İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; A- Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1- Mehir senedinden kaynaklı ziynet ve eşya alacağı yönüyle;100 gram altın 2 adet altın yüzük 1 çift altın küpe 1 adet altın set ,koltuk takımı aynen iadesine, 2- Düğünde takılan ziynet eşyaları ve nakit para yönüyle ; 18 çeyrek altın , 1 yarım altın , 1 cumhuriyet altını , 1 adet bilezik ve 650.TL nakit paranın aynen iadesine , Mehir senedinden kaynaklı ziynet ve eşya alacağı ile düğünde takılan ziynet eşyaları ve nakit paranın aynen iadesinin mümkün bulunmaması halinde 1.000 TL'sinin dava tarihi olan 30/10/2017 tarihi itibari ile 32.210.TL'sinin ıslah tarihi olan 13/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 33.210.TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine , B-Müşterek çocuğa doğumda takılan altın ve takılar ile ilgili talebin REDDİNE , C-Davacı tarafından ıslah dilekçesi ile talep edilen 1 adet 22 ayar ortası...
Aile Mahkemesinin 2018/844 Esas sayılı dosyasında görülen boşanma davasının dava dilekçesinde ise davacıya ait eşyaların müşterek evde kaldığını bu nedenle eşyalar ile davalı ve babası tarafından imzalanan mehir senedinden kaynaklanan talep ve dava haklarının saklı tutulduğunun belirtildiği, dosya kapsamı ile dinlenen tanık beyanlarına göre de mehir senedindeki eşyaların düğün sırasında alınarak müşterek haneye konulduğunun anlaşıldığı, buna göre mehir senedinde belirtilen eşyaların evlilik sırasında alınması sebebi ile davacının talebinin mehir olarak ödenmiş bir alacağa ilişkin olduğu, bu talebin TMK 226 maddesi gereğince kişisel malın iadesi niteliğinde olup davaya aile mahkemesi tarafından bakılması gerektiği anlaşılmakla davacının istinaf talebinin kabulü ile TMK 353/1- a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yargılamaya devam etmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu mehir senedi başlıklı sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin, dava konusu tarafların evlilik tarihinde düzenlendiği, taraflarca imzalandığı ve mehir senedinde mihri müeccel şeklinde 200 gram 22 ayar bileziğin yazılı olduğu, anlaşılmaktadır. Bu durumda; davalının icra takibi ile talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dava konusu bağışlama vaadi yazılı yapılmakla geçerlidir. Davacı mehir senedinde yazılı bulunan altını vermeyi taahhüt etmiş olup, somut delillerle davalıya teslim ettiğini iddia ve ispat edemediğinden, davacı tarafça dayanılan İzmir 11....
Dava konusu " Mihir Senedi" başlıklı tarihsiz sözleşme incelendiğinde; sözleşmede "10.000 TL Herhangi bir anlaşmazlıkta" şeklinde belirtilen alacak kalemi mehri müeccel kalan kısmının ise mehri muaccel niteliğinde olduğu, tarafların resmi olarak evlilik gerçekleştirmedikleri, mehir senedine konu eşya ve takıya hasren 5.000 TL'nin ve yine mehri müeccel olarak belirlenen 10.000 TL'nin davacı yana ödendiğine dair davalı cevabı bulunmadığı gibi bu yönde bir delil de sunulmadığı, mehri muaccel kısım için yerleşik uygulamalara istinaden mehir senedinde ayrıca teslime dair ibare bulunmaz ise mehir senedinin teslim belgesi olarak kabul edilemeyeceği, zira Yargıtay 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın KABULÜ ile; mehir senedinden kaynaklı olarak davacının davalılardan 43.456,45.TL alacağının olduğunun tespitine, 5.000.TL alacağın dava tarihi olan 14/12/2017 tarihi itibari ile 38.456,45.TL'sinin ıslah tarihi olan 20.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 43.456,45.TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesine gönderildiği, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1- a-3 maddesi gereğince esası incelenmeksizin kaldırılmasına karar verilerek, boşanma talebi yönünden mahkememizin 2017/572 esas sıra numarasına kaydının yapılarak, bozmaya uyularak dosyanın 05/12/2019 tarihinde kesinleştiği, mehir alacağı yönünden ise mahkememizin 2017/575 esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir. DELİLLER:Dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı yazılı hale getirtilen 1.5 kg altını mehir alacağını talep etmiştir. Davalı ise Boşanma davasına ilişkin sunduğu cevap dilekçesinde mehir senedine ilişkin beyanda bulunmamıştır. 05/09/2013 tarihli Belgenin incelenmesinde tarafların ve şahitlerin imzalarının yer aldığı, "mihri müeccele: 1.5 kg şart koşulan boşanmadan sonrası için 80 gr altın" yazılı olduğu belirlenmiştir....
Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Bu nedenle 20.000,00 TL mehri müeccel bedeli yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken aile mahkemesi sıfatı ile bakılarak davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu görülmüştür....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek haneden şiddete uğrayarak kovulduğunu, bu nedenle mehir ve çeyiz senedinde belirtilen kişisel ve çeyiz eşyaları ile ziynetlerini geride bırakmak durumunda kaldığını, bunun haricinde müvekkiline düğünde takılan altınların davalı tarafça alınıp ailesine teslim edildiğini, müvekkilinin kişisel eşyaları ve müşterek haneye getirdiği çeyizlerin de davalıda kaldığını belirterek mehir ve çeyiz senedinden kaynaklı eşya ve ziynetlerin bedeli için şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve düğünde takılan ziynetlerin kişisel eşyaların ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 05/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehir senedinden kaynaklanan eşya ve ziynet bedeline yönelik olarak dava değerini 12.720,00 TL olarak ıslah etmiş, düğünde takılan ziynet ve kişisel...
Davalı, davacı mehir olarak verilen ziynet eşyalarını davacının evi terk ederken götürdüğünü, mehir senedinde yazan eşyaların yarısının kendisine ait olduğunu, düğünde takılan altınlar davacının rızası ve iradesi doğrultusunda bozdurularak düğün masraflarının karşılandığını; ev eşyası aldıklarını, düğünde iddia edildiği miktarda altın takılmadığını, 57 adet çeyrek altın, 5 adet yarım altın, 1 adet büyük altın takıldığını; her ne kadar, annesi davalı olarak gösterilmiş ise de, mehir senedinden anlaşılacağı üzere annesinin tanık sıfatıyla imzasının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının mehir senedinde yer alan ziynet ve ev eşyaları yönünden davasının kısmen kabulü ile, değerinin 1/2'si olan 12.102,50TL'nin davalılar ........
(BK m.238/1) Somut davanın dayanağını, taraflar arasında düzenlenen 03/10/2010 tarihli mehir senedi oluşturmaktadır....