Markanın kullanılması bakımından markanın tescilli sahibinin markayı bizzat kullanmasının aranmadığı, markayı------ kullandırması halinde bunun kullanma sayılacağının ---- uyarınca hüküm altına alındığı. Dosya içerisindeki fatura ve belgeler incelendiğinde;--- kadar marka kullanım bedeli faturaları ve markayı fiilen kullanan dava dışı ----kesilen marka kullanımından kaynaklanan faturaların mevcut olduğu. --- yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davalı tarafından----ibaresinin kullanıldığının belirtildiği. Davalı tarafından ---- ibaresinin hem ----- ismi olarak ve faturalarda ciddi bir biçimde ---- içerisinde kullanıldığı anlaşıldığından, kullanmama nedeni ile iptal davasının reddine karar vermek gerektiği bu şekilde davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davaya konu 2005/53707 sayılı markasını dava açıldığı tarihten önceki beş yıllık inceleme aralığında tescil edildiği tüm mal ve hizmetler için ciddi kullanımı belgeleyemediği, kullanımın ispatlanamaması nedeniyle 556 Sayılı KHK'nın 14. maddesi uyarınca davalının markasının tescil edildiği tüm mal ve hizmetler yönünden iptalinin gerektiği gerekçesiyle davasının kabulü ile davalıya ait 2005/53707 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. 1-Dava, kullanmama nedenine ve öncelik hakkına dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, dava konusu markanın kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmiştir....
Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile davalının haksız rekabetinin tespiti ile men'i talebine yöneliktir. Mahkememizce markanın hükümsüzlüğü talebi yönünden yapılan değerlendirmede; SMK'nun 25.md'si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md'deki mutlak red; ve 6.md'deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir. SMK'nun 6/1 md'sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir....
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince markanın kullanmayan emtialar bakımından iptaline karar verilmiştir. Ancak, 24.07.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 09.04.2014 tarih 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 42/1-c maddesinin iptaline; karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi'nin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Davacının davalı adına tescilli ... sayılı "..." markasının tescil tarihi olan 08/02/2012 tarihinden bu yana ciddi bir kullanımının da bulunmadığını beyanla bu markanın öncelikle kullanmama nedeniyle iptaline, aksi halde davacı markaları ile iltibas yaratması sebebiyle hükümsüzlüğüne ilişkin talebi yönünden yapılan değerlendirmede; bilirkişi raporunda açıklandığı üzere bu markanın davalı tarafça tescilli olduğu emtia sınıflarında ciddi kullanımı olduğu gibi, esasen "..." esas unsurlu davalı markaları ile seri marka teşkil ettiğinden ve bu ibare yoğun şekilde kullanıldığından, kullanmama nedeniyle iptal yönünden dava reddedilmiştir. Yine, yukarıda değinildiği üzere bu marka davacı markaları ile iltibas teşkil etmediği gibi, kötü niyetli tescil de söz konusu olmadığından beş yıllık sessiz kalma da söz konusu olacağından davacının bu markanın hükümsüzlüğüne dair talebi yönünden de dava reddedilmiştir....
hükümsüzlüğü ile sicilinden terkinine karar verilmiştir....
ayırt edilemeyecek derecede benzer "..." markasının tescilini sağladığını, bu nedenle davalı adına ... tescil numaralı markanın kullanılmama nedeni ile iptalini talep ve dava etmiştir....
davalıya ait söz konusu markanın 14. sınıfın 1. ve .... alt sınıfları için kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin dava konusu 2011/83190 sayılı markaya yönelik hükümsüzlük talebinin reddine ilişkin karara yönelik temyiz itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir. 2- Dava konusu 98/007237 sayılı markaya yönelik temyiz itirazlarına gelince, dava kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince markanın 17. sınıfta yer alan emtialar yönünden kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148-189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir....
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava, davalıya ait ---- ibareli markanın ayırt edicilik fonksiyonunun bulunmadığı,--- ibare olduğu iddiası ile açılan hükümsüzlük davası ile bu talebin kabul edilmemesi halinde markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl süre ile kullanılmaması sebebiyle açılan marka iptali davası, birleşen dava ise davalıya--- davacıya ait ve tanınmış marka oldukları iddia edilen markalar ile benzer olduğu ve kötü niyetle tescil edildiği iddiasıyla açılan marka hükümsüzlüğü davasıdır....