WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Lehine tesis edilmiş ipotek bulunduğunu, TTK 686/1 ve 862/1 maddeleri gereğince rehin kapsamnda kalan teçhizat, demirbaş ve makinaların mütemmim cüz niteliğinde olduğu, şikayet konusu olan hususun müdürlüğün ek haciz ve muhafaza kararı olduğunu, yerel mahkemenin haczedilmezlik şikayeti olarak uygulama yaparak red kararı vermesinin hatalı olduğunu, dava konusu müdürlük kararının şikayete konu edilmesi üzerine yerel mahkeme tarafından verilen keşif kararı neticesinde bilirkişilerce tanzim olunan raporun davayı aydınlatmaktan son derece uzak olduğunu, yapılan yargılama neticesinde de bilirkişi raporuna dair itirazlarının değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verildiğini, beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak bozulmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; şikayet, ilave haciz ve muhafaza işlemlerinin devamına dair 16/09/2019 tarihli memur işleminin iptali istemine ilişkindir....

Şikayete konu icra takip dosyasında borçlunun diğer şikayetçi T1 olduğu, T1 ve T2 borçlu sıfatının olmadığı, tapu kaydının incelenmesinde borçlu T1 babasından intikal eden taşınmazdaki hissesi üzerine haciz konulduğu, T1 ve T2 hissesi üzerinde herhangi bir haczin mevcut olmadığı bu nedenle borçlu olmayan şikayetçilerin aktif husumeti olmadığı anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İİK'nın 82. maddesi gereğince borçlunun haline münasip evi haczedilemez niteliktedir. Haczedilemezlik sebebiyle icra işlemini şikayetin ise 2004 sayılı İİK'nın 16. maddesi gereğince haciz işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde İcra Mahkemesi'nde öne sürülmesi gerekmektedir....

den olan alacağı için müvekkili bankanın genel müdürlüğüne İİK'nın 89/1. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili bankanın birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmesine rağmen İİK'nın 89/2. maddesine aykırı şekilde 2. haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, 2. haciz ihbarnamesine karşılık cevabi yazıda takip borçlusu ... Restaurant.. A.Ş.'...

    Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, borçlunun, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ipotekli takiplerde haciz aşaması olmadığından şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yasa yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Takip, ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. Borçlu, ipotek kurulurken bu evi mesken olarak kullanmaktan vazgeçmiş sayılır. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Bknz....

    Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, borçlunun, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ipotekli takiplerde haciz aşaması olmadığından şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yasa yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Takip, ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. Borçlu, ipotek kurulurken bu evi mesken olarak kullanmaktan vazgeçmiş sayılır. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Bknz....

    Sayılı kararı kesin hüküm olması sebebi, aynı konuda yeniden karar verilemeyeceğinden davanın reddine, mahiyeti itibarı memur işlemini şikayeti olan iş bu davanın müvekkile yönlendirilemeyecek olması sebebi ile Husumet yokluğu sebebi ile reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, davanın İşlem şikayeti olması sebebi ile yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda; davacının dava dilekçesi ekinde bildirdiği mahkeme dosyası ve ilamının resmi belge olduğu anlaşıldığından borcun itfa edildiği İİK’nun 169. maddede sayılan belgelerle ispat edilmiş ve davacı vekilinin iddialarının yerinde olduğu tespit edilmiştir....

    Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerekir. (12 HD esas no: 2016/5376 karar no: 2016/24731) Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 13/06/2016 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 08/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yedi günlük yasal süreden sonra 20/12/2019 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı görülmüştür....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayete ilişkindir. İİK'nın 40. maddesi gereğince bir ilamın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Somut durumda takip dayanağı Bodum İş Mahkemesinin 2015/213 Esas, 2016/160 Karar sayılı 21/04/2016 tarihli ilamının Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 24/10/2019 tarih, 2019/5052 Esas, 2019/7929 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmekle bozma tarihi itibarı ile takibin olduğu yerde durduğunun kabulü gerekir. Ancak alacaklı vekilinin 18/06/2020 tarihli talebi üzerine taşınmaz kaydına 01/07/2020 tarihinde haciz konulmakla İİK'nın 40/1. maddesi uyarınca takibin durmuş olması nedeniyle konulan haczin kaldırılması gerektiğinden mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    -K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde borçlunun yine dava dışı 3. kişi nezdinde bulunan alacağı üzerine haciz konulduğunu ve hacze konu bedelin icra dosyasına girişinin akabinde müdürlük tarafından, bedel üzerine konulan ilk kesin haczin ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2013/703 E. sayılı dosyasından konulduğundan bahisle paranın sıra cetveli düzenlenmek üzere bu dosyaya gönderilmesine, karar verildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ve ilk haczin kendi hacizleri olduğunu ileri sürerek, bahsi geçen müdürlük işleminin iptalini talep ve şikayet etmiştir.Şikayet olunan vekili,talebin memur işlemini şikayet mahiyetinde olması nedeniyle bir diyecekleri olmadığını bildirmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bedel üzerine konulan ilk kesin haczin ... 2....

      Diğer taraftan; İİK Yönetmeliği'nin 42/2. maddesine göre ise, birinci haciz ihbarnamesinde, haczin hangi miktar için yapıldığının yazılması, Yönetmeliğin 43. ve 44. maddeleri uyarınca ise, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde aynı bilgilerin yer alması gerekmektedir. Buna göre, birinci haciz ihbarnamesinde yazılı olan miktar, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde artırılamaz. Somut olayda; üçüncü kişinin bu yöndeki şikayeti Yasanın emredici kurallarına aykırılıktan kaynaklanan şikayet niteliğinde olup; bu şikayet, "bir hakkın yerine getirilmemesi" ile ilgili olduğundan, İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi değildir. Birinci haciz ve ikinci haciz ihbarnamesindeki haciz miktarı 37.421,97 TL olduğu halde, üçüncü haciz ihbarnamesindeki miktarın 39.201,71 TL olduğu anlaşılmaktadır....

      UYAP Entegrasyonu