Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacının, davalı markasının hükümsüzlüğü ile davalıya ait alan adının iptal ve terkini taleplerinin reddine; davalı markasının kullanılmama nedeniyle iptal talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davacının davalıya ait ..... tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü ve www......com.tr alan adının iptal ve terkini taleplerinin REDDİNE, 2-Davacının, davalıya ait ..... tescil numaralı markanın kullanılmama nedeniyle iptali talebinin KABULÜ ile; davalıya ait ......
Davacı, davalının kötü niyetli marka tescili karşısından hükümsüzlüğün ileri sürülmesinin herhangi bir süreye bağlı olmadığını ifade etmiştir. SMK m-.25/f.6'da da açıkça ifade edildiği ve öteden beri (556 s. KHK döneminde de) kabul edildiği üzere, kötü niyetin bulunması hali burada istisnadır. SMK m.6/f.9 ve bu hükme atıf yapan SMK m.25/f.1) uyarınca kötü niyetin başlı başına bir hükümsüzlük sebebi olduğu açıkça öngörülmüştür. Kötü niyet söz konusu olduğunda, hükümsüzlüğü talep edilen marka hangi sınıfta tescilli olursa olsun, yani tescil edildiği tüm emtia ve/veya hizmetler yönünden ve herhangi bir süre sınırlaması olmaksızın (her zaman) hükümsüzlüğü ve sicilden terkini yönünde karar tesis edilmesi mümkündür....
İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/169 KARAR NO : 2022/42 DAVA : MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ DAVA TARİHİ : 30/01/2009 KARAR TARİHİ : 25/04/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili adına tescilli ve uzun yıllardan bu yana kullanmakta olduğu "..." markasının tanınmışlık düzeyinde olduğunu, müvekkilinin 1992 yılında Academia Yeni Yetenekler yarışmasını başlatarak ülkemizin her yerinde ... markasının tanınmasını sağladığını, ...tarih ve ... numarası ile davalı şirket adına tescil edilen "..." markasının, müvekkilinin tanınmış "..." markası ile ayırt edilemeycek derecede benzerlik arzettiğini, Darkmen ibaresinin marka sahibinin ticaret unvanının ayırt edici unsuru olduğunu, markanın esas unsurunu ... ibaresinin oluşturduğunu, davalı tarafından bu markanın tesadüfen seçildiğinin düşünülemeyeceğini...
Mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin değerlendirildiği, sonucunda özetle;davacının 1993 yılında sicile tescil ettirdiği marka RAROYAL Türk Malı ibareli marka olduğunu, davalı şirketin 2017 yılında sicile tescil ettirdiği ROYALPLUS + Şekil (ev bina) ibareli marka olduğunu, her iki markanın tescil sınıfı 07 olup davacı markanın mal ve hizmet bilgileri asansör, davalı markasının mal ve hizmet bilgileri arasında asansörler yer aldığını, davacı taraf, davalı şirketin Royal kelimesini iltibas yaratacak şekilde marka olarak tescil ettirdiğinin internet sitesinde ve çeşitli sosyal medya hesaplarında İstanbul Menşeli bir firma olduklarını Royal Asansörünü İstanbul'dan Erbaaya getirdiklerini belirterek marka hakkına tecavüz edildiğini davalı şirket markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep ettiği, Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek davacı ve davalı bankası arasında benzerlik iltibas yaratmaya elverişli olup olmadığı, davalı ve davacı markasının...
İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/536 KARAR NO : 2024/49 DAVA : MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ DAVA TARİHİ : 08/11/2021 KARAR TARİHİ : 07/03/2024 HSK’nın 04/11/2021 tarih ve 1111 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHHM'nin 11/11/2021 tarihi itibarıyla faaliyete geçirilmesine, 1. FSHHM'de görülmekte olan tek esaslı dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden; İstanbul 1. FSHHM'nin 2021/353 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2021/536 E. sırasına kaydı yapılmakla, taraflar arasında Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda....
Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) SAYISI : 2019/300 E., 2020/781 K. Taraflar arasındaki marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
(HMK m.309/2) Somut olayda YİDK kararının iptali isteminin yanı sıra markanın hükümsüzlüğü istemli iki ayrı bağımsız dava konusu bulunduğu, davacı vekilinin, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olarak feragat beyanında bulunduğu anlaşıldığından, markanın hükümsüzlüğü istemli dava tefrik edilerek, yukarıda yazılı esasa kaydedilmiştir. Başvurma ve peşin maktu harç ikmal ettirilmiştir. Feragat beyanı nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/152 Esas KARAR NO : 2024/55 DAVA : Marka (Hükümsüzlük,Tecavüzün Tespiti İstemli),Haksız Rekabet DAVA TARİHİ : 04/07/2023 KARAR TARİHİ : 18/03/2024 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin “...” markası ile faaliyet gösterdiğini, 70'i aşkın ülkede faaliyeti olduğunu, ürünlerinin 1950 yılından beri tüm dünyada yoğun olarak satıldığını ve kullanıldığını, müvekkilinin “...” markalarının başta menşei ülkesi olan Almanya olmak üzere tüm dünyada tescilli ve koruma altında olduğunu, ülkemizde de Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ilk olarak 04.10.1996 tarihinde yapılan ... sayılı başvuru üzerine, ......
sınıflarda (videolar, kameralar, lensler ve bunların aksesuar ve kılıfları) tescilli olduğu, davacı markasının tescilli olduğu emtialarda davalı tarafından kullanılan “...” markası ile davacının ... markası arasında ayniyet düzeyinde benzerlik olduğu, ... markasıyla da ayniyete yakın benzerlik olduğu, orta dikkatli tüketicinin markaların orijinini karıştırma ihtimali bulunduğu, davalının ... markasını davacının marka kapsamındaki ürünlerde kullanmasının 556 sayılı KHK'nın 9. ve 61. maddeleri gereğince marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, davacının markasının ayırt edici unsurunun davalı ticari ünvanında ayırt edici unsur olarak kullanılması ve davalının faaliyetlerin davacı marka kapsamındaki ürün ve hizmetlere benzer oluşu nedeniyle davalının ticari ünvanında ibarenin terkini ile aynı ibareden oluşan alan adını kullanmasının önlenmesine gerektiği gerekçesiyle davalının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, ... markasını video kameraları, lensler...
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli -----numaralı “---- markasının davacı adına tescilli markalar ve ticaret unvanıyla iltibas yaratacak derecede benzer olduğu iddiasıyla marka hükümsüzlüğü, davalının markasını tescilli olduğu şekilden daha farklı olarak “----” ibaresini ön plana çıkartacak şekilde kullanması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davası ile davalının --- “--------” ibaresinin terkini davasıdır....