Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2012/5462 E 1064 K sayılı kararı ile "mehir senedinin geçerli olduğu ve dava tarihi itibariyle mehir senedine bağlı alacağın muaccel olmadığı" gerekçesiyle, davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddine karar verildiği, Ankara 11. Aile Mahkemesi'ndeki davanın 21.12.2016 tarihinde açıldığı ve kararın kesinleştiği, dava konusu edilen mehir senedinin 21.06.2003 tarihinde düzenlendiği ve 350 gr karşılığı mehir senedinin 5 yıl içinde davalı tarafından davacıya verileceğinin taahhüt edildiği, mehir senedinin vade tarihinin 21.06.2008 tarihinde dolduğu, Ankara 1. Aile Mahkemesindeki 2009/801 esas sayılı dava dosyasının 17/06/2009 tarihinde açılmış olduğu, dava tarihinde mehir senedi alacağının muaccel olduğu, davacı vekilinin dava dosyasındaki "mehir senedi alacağına ilişkin talebinin feragat etmesi nedeniyle talebin reddine" karar verildiği ve kararın 08/03/2010 tarihinde kesinleştiği" gerekçesiyle, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mehir Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından mehir alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından boşanma davası ile birlikte evlenirken düzenlenen mehir senedi nedeniyle 101 adet cumhuriyet altınının aynen olmadığı taktirde bedelinin iadesi talep edilmiş, davalı-karşı davacı erkek tarafından evlenirken taraflar arasında mehir senedi düzenlenmediği iddia edilmiş olup, Küçükçekmece 6. aile mahkemesinin 2016/224 esas, 2017/408 karar, 07/06/2017 tarihli kararı ile tanık anlatımlarından bu şekilde bir mehir belgesi düzenlendiği ve 101 altın olarak belirlendiği gerekçesi ile mehir alacağı davasının kabulüne karar verildiği, davalı-karşı davacı erkeğin istinaf etmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye mahkemesi 38....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; mehir senedi aslının dosyaya ibraz edilememiş olmasının müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını, mehir senedinin aslının ibraz edildiği avukatın FETÖ firarisi olup evinde ve çalışma alanlarında yapılan arama sonuçlarında da senede ulaşılamadığını, Yargıtay 16....

    Mahkemece mehir senedinde yazılı altınların davalı tarafından alınıp davacıya takıldığı, ancak altınların davalıda kaldığının davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçeleriyle istemin reddine karar verilmiştir. Davacı,23.8.2002 tarihli mehir senedi başlıklı belgeye dayanmıştır. mehir senedi özellikle Anadolu'da yaygın bulunan bir nevi çeyiz senedi niteliğinde borç doğuran borcun varlığını gösterir bir belgedir. 23.8.2002 tarihli çeyiz senedinde “...herhangi bir ayrılık vuku halinde damat ... tarafından gelin ...'a 250 gr altın ödeneceği...” açıkça yazılmış ve senet ... ve iki tanık tarafından imzalanmıştır. Bu belge boşanma şartına bağlı olarak düzenlenmiş,borç doğuran bir belgedir. Davalı tarafın senet altındaki imzaya itirazı bulunmamaktadır. Tarafların 1.2.2011 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıkları hususu dosyada mevcut nüfus kaydı ile sabittir. Böylece senette yazılı şart (boşanma) gerçekleşmiştir. Borç muaccel hale gelmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senette belirtilen eşya ve altınların düğün sırasında alınmak suretiyle davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar davacı mehir senedindeki altınların davalı tarafından harcandığı, eşyaların ise davalı tarafta kaldığından bahisle işbu davayı açmış ise de, 26/10/2017 tarihinde düzenlenen ve belge altındaki imzanın bilirkişi raporu ile davacıya ait olduğu tespit edilen ibraname içeriği ile davacının mehir senedinde adı geçen bütün alacak kalemlerinin tamamının bedelini davalıdan teslim aldığı ve mehir senedinden kaynaklı hiçbir hak ve alacağının kalmadığının belirtildiği, hal böyle olunca mevcut ibraname gereğince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Mehir senedi gereğince herhangi bir bağışta bulunmadığını, mehir senedi isimli belgeyi ve bu belge gereğince borcu olduğu yönündeki iddiayı kabul etmediğini, kaldı ki söz konusu belgede davacıya herhangi bir şey bağışlandığına dair bir ibarenin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      KARŞI OY- Dava, mehir senedi ile verilen menkullerin iadesi ile gayrımenkullerin tapu kayıtlarının iptali ve tescile ilişkindir.Davacılar, evliliğin tesisi aşamasında mehir senedi ile verilen menkullerin, ve tapudan devredilen taşınmazların iadesini istemişlerdir.Davalı, evliliğin sona ermesinde kusuru olmadığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, bağıştan dönme şartlarının oluşmadığını, gayrimenkullerin satış yoluyla devredildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Dosya kapsamıyla, taraflar arasında düzenlenen mehir senedi ile menkullerin davacılar tarafından borçlanıldığı, gayrimenkullerin ise tapuda satış yoluyla devredildiği, mehir senedinde gayrimenkulden bahsedilmediği anlaşılmaktadır.Davacının dayandığı boşanma dosyası incelendiğinde, davalı kadının sadakatsızlığı nedeniyle tam kusurlu olduğundan boşanmaya karar verildiği görülmüştür.Bilindiği üzere mehir senedi niteliği itibariyle bağışlama senedi hükmündedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Mehir senedi TBK'da düzenlenmemekle birlikte evlenme anında kocanın, kadına yaptığı bağış olup, üçüncü kişilerin de mehir senedi ile borç altına girebileceği, taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen 26 kalem eşyanın davacıya çeyiz olarak verildiği belirtilmek sureti ile senedin her iki davalı adına imzalandığı, dolayısıyla hem senet içeriği hem de mehir sözleşmesinin hukuki gereği her iki davalının senet nedeni ile borç altına girdiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacının iddiasının mehirdeki ziynetlerin hiç ifa edilmediği, eşyaların ise davalı kocanın evinde kaldığı yönünde olup, davacının bu iddiasına göre mehirdeki eşyaların düğünde davacıya teslim edildiği, yani mehirdeki eşyalar için mehir ediminin ifa edildiği, bu nedenle taraflarla aynı evde oturmayan davalı Mehmet'in mehirdeki eşyalar nedeni ile sorumluluğunun olmayacağı, bu nedenle davalı Mehmet yönünden mehir eşyaları için açılan davada pasif husumet yokluğundan...

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09.12.2021 NUMARASI : 2021/509 ESAS, 2021/801 KARAR DAVA KONUSU : MEHİR SENEDİ ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili İstanbul 12. Aile Mahkemesinin 2014/484 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; mehir senedi alacağına ilişkin olarak 100 gram altının dava tarihindeki değeri olan şimdilik 8.900,00 TL'nin işlemiş faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı eş Mustafa arasında boşanma davalarının derdest olduğunu, diğer davalı Ramazan'ın ise davacının eşinin babası olduğunu, davalılar tarafından davacıya mehir senedi ile taahhüt edilen ancak teslim edilmeyen 680 gram altının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesince; Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarından biri davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek olan, mehir senedinde gösterilen ve fakat teslim edilmediği iddia edilen ziynet eşyalarına ilişkindir. Borcun kaynağı mehir senedi olduğuna göre uyuşmazlığı çözme hususunda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Zira Yargıtay 3....

        UYAP Entegrasyonu