GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, markaya tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin durdurulması, ayrıca 5846 Sayılı Kanundan kaynaklandığı belirtilen hakların tespiti ve bu konudaki haksız kullanımların durdurulması, tecavüzün ref'i, men'i ve eserlerin çoğaltılması ile yayılmasının önlenmesi, ayrıca maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı tarafından davacı aleyhine Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava ile huzurdaki davanın birleştirilmesini de istediği görülmüştür. Dosya içeriğinden davalı tarafça davacı aleyhine Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/219 Esas sayılı dosyasında markaya tecavüz istemi ile dava açıldığı ve bu davanın 08/07/2019 tarihinde huzurdaki davadan daha önceki bir tarihte açıldığı anlaşılmıştır. Huzurdaki dava ise 20/01/2020 tarihinde açılmıştır....
Davanın, davacının kendisine ait olduğu ve tescilli olduğu iddia edilen markaların, davalı tarafından haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığı iddiasına dayanılarak haksız rekabetin önlenmesi ve men'i, ilanı ile haksız rekabet sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemli dava olduğu, ticari faaliyetlerin tescilli bir markaya dayalı kullanılması sonucu meydana gelen haksız rekabet nedeniyle markaya tecavüz ile haksız rekabetin tespiti ve buna bağlı haksız rekabetin meni, refi ve önlenmesi gibi taleplere ihtisas mahkemesi olan tarafından bakılması gerektiğinden, davaya İstanbul 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından devamla esas açıdan hüküm kurulması gerekirken karşı görevsizlik kararı verilmesi hatalı olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Davanın, davacının kendisine ait olduğu ve tescilli olduğu iddia edilen markaların, davalı tarafından haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığı iddiasına dayanılarak haksız rekabetin önlenmesi ve men'i, ilanı ile haksız rekabet sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemli dava olduğu, ticari faaliyetlerin tescilli bir markaya dayalı kullanılması sonucu meydana gelen haksız rekabet nedeniyle markaya tecavüz ile haksız rekabetin tespiti ve buna bağlı haksız rekabetin meni, refi ve önlenmesi gibi taleplere ihtisas mahkemesi olan tarafından bakılması gerektiğinden, davaya İstanbul 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından devamla esas açıdan hüküm kurulması gerekirken karşı görevsizlik kararı verilmesi hatalı olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, menine ve refine, tecavüz teşkil eden ürünlerin toplatılmasına ve imhasına, internet alan adı ve sosyal medya hesaplarında yer alan kullanımların kaldırılmasına, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Okulları unvanı ile Büyükçekmece'de uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini, butik bir eğitim sunan müvekkilinin farklı bir şubesinin bulunmadığını, müvekkiline ait okula mensup öğrenci kayıtlarının Büyükçekmece bölgesinde olduğunu, bu nedenle davacı tarafın okullarının yer aldığı bölgeler düşünüldüğünde, müvekkilinin iltibas suretiyle haksız kazanç elde etme olanağının mümkün olmadığını, davacı markası olan "......." ile müvekkilinin unvanı "...... Okulları" unvanlarının bir bütün olarak ele alındığında iki unvan arasında iltibasın varlığının düşünülemeyeceğini, unvanlar arasında ortak kelime dahi bulunmadığını ve davacı iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE : Dava, markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat ile hüküm özetinin ilanı taleplidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10.03.2015 tarihli ve 2015/16 E., 2015/55 K. sayılı kararın davacı vekilinin markaya tecavüze yönelik temyiz isteminin hukukî yarar yokluğundan reddine, haksız rekabete yönelik temyizi yönünden bozulmasına ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.03.2021 tarihli ve 2017/11-156 E., 2021/295 K. sayılı kararının, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Bilindiği üzere hukukî yarar, dava şartı olduğu kadar, temyiz ve karar düzeltme istemi için de aranan bir şarttır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların internet alan adlarında ve sattıkları mallar üzerinde tescilli "A." ibaresini kullanması şeklindeki eylemlerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, kullanımın dava tarihinden sonra 05.09.2012 tarihinde sona erdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, markaya tecavüz ve bu suretle haksız rekabetin men'i ve refine ilişkin davanın konusuz kalması nedeni ile esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2.000 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kararın ilanına karar verilmiştir. Kararı, davalı G.....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde;- Mahkeme tarafından davacının taraflar arasındaki lisans sözleşmesini fesh etmediği, davacının 16/01/2011-01/08/2015 tarihleri arasında lisans ödemelerini tahsil ettiği halde, marka tecavüzü ve haksız rekabet iddiasında bulunup marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat talep edemeyeceğinin gözetilmediğini,- Davacının, müvekkile usulünce tebliğ ettiği fesih iradesi olmadığını, somut olayda mahkemenin kabulünün aksine müvekkiline usulünce ulaştırılmış fesih bildirimi bulunmadığını, -2011-2015 yılları arasında müvekkilinin internet sitesinin aktif olmadığını, TSE ibaresi markasal olarak kullanılmadığından, her halükarda tecavüz bulunmadığını, -İstanbul BAM 16....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/166 Esas KARAR NO : 2021/110 DAVA: Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması ve Kaldırılması ile Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ: 19/04/2018 KARAR TARİHİ: 03/06/2021 Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacılar vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili--------- markalarının sahibi olduğunu, söz konusu markaların müvekkilleri tarafından uzun yıllardır kullanıldığını, müvekkillerinin kullanımına bağlı olarak ------------- markalarının ayırt edici hale geldiğini, davalı firma tarafından müvekkili şirket adına tescilli markaların hukuka aykırı bir biçimde kullanıldığını, davalı firma yetkilisi tarafından delil tespiti sırasında söz konusu kullanımların hukuka uygun olduğuna yönelik savunmada bulunulduğunu, bahse konu savunmaya dayanak...
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin meni tespiti, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; davacı adına tescilli TSE markasının, izinsiz olarak yurt dışından ithal edilen bir kısım ürünler üzerinde kullanıldığı tespit edilmekle, bu kullanım davacı markasına tecavüz oluşturmaktadır. Davalı yan, izinsiz kullanımın ihracatçı yabancı kuruluşun hatasından kaynaklanması ve eylemden sonra davacı Kurum'dan muafiyet onayı alındığını belirterek kusuru olmadığını ileri sürmüş ise de; bu durum marka hakkına tecavüzü ortadan kaldırmaz....