne, soruşturma izni verilmemesine ilişkin … Bakanının … gün ve … sayılı kararının kaldırılmasına ve yetkili merci tarafından görevlilerin isimleri ile eyleme katılma biçimlerinin tespit edilerek, ifadeleri de alınmak suretiyle ön inceleme yapılıp rapor düzenlenmesi, soruşturma izni (verilmesine yada verilmemesine) kararı verilmesi ve gerekli tebligat yapıldıktan sonra itiraz edilmesi halinde eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerine çevrilmesine, kararın bir örneğinin bilgi için yakınıcı vekiline gönderilmesine 13.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, "Kanuna Aykırı Memur Muamelesini" şikayette bulunduğunu, ancak şikayeti süresinde gerçekleştirmediğini İcra ve İflas Kanununun 26. maddesinde ”Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.'' hükmünün amir olduğunu, davacı vekili 13/05/2022 tarihinde dosyaya vekaletname sunarak icra muamelesini öğrenip iş bu davayı 24/05/2022 tarihinde açtığını, tarihlere bakıldığında bahse konu şikayet yasal süresi içerisinde olmadığını bu nedenlerle esasa girilmeden davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Uyuşmazlık memur muamelesini şikayete ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 04.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu kapsamda yapılan incelemede; her ne kadar icra dosyasında borçlu vekili Av.Mehmet Ender Çelik'in baroda kayıtlı adresine posta ile tebligat yapılmış ise de, PTT Müdürlüğüne Dairemizce yazılan yazıya verilen 4787 sayılı yazıda Av. Mehmet Ender Çelik'in UETS'de kayıtlı e-tebligat adresinin bulunduğu, adresin 13.02.2019 tarihinde aktif edildiği ve tebligat alımına hazır hale getirildiği bildirilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca, elektronik tebligat adresi olan avukatlara, tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup, posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Kural olarak tebliğ usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi varken posta yolu ile tebligat gönderilmesi, kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan, şikayet süreye tabi değildir....
Davalı vekili tarafından 23/10/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiğinden, İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra takibi durdurulması ve 23/10/2020 tarihinde konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemi şikayet konusu edilmiştir. İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu olmayıp, usulsüz tebligat şikayeti kararının infazı için kesinleşmesi gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmadığından, davalının yasal süresi içinde borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına ve itiraz tarihinden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
Borçluya ödeme emrinin 16/11/2007 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ilk olarak icra mahkemesine müracaatı ile usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte ödeme emrinin iptali ve zamanaşımı iddiası ile icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ... İcra Hukuk Mah.nce yapılan yargılama sonucunda borçlunun diğer talepleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan sadece zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın sadece alacaklı tarafından temyiz edildiği, değerlendirilmeyen şikayet konularına ilişkin borçlunun bir temyizinin olmadığı, alacaklının temyizi doğrultusunda zamanaşımı itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi açısından öncelikle usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği, .......