Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olayda geçerli bir mehir senedinden bahsetmenin mümkün olmayacağını, mehir senedi olarak 2 evrak bulunduğunu, 400 gr altının kimin lehine verileceğinin hüküm altına alınmadığını, söz konusu sayfadaki yazıların davalıya ait olmadığını imzanın davalıya ait olduğunu, davalının hiçbir şekilde mehir senedi imza altına almadığını, davalının resmi olarak evli olduğunu, mehir senedinin hukukta "İslam hukukunda erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para, mal veya menfaat hediyesidir" şeklinde tanımlandığını, davalının hukuken evlenemeyecek olması karşısında mehir senedinin geçerli olduğunun düşünülemeyeceğini beyan ederek davanın reddi ile alacaklının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir....

Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi vardır. Uyuşmazlık, Aile Hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd., eBK m. 234 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Hal böyle olunca, davayı görmeye genel mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir (HMK m. 1, 3, 114/1,c, 115/1). O halde mahkemece, bu taleple ilgili dava hakkında HMK 167. maddesi gereğince ayırma ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; hatalı değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

    Dava Mehir senedinden kaynaklı alacak davasıdır. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, davalı kabul edilen eşyalara yönelik davanın kabulüne dair kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, 162,10TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile kabul edilen miktar üzerinden 444,75 TL nispi harcı yatırması gerekirken 59,30+85,00=144,30 TL harç yatırdığı görülmüştür. İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen mehir senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Karaman 2. Aile Mahkemesince; HMK'nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesidir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili: Reddedilen mehir alacağı davası yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen mehir alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/2013 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının mehir alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/408) kaydedilmiştir. Mehire dayalı alacak davası nispi harca tabi bir davadır. Davanın adli yardımlı olarak görülmesi bu gerçeği ortadan kaldırmamaktadır. Yapılan yargılama sonucunda alınması gereken harç miktarının ve ücreti vekaletin belirlenebilmesi dava konusu edilen taşınmazların değerinin tespiti ile mümkündür....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın mahkemenin kabulüne göre de kambiyo senedinden kaynaklı alacak davası olmasına ve davanın itirazın iptali ya da menfi tespit biçiminde açılmamış olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mehir Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından mehir alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından boşanma davası ile birlikte evlenirken düzenlenen mehir senedi nedeniyle 101 adet cumhuriyet altınının aynen olmadığı taktirde bedelinin iadesi talep edilmiş, davalı-karşı davacı erkek tarafından evlenirken taraflar arasında mehir senedi düzenlenmediği iddia edilmiş olup, Küçükçekmece 6. aile mahkemesinin 2016/224 esas, 2017/408 karar, 07/06/2017 tarihli kararı ile tanık anlatımlarından bu şekilde bir mehir belgesi düzenlendiği ve 101 altın olarak belirlendiği gerekçesi ile mehir alacağı davasının kabulüne karar verildiği, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf etmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 38....

          I- Dava; mehir senedinden dolayı ziynet eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı ispatlamakla yükümlüdür. Öte yandan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalının oğlu Sefer evlenirken 26/07/2007 tarihli mehir senedi düzenlendiği, mehir senedinin davalı tarafından imzalandığı, davalının, davacının kayın pederi olduğu bu nedenle taraflar arasında Aile Hukuku'ndan kaynaklı bir ilişkiden bahsedilemeyeceği, mehir senedine dayalı olarak davalı kayın peder aleyhine açılan işbu davada verilen kararın istinaf inceleme görevinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşılmakla dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- İstinaf incelemesinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın istinaf incelemesi için, görevli Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı HMK.nın 352/1- a maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda OYBİRLİĞİ ile KESİN olarak karar verildi....

            Hukuk Mahkemesinin yargılama aşamasında Kuyumcu bilirkişi İlknur Işıkyıldız'dan 15.12.2022 tarihli Bilirkişi Raporunu istihsal ettiğini, dava konusu mehir alacağı iddiasının değerini belirlediğini ve bilirkişi raporunda tespit edilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı müvekkili lehine 24.612,00- TL tutarında avukatlık ücretine karar verdiğini belirterek; davacının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/06/2023 tarih, 2022/356 Esas - 2023/173 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu