Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira aksi hal, kullanılmadığı halde bir markanın salt tescilli olması nedeniyle yenilendiği sürece ve sonsuza kadar, bu markanın başkaları tarafından alınmasını engelleme hakkının marka sahibine verilmesi anlamını taşıyacaktır. Burada ispat külfeti davalıda olup, davalı dava konusu olan markayı kullandığını ispatlaması gerekir. Ancak davalı tescil ettirdiği markasını kullandığına ilişkin delil sunmamış, markayı kullandığını ispat edememiştir. Şu halde, dava tarihi 29.03.2021 olup, tescilden itibaren kullanma zorunluluğu için öngörülen alt sınır olan 5 yıllık süre dolmuş bulunmaktadır. Bu nedenle davalı markasının tescil edildiği tüm mallar açısından 6769 sayılı SMK m.9 maddesi uyarınca iptali koşullarının gerçekleştiği sonuç ve kanaatine ulaşmıştır. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, davalıya ait ... sayılı markanın kullanılmama nedeni ile iptaline, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi. 3.Değerlendirme 1.Dava; Türk Patent ve Marka Kurumu YİDK kararının iptali ile başvuru markasının tescili halinde hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Davada asıl talep YİDK kararının iptali olup, hükümsüzlük talebi asli talebin sonuçlarına bağlı fer’i bir taleptir. Davalı başvuru sahibinin hükümsüzlük istemi yönünden davayı kabul etmesinin YİDK kararının iptali için açılan davaya bir etkisi bulunmamaktadır. YİDK kararı ayakta olup, Mahkemece bu kararın iptali talebi ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....

        Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu markanın davalı tarafından dava tarihinden önce üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelere dayalı olarak şirket sahibi ve eşi adına kayıtlı organik tarım alanlarında şarap ve zeytinyağı üretim ve satışında kullanıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı adına tescilli 2002/22086 sayılı markanın 556 sayılı KHK'nın 14. maddesi uyarınca kullanmama nedenine dayalı iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama neticesinde talebin reddine karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06/01/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14/12/2016 tarih, 2016/148 Esas- 2016/189 Karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır....

          Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, iptali istenilen markanın kullanıldığını ispat yükü davalı tarafta olduğu, davalının markayı kullandığına ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, davalının markayı devir aldıktan sonra 5 yıllık sürenin dolmadığını savunmuş ise de önceki malikin kullanmama süresine ilaveten devralanın kullanmama süresinin ilavesi ile Yasa'da öngörülen kesintisiz beş yıllık kullanmama şartı oluştuğu gerekçesiyle markanın iptaline karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 Esas ve 2016/189 karar sayı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir....

            kendisi lehine kanıt olma vasfının bulunmadığını, iddia ederek 2020-M-3950 sayılı YİDK kararının iptali ve dava konusu 2019/13451 sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              sayılı kararının iptali talebine ilişkin davanın süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, B-...sayılı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin Davanın Kısmen Kabulüne, 2-...sayılı markanın 41. Sınıf “...” emtiaları ile sınırlı olarak HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve sicilden terkinine, 3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 4-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davalı ...'nden alınarak hazineye gelir kaydına, 5-Markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olarak; kabul edilen kısım yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalı ...'...

                Kararının İptali Taraflar arasında görülen davada Ankara 2....

                  Dava, TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının 2002/01380 sayılı "OGİ PUKİ" ibareli markasının kullanılmama sebebiyle iptali istemiyle dava açıldığı, anılan iptal davasında verilecek kararı etkisiz kılmak amacıyla ve kötüniyetle 2013/92340 sayılı "OGİ PUKİ" ibareli marka başvurusunu yaptığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davalı Şölen Çikolata Gıda San. ve Tic. A.Ş. tarafından, davacı adına tescilli 2002/01380 sayılı markanın iptali için Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava öncelikle kabul edilmiş ve anılan markanın iptaline karar verilmişse de Dairemizin 22.03.2018 tarih ve 2016/9193 Esas- 2018/2231 Karar sayılı ilamı ile karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 Esas ve 2016/189 Karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK'nin 14. maddesinin iptal edilmesinin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi için mahkeme kararı bozulmuştur....

                    Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez....

                      UYAP Entegrasyonu