Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TPMK YİDK kararının iptali ile davalı şirket adına başvurusu yapılan 2012/13314 sayılı "ROMANCE" ibareli markanın tescili halinde hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 17.06.2019 tarihli ilamıyla taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu kabul edilerek değerlendirme yapılmak üzere bozulmuş, bozma üzerine mahkemece dava konusu edilen markanın 7.16. sınıf, 8. sınıf, 9. sınıf, 21. sınıf tüm mallar yönünden YİDK kararının iptali ile bu mallar yönünden markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiş, işbu karar da Dairemizin 06.12.2021 tarihli ilamı ile onanmış ise de; davacı taraf adına tescilli 2010/84208 numaralı “ROMAN” markasının tescilli olduğu sınıflar arasında 7. sınıf malların da bulunduğu, davalının dava konusu “ROMANCE” marka başvurusunun da 7. sınıfta aynı ve/veya benzer malları kapsadığı, Dairemizin önceki tarihli bozma ilamında da benimsendiği üzere “ROMAN” ve “ROMANCE” markalarının...

    Dava davalı adına tescilli markanın kullanılmama nedeniyle iptali talebine yöneliktir. SMK'nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK'nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. İptali istenen markaların kullanımının söz konusu markaların tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi icap etmektedir....

      aynı marka için aynı mal ve hizmetleri kapsayacak şekilde başvuruda bulunduğunu; başvurunun ilanına yaptıkları itirazların önce Markalar Dairesince reddedildiğini ancak yeniden inceleme sonrası ve nihai olarak reddedildiğini, oysa "..." ibaresinin gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu bu ibarenin ayrıca müvekkili şirketin ticaret ünvanının ayırt edici ilavesi niteliğinde bulunduğunu; öncelikle... sayılı markanın iptali işleminin iptali talebiyle dava açtıklarını; gerçek hak sahibinin davacı olması sebebine binaen ... sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır....

        Zira markanın sadece ticaret ünvanında kullanılması, işletmenin mal ve hizmetlerinin aynı veya benzer mal ve hizmetlerden ayırtedilmesi için yeterli olmayacaktır. Markanın ciddi kullanımından söz edilebilmesinin bir diğer şartı, Markanın kullanımının tescil ile koruma kapsamında bulunan(sicilde kayıtlı) mal veya hizmetler için gerçekleştirilmesidir. Aksi halde markanın haksız bir şekilde geniş bir korumadan istifade etmesi gibi bir durum söz konusu olabilecektir. Bu nedenle markanın tescilli olduğu tüm mal ve hizmet sınıfları ile bu sınıflarda tescilli olduğu tüm emtialar yönünden kullanılması gerekmektedir. Kullanılmayan mal veya hizmet sınıfları ya da alt grup veya emtialar yönünden markanın kısmen iptali gündeme gelebilecektir. SMK'nın 9. Maddesine göre markanın ciddi biçimde kullanımından söz edilebilmesi için markanın kullanımının Türkiye'de gerçekleşmesi gerekmektedir.Türkiye'de kullanımın gerçekleşmiş sayılması için, bütün ülkede kullanılması gibi bir şart bulunmamaktadır....

          Davaya konu, iptali istenen markanın TPMK nezdinde, 29,30 emtia sırasında 167638 tescil numarasıyla 01/03/1996 tarihinde tescil edildiği ve 01/03/2016 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle yenilendiği anlaşılmıştır. 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi “Markanın, tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde, haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde, marka iptal edilir. Aşağıda belirtilen durumlar markayı kullanma kabul edilir: a) Tescilli markanın ayırt edici karakterini değiştirmeden markanın farklı unsurlarla kullanılması, b) Markanın yalnız ihracat amacıyla mal ya da ambalajlarında kullanılması, c) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması, d) Markayı taşıyan malın ithalatı” hükmünü içermekteydi. Mülga 556 sayılı KHK’da tescilli markanın kullanılmaması ve kullanılmamasına bağlanan sonuçlar iki ayrı hükümde yer almaktaydı....

          Maddesi uyarınca kullanmama nedenine dayalı olarak markanın iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mülga 556 sayılı Marka KHK’da olduğu gibi, 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 9.maddesinde de bir markanın sahibi tarafından, tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde, haklı bir sebep olmaksızın, tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmaması veya kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilmesi hali markanın iptali sebebi olarak kabul edilmiştir. Kullanılmayan markanın iptalinin istenileceği mercii SMK’nın 25.maddesinde Türk Marka ve Patent Kurumu olarak gösterilmiş ise de, SMK’nın 192 ve geçici 4.maddeleri uyarınca, bu yetki 10.01.2024 tarihine kadar mahkemelerin görevine bırakılmıştır. Yargıtay 11....

          in 2013-M-722 sayılı kararının 19, 35, 37, 42. sınıfa dahil bir kısım mal/hizmetler yönünden kısmen iptali ile davalının 2010/22582 sayılı marka başvurusunun tescili halinde işbu sınıflara dahil bir kısım mal/hizmetler yönünden kısmen iptali ile sicilden terkinine ve davalı adına tescilli 2011/101623 sayılı markanın kısmen iptali ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, müvekkilinin 2010/22582 sayılı marka başvurusuna ilişkin işlemlere devam etmemesi nedeniyle işbu başvurunun kısmen iptali ve sicilden terkini talebinde hukuki yarar kalmadığını, 2011/101623 sayılı markanın 35. sınıfta tescilli olup, davacı markalarının kapsadığı sınıflarla herhangi bir benzerliği bulunmadığı gibi, markalar da benzer olmadığından karıştırma ihtimali olmadığını, ticaret unvanlarının da benzemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, ... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

            FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/164 Esas KARAR NO : 2022/214 DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali - Markanın Hükümsüzlüğü) DAVA TARİHİ : 10/05/2022 KARAR TARİHİ : 27/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali - Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili 10/05/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın ... numaralı "... ..." ibareli marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu, kurum tarafından itirazlarının reddine ilişkin olarak verilen ... numaralı YİDK kararının hatalı olup, iptali gerektiğini, davalı tarafın ... numaralı "... ..." ibareli markasının 04.04.2022 tarihinde tescil edilmiş olduğundan, işbu markanın SMK 6/1 ve 6/9 kapsamında hükümsüzlüğüne de karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket adına tescillİ “...” ibareli markaların tanınmış marka statüsünde...

              Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kullanmama nedeniyle açılan iptal davalarında, kullanmama olgusunun olumsuz bir durum olup, ispatının güç olması sebebiyle marka sahibinin markayı kullandığını ispat etmesi gerektiği, KHK’nin 14. maddesi kapsamında dava konusu markanın ciddi şekilde kullanıldığına ilişkin delillerin dosyaya sunulmadığı, ayrıca dava konusu markanın iptali edilen emtialarda KHK'nin 14. maddesindeki şartlara göre kullanılmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına tescilli markanın talep edilen mallar yönünden kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kullanmama nedeniyle açılan iptal davalarında, kullanmama olgusunun olumsuz bir durum olup, ispatının güç olması sebebiyle marka sahibinin markayı kullandığını ispat etmesi gerektiği, KHK’nin 14. maddesi kapsamında dava konusu markanın ciddi şekilde kullanıldığına ilişkin delillerin dosyaya sunulmadığı, ayrıca dava konusu markanın iptali edilen emtialarda KHK'nin 14. maddesindeki şartlara göre kullanılmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına tescilli markanın talep edilen mallar yönünden kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu