Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA :2018-M-10485 sayılı YİDK Kararının İptali ve 2017/79826 sayılı Marka Hükümsüzlüğü DAVA TARİHİ : 06/02/2019 .... DAVACI : ...... VEKİLİ .... DAVALI :.... VEKİLİ : Av.... DAVA : 6 ayrı Markanın Kullanmama nedeniyle iptali / 1 Markanın Hükümsüzlüğü ( 7 marka hakkında ) DAVA TARİHİ : 20/08/2019 Birleşen dosyada KARŞI DAVA; KARŞI DAVACI.... VEKİLİ : Av. .... KARŞI DAVALI.... VEKİLİ : Av........

    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dayandığı hukuki sebebin markanın kullanmama sebebiyle tescillendiği 32. sınıf emtianın iptaline yönelik olduğu, bu çerçevede ispat yükünün davalıya düştüğü, kullanma yükümlülüğünün ihlali nedeniyle davacının isteminin de araştırılması, değerlendirilmesi gerektiği, alınan bilirkişi raporunda dosya kapsamındaki kanıtlar, davalının dayandığı ve sunduğu deliller incelenerek, markanın 32. sınıf emtiada pazar yaratıcı manada kullanılmadığının tespit edildiği, davacının 32. sınıf emtia bakımından markanın iptalini istemekte haklı olduğu, dava konusu 2005/31719 nolu markanın, davalı adına kayıtlı olup, geçerliliğinin sürdüğü, markanın tescil tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar kullanmamayı hoşgörü süresi geçmiş bulunduğundan, markanın emtiasında kullanım keyfiyetleri dava edilebilir nitelikte olduğu, davalı adına kayıtlı 2005/31719 nolu markanın kullanmama nedeniyle...

        Maddesinde yer alan kullanmama definin kullanılması bakımından hem cevap dilekçesi ile kullanmama definde bulunulmamış olması hem hangi markaya ilişkin kullanmama definde bulunulduğu açıkça belirtilmemiş olması hem de kötü niyetli tescil iddiası yönünden kullanmama defi dikkate alınamayacağından bu yöndeki taleplerin de reddine karar verilek neticeten, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde gerekmiştir....

          HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere, 1-Davanın KABULÜ ile, TPMK nezdinde davalı adına ... no ile tescilli "..." ibareli markanın kullanmama nedeni ile iptaline, sicilden terkinine, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 59,30 TL'nin mahsubu ile kalan 21,40 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan: 52,00 TL posta gideri, 127,10TL harç (peşin+başvuru+vekalet) olmak üzere toplam 179,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa...

            Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından adına tescilli davaya konu markanın tescil kapsamında bulunan emtealar yönünden geriye doğru beş yıllık süre zarfından KHK'nın öngördüğü biçimde ciddi kullanımının ispat edilemediği, dava konusu markanın su ısıtıcılarında ürün kodu olarak kullanıldığı, bu kullanımın markasal kullanım olmadığı gerekçesiyle davalı adına tescilli 2005/50127 sayılı markanın tescil kapsamında bulunan tüm emtealar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, kullanmama nedeniyle marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. 5718 sayılı Yasa'nın 48. maddesinde “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır....

              sayılı markanın kapsamındaki 18, 24, 26, 35.sınıflarda emtianın hiçbir önemi olmadığını ve belirtilen iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek müvekkili aleyhine açılan haksız davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalı adına olan ..... sayılı "......" ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir. Türk Marka ve Patent Kurumu'ndan gelen kayıtlardan ..... sayılı "......" ibareli markanın, 18,24,25,26 ve 35.sınıflarda 10/07/2016 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu "....... " esas unsurlu birçok markanın davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. 6769 Sayılı SMK'nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir....

                Mahkemece, bozma ilamına uyularak 6769 sayılı Kanun'dan önce tescil edilen davaya konu markanın kullanma yükümlülüğü bulunmadığı,davacı tarafından davalı aleyhine açılan 2004/23423 tescil numaralı markanın kullanmama nedenine dayalı hükümsüzlüğü ve terkini davasının reddi ile Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere davalıya ait markanın kötü niyetli olarak tescil edildiğinin de davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiş, mahkemece verilen 02.10.2020 tarihli ek kararla, temyiz isteminin süresi içerisinde olmadığından dolayı temyiz talebinin reddine karar verilmiş, işbu ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Maddesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK'nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK'nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. Türkiye'nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi'nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kullanmama nedeniyle markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili, davalı adına tescilli olan 2013/100118 sayılı "bebito+şekil" ibareli markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıldan daha uzun süredir kullanılmaması sebebiyle, 6769 Sayılı SMK'nın 9 ve 26. maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu