Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 29 maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiği gibi TTK.'...

    Gerçekten de, 556 sayılı KHK marka korumasının tescil yolu elde edileceğini kabul etmiş olmakla beraber, açılan böyle bir davada, tescilsiz marka sahibinin tescilli marka sahibine karşı, dava konusu edilen markayı tescilsiz kullanmak sureti ile marka üzerinde öncelik hakkına sahip olduğunu, derdest davada def’i yolu ile ileri sürmesini yasaklayan yasal bir düzenleme mevcut bulunmamaktadır. Nitekim, Dairemizin 19.10.2006 tarih 7175/10558 sayılı kararında da tescilli marka hakkı sahibinin bu işareti önceden beri marka veya sair bir tanıtma işareti olarak kişiyi kullanmaktan men etmesinin mümkün olmadığı, aynı hususun Türkiye'nin de taraf olduğu TRIPS Anlaşması 16/1. maddesi son cümlesinde "tescilli marka hakkının önceden tanınmış haklara zarar veremeyeceği" şeklinde düzenlemenin de mevcut bulunduğu görüşü açıklanmıştır....

      Davalı vekili cevaben, "taraflar arasında halen ayakta bulunan bir lisans sözleşmesi olduğunu, 09.03.2006 tarihli bu TSE Markasını Kullanma Tip Sözleşmesi'nin 5.maddesine göre taraflarca 1 ay önceden sözleşme feshedilmez ise aynı şartlarda yenileneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmeye dayalı kullanımın marka hakkına tecavüz oluşturmayacağını, eğer davacı taraf sözleşme bedelini tahsil edemediği iddiasında ise bunu dava konusu yapması gerektiğini, marka tecavüzü iddiasının haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkili şirketin gayri faal olduğunu, aktif bir marka kullanımının söz konusu olmadığını, sadece internet sitesinden yola çıkılarak dava açılmasının haksız olduğunu, tazminat taleplerinin de mesnetsiz olduğunu, istenen maddi ve manevi tazminat rakamlarının hesaplama yöntemini kabul etmediklerini" savunarak davanın reddini istemiştir....

        FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/412 Esas KARAR NO: 2021/75 DAVA: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 04/12/2019 KARAR TARİHİ: 27/04/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil --- ---- gösterdiğini, bir --- oluşturulduğunu, müvekkilinin -------- kullanıldığını, müvekkilinin bu markayı iş yerlerinde, -------- kullandığını, ---, bilinen ve aranan bir marka haline geldiğini, müvekkil tescilli markası ile halen hem üretim hem de--- devam etmekte olup kendisine iyi bir ---oluşturduğunu, davalı yanın ise yıllarca emek verilmiş ve iyi bir konuma getirilmiş olan dava konusu tescilli marka --------------- müvekkilin izni olmaksızın kendi mal ve hizmetlerinde kullandığını, iştigal mevzuunun ayırt edilemeyecek derecede aynı ve aldatıcı olduğunu,------üzerinde ve tanıtımda kullanılması, haksız kullanım sayıldığını...

          D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, asıl davada davacı adına tescilli --- markası ve bu markanın tanıtım ve satışı için kurulan--- isimli internet sitesine davalı tarafından kurulan ---isimli internet siteleri ile marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunup bulunulmadığının tespiti, durdurulması ve önlenmesi, birleşen --- esas sayılı dosya yönünden ise, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeni ile 50.000 TL manevi tazminat 1.000 TL maddi tazminat davasıdır. Mahkememizce --- sayılı dosyası celp edilmiştir....

            Davacı tazminat seçim yöntemini SMK 151/2-b kapsamında talep etmiştir, yani sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazancı talep etmiştir. 30/10/2019 tarihli kök ve 21/12/2020 tarihli ek bilirkişi kurulu raporlarında: Davacı tarafin hak edebileceği maddi tazminat tutarının 8.976,64-TL olduğu bildirildiğinden, maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı manevi tazminat talep etmiştir. Marka hakkı tecavüze uğrayan tescil sahibinin manevi tazminat talep edebileceği bilinmektedir. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, marka hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir....

              Dava davalının davacı marka haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti ile tazminat talebine yöneliktir. Dava tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK hükümleri dikkate alındığında markalar hakkındaki KHK'nın 61 md ve KHK'nin 9.maddesine yapılan yollama nedeniyle marka sahibinin aşağıdaki hallerde markaya tecavüzünün engelleme hakkı bulunmaktadır....

                olması, diğer taraftan davalı tarafın davaya konu dönemde herhangi bir satışının olmaması nedeniyle herhangi bir maddi tazminat hesabı yapılmadığı, manevi tazminat takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir....

                  olması, diğer taraftan davalı tarafın davaya konu dönemde herhangi bir satışının olmaması nedeniyle herhangi bir maddi tazminat hesabı yapılmadığı, manevi tazminat takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir....

                  tanınmışlığına güvenip aldığı bir ürünün kalitesiz çıkması sonucu bir daha o markadan ürün almayı tercih etmeyeceğini, davalının eylemleri sonucunda vekil eden şirketin uzun yıllar piyasada ticari faaliyetlerini geliştirmek maksadıyla vermiş olduğu uğraş ve emeğin, maddi sarfiyatının, ticari itibarının ve marka imajının zedelendiğini, bundan kaynaklı olarak manevi ve itibari zarara uğradığının açık olduğunu, mahkemenin manevi tazminat tutarını belirlerken hareket edeceği unsurlar esas itibariyle ne olursa olsun, marka hakkına tecavüz fiili neticesinde hükmedilecek tazminat tutarının caydırıcı olması ve potansiyel mütecavizleri cesaretlendirir nitelikte olmaması gerektiğini, belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne, aksi takdirde makul ve hakkaniyete uygun bir tazminat tutarıyla kabulüne, faiz türünün talepleri doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu