"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık mehir senedine dayalı alacak istemine ilişkin olup, davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan iş bölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nindir. Her ne kadar, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’nun 05.05.2016 tarih, 2016/25850 Esas, 2016/21638 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de, maddi hatanın giderilerek görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 09/05/2019 oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyasının aynen iadesi ya da bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ziynet eşyalarına yönelik istemin reddine, çeyiz eşyaları yönünden 4.950 TL'nin tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafça delil olarak bildirilen protokolde bulunan yazılar ve müvekkilinin adına atfen atılı imzanın müvekkiline ait olmadığını, imza ve yazı incelemesi taleplerinin olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu protokolün geçerli bir mehir senedi olmadığını, muhtar ve tanık imzası bulunmayan bu protokolün geçerli olmadığını, haksız açılan davanın reddine, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere davacı tarafın kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava ; Alacak (Mehir Senedi Sözleşmesinden Kaynaklanan)" istemine ilişkindir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kararının 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar davacı mehir olarak 5 adet bilezik vadedildiğini iddia etmiş ise de, bağışlama sözü vermenin geçerliliğinin yazılı şekle tabii olduğu, davacı tarafından yazılı bir mehir sözleşmesinin ibraz edilemediği gibi davacının mehir olarak vadedilen bu altınları ıslaha konu etmemesinin de kısmi feragat olduğu, davacıya düğünde ve nişanda takılan altın ve paraların da davalı tarafından alındığının tanık beyanlarıyla ispat edilemediği, davacının yemin delilini de kullanmaması sebebi ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Talep, kambiyo senedinden kaynaklı alacak nedeniyle ihtiyati haciz istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 316/1-c maddesinde ihtiyati haciz istemiyle buna karşı yapılacak itirazların basit yargılama usulüne tabi işlerden sayıldığı, aynı yasanın 2/1. madesinde dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 5. maddesinde de tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılacağı, Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde ise bu tarz işlere bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düzenlenmiştir....
evlilik birliğinin gerektirdiği her şeyi yerine getirdiğini beyan etmiştir. 3.Davalı karşı davacı kadın vekili 22.02.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden talebini 41.000,00 TL mehir alacağı davası yönünden talebini 32.120,00 TL olarak ıslah etmiş, ziynet ve mehir alacağına konu ziynetlerin aynen iadesini olmadığı taktirde fiili ödeme günündeki bedeline hükmedilmesini talep etmiştir....
Casusluk Davasında sanık olan davacıya vakıf senedinde yazılı avukatlık ücreti yardımından bir bölümünün ödenmediği iddiası ile 9.600,00 TL'nin davalıdan yasal faizi ile tahsili istenilmiş; Mahkemece davanın, taraflar arasındaki avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan borç-alacak ilişkisinden doğan ihtilaf olarak nitelendirilip tüketici mahkemesinde bakılması gerektiğinden, görev yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca, olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 110/4.maddesi kapsamında vakıf senedinden kaynaklı edimin yerine getirilmemesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemenin nitelemesi doğrultusunda taraflar arasında herhangi bir vekalet sözleşmesi mevcut değildir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 2. ve 4. maddelerine göre, vakfa ilişkin davalar miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesinde görülür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 22.09.1977 tarihli bağış senedinden kaynaklı kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde, davacıya evlilik öncesi birikiminden verdiği 3.000 Euro, banka hesabından her ay davalının çektiğini iddia ettiği 200 Euro ve taraflar evlenirken düzenlenen ve borçlusu davacının babası olan mehir senedinden davacının da mirasçı sıfatı ile borçlu olduğu belirtilerek takas mahsup definde bulunmuştur. TMK 236 maddesi gereğince, artık değere katılma alacağı belirlenirken alacakların takas edilmesi ayrıca düzenlenmiştir. Böylece tasfiye sırasında eşlerin birbirlerinden herhangi bir alacağı var ise artık değere ilişkin alacak ile bu alacakların takas edilebilmesi öngörülmüş olup, eşlerin birbirlerinden her türlü alacakları için muaccel olması şartıyla takasın yapılabileceği hususu gözetilmeden davacının takas mahsup defi talebi değerlendirilmeden karar verilmesi de hatalı olmuştur....
Somut olayda, davacı kadın; mehir senedindeki ziynet ve diğer eşyaların kendisine teslim edildiğini, ancak daha sonra ziynet eşyalarının elinden alınarak davalı kayınpeder ....... kasasına konulduğunu, müşterek konutta kalan diğer ev eşyalarının ise kendisinin evden ayrılmasından sonra her iki davalı tarafından alınıp götürüldüğünü ileri sürmüştür. Diğer bir ifade ile davacı kadının iddiası mehir senedinde yazılı eşyaların kendisine teslim edilmediği değil, bir süre sonra eşi davalı ... ile ayrılması sonucu, davalıların yedinde kaldığıdır. Dosya kapsamında toplanan delillerden; dava konusu mehir senedindeki ev eşyalarının davacı kadına teslim ediliği ve davacı ile davalı ...'...