bulması sebebiyle çıkan anlaşmazlıktan sonra nikahın kıyıldığı, sonrasında taraflar arasında mesajlaşma olduğu, bu mesajlarda erkeğin kadının arkadaşının mehir isteme olayına müdahil olması nedeni ile kadının arkadaşı ile ilgili bir kısım olumsuz beyanlarda bulunduğu, mahkemece bu beyanların kadına gözdağı verme olarak kabul edildiği, erkeğin istinaf yasa yoluna başvurmaması nedeni ile erkeğe yüklenen bu kusurun kesinleştiği, mesajlarda kadın mehirin kabul edilmemesi halinde düğününün olmayacağını belirttiği, sonrasında erkeğin ailesinin istenen mehir bedelini fazla bulması nedeniyle müdahil oldukları, bu hususun konuşulduğu sırada kadının istediği mehir olmazsa düğün olmaz şeklinde söylemleri olduğu, erkeğin babasının "böyle gelin istemiyorum" dediği, annesini ise "siz işi ticarete dökmüşsünüz" dediği ailenin bu sözleri karşısında erkeğin sessiz kaldığı bu şekilde düğünün iptal edildiği anlaşılmakla, kadının "bir ev ya da 500gr altın şeklinde talep ettiği mehir olmazsa düğün olmaz"...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile mehir senedine yazılı 100 gram altının davacıya aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde 30.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya verilmesine, mehir senedinde yazılı 50.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya verilmesine, davacı lehine 12.000 TL maddi-12.000 TL manevi tazminata karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, tanık dinletilmesine muvafakatinin bulunmadığını, zaman aşımının doğduğunu belirterek davanın kabul kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK 174 maddesi uyarınca maddi-manevi tazminat ile mehir senedinden kaynaklı ziynet ve para alacağı isteminden ibarettir....
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu "evlenmeden mütevellit çeyiz ve mehir" başlıklı 24.06.2012 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin, dava konusu tarafların resmi evlilik tarihinden sonra düzenlendiği, sözleşmenin davalı olan eski eşin babası tarafından imzalandığı, mehir senedinde yazılı bulunan dava konusu altının " Kalan 680 gram altın takı ise gelinimiz Emine'nin talep ettiği zaman ödenmek üzere borcumuzdur" şeklindeki taahhütle ileriye yönelik olarak davacı kadına bağışlanacağı sözünün verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacının talebi, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dava konusu bağışlama vaadi yazılı yapılmakla geçerlidir....
alacağı davasının mehir senedi ve tanık beyanı ile ispatlandığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının maddî-manevî tazminat taleplerinin, erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının mehir alacağı olan 59 Cumhuriyet altını bedeli 63.487,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile erkekten tahsiline karar verilmiştir....
Davalı T4 vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; mehir senedinde belirtilen eşyalar yönünden davanın kabul kararının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Muhammet evlenirken mehir senedi düzenlendiği, mehir senedinde her iki davalının imzası olmakla birlikte davalı T3 herhangi bir borç altına girdiğine dair ibare olmadığı gibi senet nedeni ile herhangi bir taahhütte de bulunmadığı, bu nedenle davalı Bayram yönünden açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Mehir alacağına dayanak belge de aynı tarihlidir....
ve dava etmiş ; yargılama aşamasında mehir senedinde yazılı çeyiz eşyalarından olan halı ve kanepeden feragat ettiğini bildirmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mehir senedinin davalıda kaldığının ispatlandığını belirterek yerel mahkeme kararını reddedilen davası, tefrik kararı verilmesi, yemin teklif ettirilmesi, aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava,mehir alacağı talebine ilişkindir....
Dava dilekçesinde dava değerinin 1.000,00 TL üzerinden açıldığı, 250,00 TL'nin hiç ifa edilmediği iddia edilen mehir altınına, 750,00 TL'nin ise düğünde takılan ziynet ve paraya ilişkin olduğu ancak 50 gram mehir altını yönünden ıslah yapılmadığı, kararda 50 gram mehir alacağı için hiç hüküm kurulmadığı, HMK 305/A maddesi gereğince hüküm kurulmayan hallerde mahkemenin hükmünü tamamlayabileceği hususu da birlikte gözetilerek yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere davalının istinafının kısmen kabulü ile HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının mehir senedindeki ev eşyalarını müşterek haneden aldığı, mehir senedindeki ziynetin ise davalılar tarafından elinden zorla alındığını ispatlayamadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müşterek haneden darp edilerek ayrıldığını, mehir senedindeki ziynet ve ev eşyalarını yanında götüremediğini belirterek davanın reddini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, mehir senedinden kaynaklanan alacak davasıdır....