Mehir senedindeki eşya ve altınların tarafların mehri olduğunun belirtildiği, dolayısıyla taraflara müştereken bağışlandığının kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle takılan 90 gram mehir altını için yemin delilinin sonucuna göre kabul kararı verilmesi gerekirse ve yine mehirdeki eşyalar yönünden kabul kararı verilmesi gerekirse bu hususun gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, Sonuç itibariyle, davacının istinafının kısmen kabulü ile sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece, davalı ... yönünden davanın sıfat yokluğundan reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Davacı vekili dava dilekçesinde kişisel eşyaları ile mehir senedinde yazılı eşyalarının davalılarda kaldığını,aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, davalılar vekili, mehir senedinde yazılı eşyaları teslime hazır olduklarını, ziynet eşyalarının götürüldüğünü savunmuştur.Mahkemece, davacının boşandığı eşi olan davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne, davalı ...'ün babası olan ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davaya dayanak mehir senedinde bir kısım eşyalar yazılmak sureti ile senedin davalılar tarafından imzalandığı, uygulamaya göre mehrin erkek eş tarafından kadın eşe verildiği, senede imza atan 3.kişilerin sorumluluğunun kabul edilebilmesi için senette sorumlu olduklarına dair açıkça bir ibarenin olması gerektiği, davalı Alim'in senedi imzalamasının tek başına senet nedeni ile sorumluluğuna sebebiyet vermeyeceği, bu nedenle mehir senedinde belirtilip de hiç alınmayan ziynet ve eşyalar yönünden davalı Alim'e karşı açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davalı Alim'in bu yöndeki istinafının kısmen kabulüne karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile müvekkiline toplamda 500 gram 22 ayar 25 adet bileziğin bağışlandığını, davalı Yusuf'un da müteselsil kefil olduğunu ancak davalı eş tarafından sadece 50 gram takılıp, 450 gramın hiç takılmadığını, ancak senette belirtilen 6.150,00 TL mehri müeccel bedelin hiç ödenmediğini belirterek 22 ayar 450 gram altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 350,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, 6.150 TL mehri müeccel bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleştiğini, evlilik birliğinin kurulması aşamasında "evlenmeden mütevellit çeyiz ve mehir senedi" başlığını taşıyan 21/06/2003 tarihli sözleşme ile bir kısım ziynet eşyası ve diğer eşyaları verme yükümlülüğü altına davalının girdiğini, evlilik birliği içinde davalının senette belirtilen altınları müvekkilinden geri vermek şartıyla aldığını ancak iade etmediğini, davalının şantaj suçundan ceza aldığını, şantaj eyleminin gerçekleştiği tarihte taraflar arasında husumet ortaya çıktığını ve müvekkilinin apar topar şahsi eşyalarını dahi alamadan müşterek haneden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile müvekkiline toplamda 500 gram 22 ayar 25 adet bileziğin bağışlandığını, davalı Yusuf'un da müteselsil kefil olduğunu ancak davalı eş tarafından sadece 50 gram takılıp, 450 gramın hiç takılmadığını, ancak senette belirtilen 6.150,00 TL mehri müeccel bedelin hiç ödenmediğini belirterek 22 ayar 450 gram altının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 350,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, 6.150 TL mehri müeccel bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....
ın düğününde takılan ziynetlerin davacının elinden alınarak davalının babası, annesi ve davalının kendisinin şu anda oturdukları konutu almak için bozdurup harcadıklarını, geri iade edilmediğini, tarafların boşandıklarını, davacının ziynetleri olmadan ve mehir olarak verilen ev eşyalarını dahi almadan baba evine döndüğünü, düğünde takılan altınların bozdurulmuş olması nedeni ile ve kişisel eşyalar ile ev eşyalarının davalılarda kaldığını bu nedenlerle dava konusu ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde 13.585-TL bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kişisel eşya ile mehir olarak verilen ev eşyaların ise aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli 12.035-TL'nin davalı ...'ten tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili iddiaların doğru olmadığını, taraflar arasında herhangi bir mehir senedi düzenlenmediğini, düğünde davalı ...'ın ailesi tarafından 4 adet her biri 9 gram bilezik, 1 adet 14 ayar set takımı ile ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının nikahta takılan altın ve paralar ile mehir olarak vaad edilen altın için aynen iade, olmadığı takdirde bedel talep ettiği, nikahta takılan ziynet eşyaları ve para yönünden davayı ıslah etmesine rağmen mehir olarak vaad edildiği iddia edilen altın için her hangi bir ıslah işleminin yapılmadığı, ancak aynen iade talep edilmesi sebebi ile aynen iadenin eşyanın gerçek değerini kapsadığı da gözetilerek mehir olarak vaad edildiği iddia edilen altınların değeri olan 28.050,00 TL üzerinden dava harcının Harçlar Kanunu 30- 32 Maddeye göre tamamlatılmamasının hatalı olduğu görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından katılma yoluyla reddedilen mehir alacağı yönünden; davalı tarafından ise kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının kabul edilen ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının reddedilen mehir alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Mahkemece verilen ilk hükümde davacının, düğünde takılan ziynetler ile mehir anlaşması gereğince kadına verilmesi kararlaştırılan ziynet eşyalarına ilişkin davasının kabulüne karar verilmiş, kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı Ali İhsan'ın 04/04/2010 tarihinde evlendiklerini, en son davalı Ali İhsan'ın davacıya şiddet uygulayarak davacının bu şekilde hiçbir eşyasını ve çocuklarını dahi yanına alamadan müşterek haneden ayrılmak zorunda kaldığını, mehir senedinde belirtilen eşya ve altınların müşterek hanede kaldığını belirterek mehir eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....