GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mehir senedinde yer alan 100 gr altın mehir alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini, müşterek haneden müvekkilinin rızası dışında davalı tarafça götürülen tüm ev eşyalarının tespiti ile davacıya aynen iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mehir senedinden kaynaklı eşya talebi İlk Derece Mahkemesince tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Mehir senedinden kaynaklı ziynet alacağı yönünden dava dilekçesi yönünden mahkmenin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK'nın 114/1 ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, Karar kesinleşmesinden itibaren HMK'nın 20....
KARAR Davacı, davalıların murisi ... ile evlenmesi nedeniyle 7.2.2003 tarihli mehir senedi düzenlendiğini, senetteki eşyalar ile ziynetlerin kendisine verileceğinin taahhüt edilmesine rağmen verilmediğini belirterek mehir senedinde yazılı aşyaların aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelleri olan 10.000,00 YTL'nin tahsilini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, 6531,90 YTL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki davada mehir senedinde yazılı olan eşyaların ve ziynetlerin aynen iadesini, olmaz ise bedellerinin tahsilini istemiştir. Davaya konu mehir senedi 7.2.2003 tarihli olup yeni medeni kanun zamanında düzenlenmiştir. davacı miras hukuku hükümlerine göre davalılardan talepte bulunduğu için açılan davanın niteliği itibariyle evlilik birliğine özgülenen malların tasfiyesine yönelik olduğu anlaşıldığından davaya bakmakla görevli olan mahkeme Aile Mahkemesidir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, düğün yapıldığı esnada davacı ve davalı arasında mehir senedi düzenlendiğini ve diğer davalı kayınpeder T3 da kefil sıfatı olarak mehir senedine imza attığını ve borç altına girdiğini, söz konusu mehir senedinde yazılı 500 gr. altının davacıya verildiğini ve davacının baba evinden getirdiği diğer eşyalar ile birlikte 500 gr. altının davacıya aidiyetinin kabul edildiğini, bununla birlikte düğün sırasında davacıya 7 adet 22 ayar bilezik, 26 adet çeyrek altın takıldığını ancak düğünden sonra davalıların düğün borcunu ödemek bahanesi ile davacıdan altınları aldıklarını ve bir daha geriye vermediklerini belirterek dava konusu olan ve davacıya ait olmasına rağmen haksız bir şekilde elinden alınan altınların aynen ya da bedellerinin davacıya verilmesini...
Aile Mahkemesinin 2016/258 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedinde yazılı olan 44.sıradaki bir adet 30 gram bileklik ile 45.sırada yer alan 3 adet 90 gram altın bileziğin müvekkiline hiç teslim edilmediğini, mehir senedinde yer alan altınların dışında da müvekkiline anne ve babası tarafından 2 adet burma bilezik, amcası tarafından 1 adet bileziğin düğün hediyesi olarak takıldığını, ayrıca düğünde takılan 30 adet çeyrek altın ve paralarla 2 adet 22 ayar kilitli burma bilezik alındığını, mehir senedinin 43 ve 44. sırasında yer alan ziynet eşyaları dışındaki ziynetler ile düğünde amca, baba ve anne tarafından takılan bilezikler ve çeyrek altın ve paralarla alınan bileziklerin ise davalılar tarafından borç olarak alındığını ancak daha sonra müvekkiline iade edilmediğini, mehir senedinde yer alan eşyaların ise ortak hanede kaldığını, müvekkilinin eşyaları yanına almasına fırsat vermeden ortak haneden uzaklaştırıldığını belirterek...
Dava konusu " Mihir Senedi" başlıklı tarihsiz sözleşme incelendiğinde; sözleşmede "10.000 TL Herhangi bir anlaşmazlıkta" şeklinde belirtilen alacak kalemi mehri müeccel kalan kısmının ise mehri muaccel niteliğinde olduğu, tarafların resmi olarak evlilik gerçekleştirmedikleri, mehir senedine konu eşya ve takıya hasren 5.000 TL'nin ve yine mehri müeccel olarak belirlenen 10.000 TL'nin davacı yana ödendiğine dair davalı cevabı bulunmadığı gibi bu yönde bir delil de sunulmadığı, mehri muaccel kısım için yerleşik uygulamalara istinaden mehir senedinde ayrıca teslime dair ibare bulunmaz ise mehir senedinin teslim belgesi olarak kabul edilemeyeceği, zira Yargıtay 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 27/05/2021 tarihli celsedeki beyanları ile mehir senedinde belirtilen 300 gram altından 150 gramının davacıya takıldığı, 150 gramının hiç takılmadığı, takılmayan 150 gram altın yönünden ispat külfetinin davalı tarafta olup, senetten kaynaklanan edimin yerine getirildiğinin senet kuvvetindeki bir belge veya yemin deliliyle ispat edilmesi gerektiği, Dairemizin 2021/2100 Esas sayılı kararından sonra davalının yemin delilini kullandığı, davacının da 150 gram mehir altınının hiç teslim edilmediğine dair yemin ettiği, bu nedenle hiç yerine getirilmediği iddia edilen 150 gram mehir altını yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, mehir senedinde belirtilen 300 gram altından 150 gramının ise düğünde davacıya takıldığı, davacının bu altınlarla ilgili cevaba cevap ve 27/05/2021 tarihli duruşmadaki beyanlarının birbiriyle uyumlu olduğu, tanık Mustafa'nın beyanı ile davacıya ait altınların en son ev alınmak için...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıların murisinin evlenirken düzenlenen mehir senedi ile murisin, müvekkiline 10 sarı lirayı mehir olarak bağışladığını ancak mehir altınlarını vermeden öldüğünü belirterek 10 sarı liranın aynen iadesi, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiştir....
Aile Mahkemesince; davacının talebinin mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd) bir alacak talebi niteliğinde olduğu, davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince; taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarından biri davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek olan mehir senedinde gösterilen ve fakat teslim edilmediği iddia edilen mallara ilişkindir. Borcun kaynağı mehir senedi olduğuna göre uyuşmazlığı çözme hususunda görevli mahkemenin aile mahkemeleri olduğu gibi mehir senedinde yazılı malların teslim edildiği açıkça belirtildiğinden görev yönünden reddine, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki edimin davalı tarafça yerine getirilmediğinden bahisle mehir senedindeki ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde şimdilik 100.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, birleşen dava dilekçesi ile de bakiye 9.404,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedi olarak ibraz edilen belgede müvekkilinin adı, soy adı ve imzasını kağıdın üstünde olduğunu, böyle bir belgenin hukuken geçerliliğinin olmadığını, muhtemelen davalının başka bir evraktaki imzasından yararlanmak amacıyla sonradan altına bir şeyler yazılarak oluşturulmuş bir kağıt olduğunu, bağış iradesinin de bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında boşanma davasının bulunduğunu, ekte sundukları mehir senedinde belirtilen 16 gram 22 ayar 5 adet bileziğin davacı müvekkiline mehir olarak verildiğini, 06/03/1982 tarihli mehir senedinden doğan ve mehir senedinde "...bu borcumuza mahsuben yukarıda 36 sıradan tadat olunan..." kısımda belirtilen 400.000,00 TL bedelin davacı müvekkiline her iki davalı tarafından ödenmediğini, mehir senedine göre o zamanki paranın alım gücüne göre bahsedilen miktarın 106 gram 22 ayar altın bileziğin 3 katı civarına tekabül ettiğini, asgari ücretin neredeyse 21 katı bir bedele tekabül ettiğini, mehir senedine istinaden ödenmesi gereken bu bedelin de her iki davalıdan tahsilini talep ettiklerini, 06/03/1982 tarihli mehir senedinden doğan 400.000,00 TL olarak belirtilen alacağın (paranın zaman değeri hesabı ve alım gücü dikkate alınarak) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal...