Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hizmetleri yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir....

    Bu durumda marka hakkı sahibi markasını ancak SMK md. 7/2'deki usul ve esaslar dairesinde koruyabilecektir, SMK md. 7/2'deki düzenlemede ise 3 ana kullanım biçimi öngörülmüştür, markanın aynısının, tescil kapsamındaki aynı mal ve hizmetlerde kullanılması, markanın aynı veya benzerinin, tescil kapsamındaki aynı veya benzer mal ve hizmetlerde karıştırılma ihtimali yaratacak biçimde kullanılması, tanınmış bir markanın aynı veya benzerinin herhangi sınıftaki mal ve hizmetlerde kullanılması, görüldüğü üzere tanınmış marka hariç olmak üzere, diğer markalarda, ayniyet ve benzerlik hem markalar hem de mal ve hizmetler için aranmıştır. Dolayısıyla markanın internet alan adı olarak kullanılması halinde koruma talep edilebilmesi için kural olarak, internet alan adı olarak kullanımın, markanın tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı ya da benzer olup olmadığının tespit edilmesi gereklidir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalı adına olan ....... nolu " ......." esas unsurlu markanın kullanmama nedeniyle iptali ve 6769 Sayılı SMK'nın 5, 6 ve 25. Maddeleri nedeniyle hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan gelen kayıtlardan, ....... sayılı " ......." ibareli markanın, 25 ve 35. Sınıflarda 04/07/2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu, ..... sayılı "......" ibareli markanın, 25. Sınıfta ilk defa 07/06/1994 tarihinde davacı adına tescil edildiği ve 07/06/2014 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilendiği, ..... sayılı "......" ibareli markanın, aynı sınıfta ilk defa 01/06/2005 tarihinde davacı adına tescil edildiği, 01/06/2015 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle yenilendiği ve yine "......." esas unsurlu birçok markanın davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. 6769 Sayılı SMK'nın 9....

        ile davalı tarafın müvekkilinin uzun yıllardır emek ve uğraş vererek tanınır hale getirdiği markasını 2012 yılında devir aldığını ve kendisi ile yapılan organizasyon işbirliğinin sona erdiğini oysa davalı taraf ile müvekkilinin hiçbir şekilde bir organizasyon birliği olmadığını belirterek kötü niyetle tescillenen 2008/72746 nolu “alaçatı international fishing tournament” markasının kullanılmama nedeniyle hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, kullanılmama hükümsüzlük taleplerinin kabul edilmemesi halinde markanın kötü niyet nedeniyle hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep etmiştir....

          e ait .... numaralı ve "... ..." isimli marka üzerinde davalıdan önce gerçekleşen fiili kullanımı nedeniyle gerçek hak sahibi olduğu iddiasına ve bu çerçevede davalı markasının hükümsüz kılınmasına dayandığı; Davacı tarafından sunulan deliller hükümsüzlüğü talep edilen markanın başvuru tarihinden (26.12.2018) önce gerçekleşmiş kullanımları göstermesi gerektiği; Dava dilekçesinde sunulan bilgi, belge ve deliller ışığında yapılan incelemeler sonucunda davacı tarafından sunulan delillerin "... ......

            Mahkemece, davalının, davacının distribütörü olunması sebebiyle, davaya konu markada kullanılan ibare ve şeklin aynısının ve gerekse bu ibareyi çevreleyen şeklin renklendirilmesi dahil aynısının marka olarak tescil ettirilmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı gibi davacı markasının 556 sayılı KHK'nın 7/1-(ı) bendinde belirtildiği üzere Paris Sözleşmesi'nin 1. mükerrer 6. maddesine göre tanınmış marka statüsünde olduğu, marka sahibinden izin alınmadan bu nitelikte markanın tescilinin mutlak red nedeni olduğu, ayrıca KHK'nın 8/4. maddesinde ifade edilen hususlarda nazara alındığında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle markanın hükümsüzlüğü talebinin kabulü ile davalı adına tescilli 2007/28087 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalının tescilli markasını kullanması ve marka hükümsüzlüğü kesinleşinceye kadar kullanımının yasal zeminde bulunması sebebiyle bu fiilinin marka hakkına tecavüz oluşturmayacağından marka hakkında tecavüz teşkil edilen fiillerin...

              Birleştirilen davada davacı vekili, davalı ... aleyhine açtığı davada aynı iddialarını tekrar ederek, davalı şirketin "..." ibareli markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı ... savunma yapmamıştır. Davalı TPE vekili, davanın reddini istemiştir....

                nın 2011-M-592 sayılı kararının 29, 30 ve 31. sınıflar yönünden iptaline, 2009/24916 sayılı markanın 29, 30 ve 31. sınıflar yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/01/2016 tarih ve 2015/7-2016/21 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin 184593 sayılı tescilli "Shine”, 2004/39012 nolu "yeni diş fırçası shine + şekil", 2004/39025 nolu "Shine + çocuk şekil" markalarının sahibi olduğunu, diş fırçası emtiası için 5. sınıfta 2008/71019 nolu markanın yine 3 ve 21. sınıflarda 2009/11309 nolu markaların sahibi olduğunu, esas unsurları "Shine" olan bu markalara rağmen davalının "Shine & Go" markasını 3. sınıfta 2009/31441 no ile kaydettirdiğini, tüketici nezdinde markaların karıştırılacağını ileri sürerek davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkin edilmesine...

                    Tercüme hizmetleri." bakımından benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, TPMK YİDK'in 21.01.2018 tarih 2018/M-326 sayılı kararının dava konusu markanın 41 inci sınıftaki "eğitim ve öğretim hizmetleri, sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme idare hizmetleri. Dergi, kitap, gazete ve bunun gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla alınan hizmetlerin sağlanması da dahil) tercüme hizmetleri" bakımından davacının itirazlarının reddi yönünden iptaline, belirtilen mal ve hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TPMK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

                      UYAP Entegrasyonu