Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı markanın hükümsüzlüğü istemiyle esas sayılı dosyasında açtıkları davanın kabul edildiğini ifade ederek, hukuka aykırı kurum kararının iptaline ve kötü niyetli davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talen ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekillerince temyizi üzerine karar dairemizce onanmıştır." şeklinde karar verilmiştir. Her ne kadar bilirkişi heyeti dava konusu marka ile itiraza mesnet davacı markaları arasında iltibas tehlikesinin oluşmadığını belirtmiş ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.216 tarih ESAS NO: ......

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) SAYISI : 2021/286 Esas, 2021/567 Karar HÜKÜM : Kabulü Taraflar arasındaki markanın hükümsüzlüğü ve tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Diğer davalı vekili, müvekkiline ait markanın tescil edilmek istenilen mal ve hizmetler bakımından ayırt edici niteliğinin bulunduğunu, tanımlayıcı olmadığını, türetilmiş bir ibare olduğunu, 556 sayılı KHK'nın 7(1)(a), (c), (d) ve (e) yönünden de tescil engeli olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. savunarak, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece,dava konusu markanın dava konusu mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 7(1)(a), (c), (d) ve (e) maddeleri anlamında tescil engeli bulunmadığı, dava konusu ..... kararının yerinde olduğu, dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali - Markanın Hükümsüzlüğü) DAVA TARİHİ : 15/08/2022 KARAR TARİHİ : 08/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali - Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili 15/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait ... markasının dünyanın dört bir yanında tanınmış bir marka olduğunu, ülkemizde 42 yıldır aralıksız olarak kullanılan ... markasının davacı adına ilk kez 26.07.1967 tarihinde tescil edildiğini, ... markasının tüketici nezdinde çok yüksek bir tanınmışlık düzeyine eriştiğini, ... markasının ... sayı ile tanınmış markalar sicilinde yer aldığını, dava konusu “......” esas unsurlu marka başvurusunun davacı adına tescilli tanınmış “...” markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve aynı ve benzer mal ve hizmet sınıfları için tescil edilmek istendiğini, dava...

          ATÖLYE sözcüklerinden oluşmakta olduğundan anılan markanın 2009/12752 sayılı marka tescil başvurusu için kazanılmış bir hak oluşturamayacağı,davacının 2003/11923 sayılı markasının, hâlen yargılama konusu olduğu ve 2009/12752 sayılı başvuru kapsamında olan mallar bakımından hâlen tescilli olmadığı, oysa seri marka uygulamasından yararlanabilmek için, ortada öteden buyana tescilli ve hükümsüzlüğü sağlanamayacak bir marka bulunması gerektiği,dolayısıyla bu markanın da başvuruya kazanılmış hak oluşturmasının mümkün olmadığı,davacının adına tescilli diğer markalarının da kapsamında 2009/12752 sayılı başvuru kapsamında olup da reddedilen ürünler bulunmadığından seri marka uygulamasından yararlanmak suretiyle de olsa kazanılmış hak oluşturmasının mümkün olmadığı, davacı başvurusu ile redde mesnet alınan 1988/102486 sayılı marka arasında başvuru kapsamında olup, reddedilen ve işbu davada başvuruya katılması talep olunan emtialar yönünden ortalama düzeydeki tüketicilerin yanılgıya düşebilecekleri...

            Mahkememizce öncelikle birleşen marka hükümsüzlüğü davasıyla ilgili inceleme yapılmıştır. ---- maddesinde marka hükümsüzlüğü halleri sayılmış olup,---- maddelerinde sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir. ----- uyarınca, tescil başvurusu daha önce yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal ve hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile ----- tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunması hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır. ------ uyarınca; tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını,----veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hali de hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır. --- maddesinde ise kötüniyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiş olup...

              Markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile birlikte kullanmama def'i ileri sürdüğünden, bu husus; markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından ön sorun olarak incelenmiştir. Zira; 6769 sayılı SMK m.25/7 hükmüne göre; 6 ncı maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlar....

                Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2005/580 Esas sayılı dosyası ile markanın hükümsüzlüğü davası açıldığını, yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine markanın sicilden terkin edildiğini, oysa hükümsüzlük kararı henüz kesinleşmeden müvekkilinin markayı devraldığını ve müvekkilinin tarafı olmadığı dava sonucu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi nedeniyle markanın sicilden terkin edilmesi işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ... ...'nun 08/13147 sayılı kararının iptal edilmesini, terkin edilen markanın tekrar sicile işlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                  başvurusuna karşı gerçekleştirdiği itirazında ise anılan kararın oluşumuna etki eden 2003 yılı kataloğunun geçerli olduğunu ifade ettiğini, bu şekilde davaya konu e ibareli markanın müvekkili davacılara ait olduğunu ikrar ettiğini, aynı hususla ilgili olarak ayılı dosyasının 20.10.2011 tarihli duruşmasında da benzer biçimde ifade verdiğini, yargılaması yenilenmesi istenilen kararın davalının hilesi ile elde edildiğini, davalının hilesi sonucunda müvekkilinin ilk defa ihdas edip kullandığı ve tanıttığı “bareli markanın davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, HMK'nın 374. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini ve davalı adına tescilli 2005/6703 sayılı ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, hükümsüzlüğü talep edilen markanın tescil tarihinin 15/07/2015 olduğu, eldeki davanın 28/08/2015 tarihinde açıldığı, davadan önce markanın tescilli olması nedeniyle hükümsüzlük davasının TPMK YİDK kararına bağlı olarak istenemeyeceği, ayrı bir dava olarak görülmesi gerektiğinden markanın hükümsüzlüğü istemine yönelik açılan davanın tefrikine karar verilerek dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verildiği, YİDK karar tarihinde davacının itirazına mesnet 148410, 150433, 156743 ve 178890 sayılı markaların yargı kararları ile hükümsüz kılındığı, diğer 2011/79154 ve 2011/75798 sayılı markalarının da başvurudan daha sonraki tarihli olduğu, hükümsüzlük talebinin geçmişe etkili sonuç doğurduğu, YİDK'nın karar tarihindeki sicil duruma göre karar vermesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu