WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Asıl dava dilekçesinde; tarafların ........2009 tarihinde evlendiklerini ancak aralarındaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle davacı tarafından boşanma davası açıldığını ve davanın halen devam ettiğini, tarafların evlendikleri gün ........2009 tarihli mehir senedinin düzenlendiğini, mehir senedinde yazılı bulunan altınlar ile davacının babasının çalıştığı yerden davacıya takılan bileziğin, davacının evden kovulması nedeniyle davalılarda kaldığını ayrıca söz konusu mehir senedinde davacıya bağışlanan ev eşyaları ile davacının ailesi tarafından hediye edilen eşyaların da davalılarda kaldığını belirterek mehir senedinde yazılı bulunan ... ayar altın bilezik, yatak odası takımı, oturma grubu, ... adet halı ile düğünde davacıya takılan ... adet ... ayar altın bileziğin aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerinden şimdilik ....300,00 TLnin yasal...

    04/2019 tarihli celsede davalı vekiline ziynet alacağı taleplerine ilişkin taleplerini açıklamak ve eksik nispi harcı tamamlamak üzere süre verilmesine karar verildiği, 04/02/2021 tarihli celsede davalıya ziynet eşyalarına ilişkin dava değerini bildirmek üzere iki hafta kesin süre verilmesine karar verildiği, 25/02/2021 tarihli celsede davalı vekilinin taleplerinin mehir değil ziynet eşyası kapsamında bulunduğunu beyan ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının mehir talebinin reddine, ziynet eşyası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....

    Bu nedenle eski hükümlere göre kurulmuş mehir, M.K.nu tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez. (02/12/1959 tarihli 14/30 sayılı İBK) Mehir mueceel ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında 3.bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak bu durum 6098 Sayılı TBK'nun 128, (818 sayılı BK'nun 110.) maddesinde yazılı 3.kişi yararına borç altına girme olmayıp 6098 sayılı TBK'nun 288 (818 sayılı BK.'nun 238) maddesinde düzenlenmiş bir bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. (Y. 1.H.D.'nin 2013/7586 e. 2013/10272 K.) Muris muvazaasının koşullarından birisi de mirasçılardan mal kaçırma kastı ile hareket etme iradesinin varlığının söz konusu olmasıdır. Somut olayda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yeterli olmayıp, delillerin değerlendirilmesinde de açıklayıcı gerekçe bulunmamaktadır....

    eşyaların ve şahsi eşyalar adı altında belirttiği altın ve eşyaların kendisine ait olduğunun tespitiyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; mehir türündeki eşyalar için 11.400 TL, şahsi eşyalar için 8.045 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; 1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; Mehir senedinden kaynaklı ziynet alacağı yönüyle; 22 ayar 20 gram altının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün bulunmaması halinde 1.000.TL 'sinin dava tarihi olan 11/02/2019 tarihi itibari ile 3.220.TL'sinin ıslah tarihi olan 13/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 4.220.TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Mehir senedinden kaynaklı eşyalar yönüyle talebin REDDİNE karar verilmiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiklerini, evlenirken düzenlenen mehir senedindeki eşyaların davalı tarafından müvekkiline verildiğini, altınların bir kısmının davalı tarafından bozdurularak kendi adına açtırdığı banka hesabına yatırdığını, bu hesaptan da parayı çekerek babasına verdiğini, altınların parasının bir daha iade edilmediğini, 2017 yılında yaşanan ayrılık olayından sonra tarafların birleştiklerini ve davalının ısrarı üzerine mehir senedinin davalıya verildiğini, senedin davalıda kaldığını, evlilik süresince edinilen eşyalar müvekkiline ait şahsi eşyalar, çeyiz eşyaları, baba evinden getirdiği eşyalar ile müvekkilinin mehiri olan eşyaların en son müvekkilinin hastanede yattığı dönemde davalı tarafından evden kaçırıldığını belirterek, dava dilekçesinin A, C ve D bendinde belirtilen mehir eşyaları, kişisel eşyaların, çeyiz ve baba evinden getirilen eşyaların bedellerinin...

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık mehir alacağına yönelik davanın görevli mahkemede görülüp görülmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanunun 1 inci, 2 nci maddesi, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 115 inci, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4 üncü maddesi. 3. Değerlendirme Davacı kadın dava dilekçesi ile mehir olarak verilmesi gereken 50 cumhuriyet altının aynen iadesini mümkün değilse bedelinin tahsilini talep etmiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan T6'nın evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davalıların senette geçen eşyaları müvekkiline vereceklerini imzaları ile onaylayarak borç altına girdiklerini belirterek mehir senedinde yer alan ziynet ve diğer eşyaların bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı T6 vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, davacının boşanma neticesinde mehir senedindeki tüm hak ve alacaklarını aldığını, ancak mehir senedini müvekkiline iade etmediğini, tarafların yeniden 2015 yılında evlendiklerini, yapılan bu evlilikte ise taraflar arasında mehir senedi yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        K A R A R Davacı vekili; davalılar ile müvekkili arasında 23/08/2012 tarihinde evlilik konusunda anlaşmaya varılarak aynı tarihte mehir senedi imzalandığını, 26/08/2012 tarihinde yöresel gelenekler çerçevesinde yapılan düğün neticesinde davalı damat Serdal’ın babası ...'ın evine yerleştiklerini, ancak davalı ... ile resmi nikah yapmadıklarını, müvekkilinin mehir senedinde belirtilen tüm altınları ve ziynet eşyalarını davalının babasına verdiğini, daha sonra müvekkilinin babasının evine gönderildiğini, davalı tarafın bu haksız eylemleri sebebi ile müvekkilinin maddi manevi büyük bir çöküntü yaşadığını belirterek mehir senedinde belirtilen eşyaların aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelini, bu taleplerin yanı sıra 30.000,00 TL manevi tazminat, 20.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili; mehir senedi başlıklı senette müvekkillerinden ...'...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Mehir senedi incelendiğinde; davalılar murisi İbrahim Binar'ın davacı T1 mehir senedinde yazılı altınları mehir olarak bağışlamayı vadettiği, altınları verene dek Karkın kasabasında bulunan 14 çiftçi dönümü tarlasının gelini Harunnisa'nın yedinde olacağının ve herhangi bir kira bedeli ödemeyeceğinin kararlaştırıldığı, mehir senedinin 29/04/1983 tarihli olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle davalılardan T7 T13 T10 davayı kabul beyanında bulunmuşsa da davalılar arasında murisin terekesinden kaynaklanan bir borç olması dolayısıyla zorunlu dava arkadaşlığı olduğu somut olayda gözetilmelidir. "..4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 640 maddesinin 2. bendi (eski Medeni Kanunun 581. maddesi) uyarınca, elbirliği ortaklığında mirasçılar sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler....

          UYAP Entegrasyonu