Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 13.09.2017 tarihli ve 2016/151 E., 2017/282 K. sayılı kararı ile; dava konusu edilen marka yönünden Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararı olmadığı, bu nedenle TÜRKPATENT yönünden davanın reddi gerektiği, davanın açıldığı tarihte yürürlükteki 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 14. maddesindeki markanın iptali hükümlerini içeren düzenlemenin Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli ve 2016/148 E., 2016/189 K. sayılı kararı ile iptal edildiği, iptal kararının 06.01.2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandığı, markanın kullanmama nedeniyle iptalinin düzenlendiği 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun ise 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe girdiği, 06.01.2017 ile 10.01.2017 tarihleri arasında markanın kullanmama nedeniyle iptaline ilişkin hukukî boşluk oluştuğu, dolayısıyla davalı ... yönünden davanın hukukî dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    CEVAP 1.Davalı TPMK vekili cevap dilekçesinde; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markası arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. 2.Davalı-karşı davacı vekili cevap- karşı dava dilekçesinde; davacının markalarından sadece 99/000296 ve 2010/60282 sayılı markaların 42. sınıfta tescilli olduğunu, davacı tarafça 99/000296 sayılı markanın 42. sınıfta kullanılmadığını ve iptalinin gerektiğini, davacının 2010/60282 sayılı markası ile müvekkili marka başvurusunun benzer olmadığını, "macro" kelimesinin ayırt etme gücünün son derece zayıf olduğunu, "macro" ibaresini içerir pek çok tescilli markanın bulunduğunu, taraf markaları arasında karıştırılma tehlikesi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davada ise 99/000296 sayılı markanın kullanmama nedeni iptalini talep etmiştir. 3.Davacı-karşı davada davalı vekili cevap dilekçesinde; karşı davada iptali istenen...

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kullanmama nedeni ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.6769 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinin birinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

        Şti'ne ait 2007/41046 nolu markanın 9. sınıf emtia bakımından kullanmama nedeniyle iptaline, sair emtia bakımından tescilinin devamına, Birleşen dosyada; Markaya tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi, maddi tazminat davasının reddine, bağlı istemlerin reddine, Ana dosya bakımından; 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcının başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, hükümsüzlük davası reddedilmekle AAÜT.'ne göre belirlenen 3.931,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, davalı tarafa ödenmesine, Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, kullanmama nedeniyle marka iptal davası kabul edilmekle AAÜT.'...

          DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık; Davalı adına ... "..." ibareli markanın kullanmama nedeniyle tüm mallar bakımından iptali , bu talep kabul edilmediği taktirde davacı markasının tanınmış olması , davalının kötü niyetli olarak markayı tescil ettirdiği iddiası kapsamında markanın hükümsüzlüğü taleplerine ilişkindir....

            Davalı vekili, davacının müvekkili markasının hükümsüzlüğü yönünden menfaati ve zarar gördüğüne ilişkin somut bir delilinin bulunmadığını, müvekkili markasının davacı markasına iltibas oluşturmadığını, davacının markanın tescil kapsamında bulunan 5. sınıf malları dışındaki diğer 5. sınıf mallar ve özellikle 3 ve 35. sınıf hizmetler için hiçbir zararı veya zarar görme olasılığının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, 556 s. KHK'nın 14. maddesi gereğince, davalının markayı tescilli olduğu sınıflarda kullandığını gösterir fatura ve benzeri belgelerle kanıtlaması gerektiği, davalıya bu hususta ihtar yapılmasına rağmen davalı tarafından nerhangi bir delil sunulmadığı, bu itibarla, davalının iptali istenilen markayı dava tarihinden önceki beş yıllık dönemde kesintisiz olarak kullanmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalı adına tescilli 2004/29706 no'lu,......... ibareli markanın 556 s....

              Davalı vekili, davacı tarafın müvekkilin etkin olduğu alanda müvekkile zarar vermek amacı ile bu davayı kötü niyetli açtığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalı adına tescilli markaların uzun süredir kullanılmadıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, 24.07.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ..... Mahkemesi’nin 09.04.2014 tarih 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 42/1-c maddesinin iptaline; karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ...........

                HÜKÜM: Davacının davasının kısmen kabulü ile Davalı adına tescilli .../... başvuru numaralı “...+...” isimli markanın 20. Sınıfta yer alan "..." ilişkin emtia yönünden kullanılmama nedeni ile iptaline, sicilden terkinine, sair emtialar yönünden talebin reddine, sicildeki kaydın devamına, Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından tekrar alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.'ne göre belirlenen 7.375 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT.'...

                  Davacı tarafından açılan hükümsüzlük ve kullanmama nedeni ile iptal davasına konu markaların her birinin bağımsızlığını koruması ve her marka yönünden iddia ve ispatların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ayrı ayrı dava konusu olması nedeni ile tefrik edilmiş, mahkememiz ----dosyasında açılan davacı tarafın ----numaralı marka yönünden eldeki bu davanın görülmesine bu dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir. Davaya konu diğer markalar olan: ------ ayrı ayrı tefrik edilerek yeni bir esasa kayıt edilmelerine karar verilmiştir....

                    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, 24.07.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 09.04.2014 tarih 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 42/1-c maddesinin iptaline; karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'nin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu