Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davalı adına tescilli 2007 12468 nolu bwin ibareli marka tescilinin hükümsüzlüğüne, bu markanın ... sicilinden terkinine, 2008 61570 nolu marka tescil başvurusu dava tarihinde ve halen tescilli olmadığından bu marka yönünden erken açılan davanın reddine, tescilli bir markanın kullanılması bu marka hükümsüz kılınıncaya kadar haksız rekabet oluşturmayacağından haksız rekabetin önlenmesi talebinin reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizin ....05.2012 günlü ilamıyla onanmıştır....

    Markanın hitap ettiği ortalama tüketici kitlesi gözönüne alındığında, iltibas tehlikesi bulunduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davalının kullanımının bulunduğu, işletme cephesinde bulunan cam kaplama üzerinde ve plastik poşetlerde kullanımının önlenmesi ve cam kaplama üzerindeki kullanımın kaldırılarak, plastik poşetlere el konularak tecavüzün ve haksız rekabetin ref'ine karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın tam kabulü ile, davalının kullanımının bulunmadığı ürünler üzerinde kullanım, markanın kullanıldığı ürünlerin üretilmesi, ürettirilmesi, bu ürünlerin satılması, internet üzerinde tanıtım, reklam ve promosyon yapılmasının önlenmesi ve menine karar verilmesi, hükmün devamında naylon poşet (ambalaj) ürünleri dışında kullanım bulunmadığı halde, farklı tanıtım malzemesi ve basılı evrakın el konularak imhasına karar verilmesi yerinde değildir....

      D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı tarafa ait ----tescil numaralı ----markasından kaynaklanan haklarına davalı tarafça ---edildiği iddiasıyla açılan tecavüzün tespiti ve önlenmesi davasıdır....

        Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraf markaları arasında 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında karıştırılma tehlikesi olduğu, davalı adına tescilli 2011 92094 sayılı markanın KHK m. 42 kapsamında hükümsüzlük koşullarının bulunduğu, davalının fiili marka kullanımının, kendi adına tescilli 2011 92094 sayılı markanın kullanımı niteliğinde olmadığı, bu yüzden davalının fiili marka kullanımının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile markaya tecavüz ve .../... haksız rekabetin ayrı ayrı men ve ref'ine, dava konusu markanın kullanım şeklini ihtiva eden ürünlere ticari amaçla bulundukları her yerde el konulmasına, üzerindeki markanın silinmesine, silinmesi mümkün olmayanların imhasına, maddi tazminat talebinin kabulü ile, 3.302,93 TL tazminatın 556 KHK 66/c maddesi gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,... ibareli...

          Kebap Salonu” adı altında lokantacılık faaliyetinde bulunduğunu, müvekkilinin ailesinin 33 yıldır balaban kebabı yaptığını, markalar arasında benzerliğin bulunmadığını, tescilli markanın kullanımının haksız rekabet teşkil etmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; “...” ibaresinin ilk olarak davacı tarafından uzun yıllardan beri kullanıldığı, davacının marka tescil tarihinin davalı tescilinden daha önceki bir tarihe dayandığı, her iki markanın aynı sınıfta yer alanı ürünleri kapsadığı, davalı markasında yer alan “...” ibaresinin markaya yeterli ayırt edicilik sağlamadığı, tescilli markanın kullanımının haksız rekabet teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davalı adına tescilli 2008//6980 nolu “...” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacının marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

            Sınıflarda 06/02/2017 tarihinden itibaren, 2017/10137 sayılı ve "En Yüce Değer Bilgi, En Üstün Görev İnsan Hizmettir" ibareli markanın 44. Sınıfta 06/02/2017 tarihinden itibaren, 2009/53388 başvuru numaralı "En Yüce Değer Bilgi, En Üstün Görev İnsana Hizmettir" ibareli markanın, 41. Sınıfta 12/10/2009 tarihinden itibaren davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan teknik bilirkişi raporunda; güncel olarak marka kullanımının bulunmadığı, ancak internet sitesinin arşivlenmiş sürümlerinde, markanın 23.03.2018 tarihi ve öncesinde davalı yanca kullanıldığı tespitlerinde bulunulduğu, yine Bakırköy 40. Noterliği'nin 26.03.2018 tarih ve 08731 yevmiye numaralı E-tespit tutanağının ekindeki internet adresi görsellerinde, "En yüce değer bilgi, en üstün görev insana hizmettir inanç ve anlayışı bizim için bir yaşam felsefesi ve tarzıdır." şeklinde kullanımı bulunduğu re'sen yapılan incelemede görülmüştür....

            Yoksa mahkeme veya davacı markanın kullanılmadığını ispatlamayacaktır. Markanın iptal müeyyidesinden kurtulabilmesi için tescil edildiği her bir emtia için bağımsız olarak ayrı ayrı kullanılması gerekir. Buna göre bir markanın bir ürün için kullanımının diğer bir ürün için kullanım sayılmaz. Kullanılmama nedeniyle iptal davalarında kötüniyetli tescil, önceye dayalı hak sahipliği gibi hükümsüzlük davasına konu olabilecek iddia ve talepler değerlendirilmeyeceği için tarafların bu hususlara ilişkin rapora karşı sunulmuş beyan ve itirazları dikkate alınmamıştır....

              Markanın hitap ettiği ortalama tüketici kitlesi gözönüne alındığında, iltibas tehlikesi bulunduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davalının kullanımının bulunduğu, ürün fiyat broşürlerindeki kullanımının önlenmesi ve broşürlere el konularak tecavüzün ve haksız rekabetin ref'ine karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın tam kabulü ile, davalının kullanımının bulunmadığı ürünler üzerinde kullanım, markanın kullanıldığı ürünlerin üretilmesi, ürettirilmesi, bu ürünlerin satılması, internet üzerinde tanıtım, reklam ve promosyon yapılmasının önlenmesi ve menine karar verilmesi, hükmün devamında reklam broşür gibi tanıtım evrakları dışında kullanım bulunmadığı halde, tabela, ambalaj, afiş, fatura vb ticari evraklara el konularak imhasına karar verilmesi yerinde değildir....

                A.Ş. ile Anadolu Birlik Holding A.Ş. olan Türkiye'nin en büyük süt ve süt ürünleri üretici şirketlerinden birisi olduğunu, piyasada hemen hemen herkesçe tanındığını, müvekkili şirkete ait tescilli markaların tablosunun ekte sunulduğunu, davalıya ait markanın iş bu davanın ikame edilmesinden geriye doğru 5 yıllık süreçte kullanılmadığını, kendisi de gıda sektöründe öncü kuruluşlardan olan müvekkilinin pazarda araştırmalar yaptığını ancak davalı yanın herhangi bir ciddi kullanımına rastlanmadığını, söz konusu markanın atıl bırakıldığını beyanla öncelikle, dava konusu markanın dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kullanılmayan bu markanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 9. ve geçici madde 4/1 maddeleri gereği, 5 yıldan uzun süreli olarak kullanılmaması nedeniyle iptalini talep ve dava etmiştir....

                Bu bağlamda markanın kullanılmaması nedeniyle iptal edilmesinde kamu yararı da vardır." (Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 2004, s.423) Bu nedenle davalının hukuki yarar bulunmadığı yönündeki itirazlarının kabulü yoluna gidilmemiştir. SMK'nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK'nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. İptali istenen markanın kullanımının söz konusu markanın tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu