SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.09.2019 tarih, 2018/3901 Esas 2019/5436 Karar sayılı düzelterek onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 06.04.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY Dava, davalı adına tescilli markanın kullanmama nedenine dayalı iptali istemine ilişkin olup davanın hukuki nedeni, bir başka söyleyişle, yasal dayanağı mülga 566 sayılı KHK’nın 14. maddesidir. Söz konusu KHK hükmü, Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarih ve 148-189 sayılı kararı ile iptal edilmiş ve kararın RG’de yayımlanması üzerine Anayasamızın 153. maddesi çerçevesinde davanın hukuki nedeni ortadan kalkmıştır. Bu durumda, yasal dayanağı bulunmayan davanın esastan reddine hükmedilmesi gerekir....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, 24.07.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 09.04.2014 tarih 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 42/1-c maddesinin iptaline; karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'nin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Davalı vekili, davanın reddini savunmuş, birleşen davada, davalı adına tescilli markanın markasal kullanımının bulunmadığını ileri sürerek, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin ....09.2007 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, asıl davada, davalının davacının markasını işletme adında kullanmak suretiyle tecavüz ettiği, birleşen davada davalının hizmet markasını kullanımının devam ettiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile davalının davacının marka hakkına tecavüzünün durdurulmasına ve yasaklanmasına, 1.086,71 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir....
Değerlendirme Dava, davacının "Kaynarca" ibareli tescilsiz markaları nedeniyle 556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davalı adına tescilli 2011/36489 sayılı "Bursa Kaynarca Termal" ibareli markanın hükümsüzlüğü talebine ilişkindir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulduktan sonra davanın Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilen kullanmama nedeniyle hükümsüzlük talebine ilişkin olduğu, ancak dayanılan düzenlemenin iptal edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak dava kullanmama nedeniyle hükümsüzlük talebine ilişkin olmadığı, 556 sayılı KHK'nın 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince markanın hükümsüzlüğü talebine ilişkin olduğu halde Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerinde değildir....
Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması, markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması ve markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir. 6769 sayılı SMK'nun 26.maddesi uyarınca kullanmama nedeni ile markanın iptali yetkisi Türk Patent Kurumuna aittir. Ancak bu hüküm SMK'nun 192/1.maddesi uyarınca kanunun yayım tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe girecektir. 6769 sayılı SMK'nun GEÇİCİ MADDE 4.maddesi uyarınca, SMK'nun 26. madde hükmü yürürlüğe girene kadar, iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır. 26. maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davaları mahkemeler tarafından sonuçlandırılır. Mahkemelerin bu madde hükmüne göre vermiş olduğu kararlar kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından Kuruma resen gönderilir. " hükümleri düzenlenmiştir....
Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması, markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması ve markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir. 6769 sayılı SMK'nun 26.maddesi uyarınca kullanmama nedeni ile markanın iptali yetkisi Türk Patent Kurumuna aittir. Ancak bu hüküm SMK'nun 192/1.maddesi uyarınca kanunun yayım tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe girecektir. 6769 sayılı SMK'nun GEÇİCİ MADDE 4.maddesi uyarınca, SMK'nun 26. madde hükmü yürürlüğe girene kadar, iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır. 26. maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davaları mahkemeler tarafından sonuçlandırılır. Mahkemelerin bu madde hükmüne göre vermiş olduğu kararlar kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından Kuruma resen gönderilir. " hükümleri düzenlenmiştir....
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, 24.07.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 09.04.2014 tarih 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 42/1-c maddesinin iptaline, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir....
Maddesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK'nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK'nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. Türkiye'nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi'nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir....
yönde açılabilecek bir hükümsüzlük davasında alınacak kararı etkisiz hale getirmek amacıyla ve kötüniyetle yapılmış bir başvuru olduğu ve tescil edilen markanın uyuşmazlık konusu bütün emtialar yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, TPE YİDK kararının kötüniyet nedeni ile iptaline, davalı adına tescilli 2013/15880 sayılı "PN PRONAILS" ibareli markanın tescilli olduğu 03. sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ... sayılı "..." ibareli markanın, 05, 24, 25, 26 ve 27. emtia ve hizmetler yönünden 27/06/2006 tarihinden itibaren ve yenilenmek suretiyle davalı adına tescilli olduğu, yerleşik Yargıtay içtihatları gereği kullanmama nedeni ile iptal davasında, kullanma olgusunun ispat külfeti kendisine düşen marka sahibi davalının, markayı 24. sınıfında yer alan emtia ve hizmetler bakımından ciddi kullanımını ispatlayamadığı, bu minvalde ... tescil numaralı, "..." ibareli, görselini ihtiva eden markanın al ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 24. sınıfında yer alan emtia ve hizmetler bakımından iptali koşullarının oluştuğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir....