İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/196 KARAR NO : 2023/80 DAVA : MARKAYA TECAVÜZÜN TESPİTİ, ÖNLENMESİ, DURDURULMASI DAVA TARİHİ : 31/10/2022 KARAR TARİHİ : 07/04/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan müvekkilinin, "..."...
sürecinde markanın --- Kişilere devrinin engellenmesi için tedbir kararı verilmesini, davalıya ait---- dosya numaralı--- ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini, davalının bu markayı kullanımının men edilmesini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/392 KARAR NO : 2023/28 DAVA : MARKAYA TECAVÜZ - HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, DURDURULMASI, ÖNLENMESİ, MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ DAVA TARİHİ : 19/01/2021 KARAR TARİHİ : 16/02/2023 HSK’nın 04/11/2021 tarih ve 1111 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 11/11/2021 tarihi itibarıyla faaliyete geçirilmesine, 1. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan tek esaslı dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, İstanbul 1. FSHHM'nin 2021/11 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2021/392 E. sırasına kaydı yapılmakla, taraflar arasında Markaya Tecavüz - Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Markanın Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda....
başvuru numaralı "...... " markasını kullandığı dikkate alındığında, davalının kullanımının, davacı markasıyla benzer olduğu, davalı kullanımının davacının tescil kapsamına giren mal sınıfında olduğu, davalı kullanımının davacı marka sahibinin herhangi bir iznine dayanmadığı, davalının, markanın kapsadığı mallara yönelik kullanımının halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali doğuracağı, dolayısıyla davalı tarafın bu eylemlerinin, SMK'nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu, davalının, davacının markası ile karıştırılmaya yol açacak bir kullanım sergilediği, bu sebeple davalının kullanımının TTK m.55/l-a-4 kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği, marka hakkına tecavüz oluşturan ve haksız rekabet konusu unsurları taşıyan ürünler ile iş ve tanıtım evraklarının SMK m .l49-c/d/f maddeleri uyarınca toplatılması, üzerlerinden tecavüz konusu unsurların silinmesi, silinemiyor ve tecavüzün önlenmesi kaçınılmaz...
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar ihtiyati tedbir isteyen tarafça, dava konusu markanın karşı tarafça kullanılmasının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de ihtiyati tedbirin ancak dava konusu olan şey hakkında verilebileceği, eldeki davanın konusunun ise YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü olduğu, bu tür bir davada, dava konusu olmayan markanın kullanımının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, dolayısıyla ihtiyati tedbir isteyen vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebi bakımından ise SMK....
müvekkilinin ticaret unvanını marka olarak da kesintisiz kullandığını ve marka tescilinin 1947 yılına kadar gittiğini, müvekkilinin markasının tanınmış bir marka olduğunu, davalının kullanımının haksız kazanç ve iltibas yaratacağını aynı zamanda müvekkili şirkete ve markanın itibarına zarar vereceğini, bu itibarla davalının ticaret unvanında “...” ibaresini kullanımının TTK'nın gerek unvanla gerekse haksız rekabet ile ilgili hükümleri ile 556 sayılı KHK hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının ticaret unvanındaki “...” ibaresinin terkini, kullanımının ve haksız rekabetin men'i, önlenmesi, ref'i, ticarette kullanılan her yerden kaldırılması, kanuna uygun hale getirilmesi ve hükmün ilanı istemlerine ilişkindir....
, davalıya ticaret unvanının kullanımına son vermesi için gönderilen ihtarnamelerin tebliğinin sağlanamadığını, müvekkilinin ticaret unvanını marka olarak da kesintisiz kullandığını ve marka tescilinin 1947 yılına kadar gittiğini, müvekkilinin markasının tanınmış bir marka olduğunu, davalının kullanımının haksız kazanç ve iltibas yaratacağını aynı zamanda müvekkili şirkete ve markanın itibarına zarar vereceğini, bu itibarla davalının ticaret unvanında “...” ibaresini kullanımının TTK'nın gerek unvanla gerekse haksız rekabet ile ilgili hükümleri ile 556 sayılı KHK hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının ticaret unvanındaki “...” ibaresinin terkini, kullanımının ve haksız rekabetin men'i, önlenmesi, ref'i, ticarette kullanılan her yerden kaldırılması, kanuna uygun hale getirilmesi ve hükmün ilanı istemlerine ilişkindir....
Kullanımının önlenmesi ----------- bir ünvan olup, tescilli markalara tecavüz edildiği iddiası ile bunun önlenmesi için açılan davalarda görevli mahkemenin 556 sayılı KHK nın 71 maddesi uyarınca Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla; davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....
CEVAP Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin marka kullanımının tescile dayalı olduğundan haksız bir kullanım olmadığını, zira yapılan başvurunun kısmen reddedildiğini, müvekkilinin Almanya’da bulunan bir firma ile lisans sözleşmesi imzaladığını, lisans konusunun “ERGOCHECK” olduğunu, bu nedenle dava konusu markanın tercih edildiğini, müvekkilinin kişiye özel üretimde bulunduğunu, markalar arasında bir benzerlik bulunmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı davasında ise karşı davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğünü talep etmiştir. III....