Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haksız ve hukuka aykırı haciz işlemi nedeniyle uğranılan zarar, icra dosyasına haciz işleminden 21 gün sonra yapılan ödeme ile ortadan kalmış sayılmayacağından kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız haciz nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz....

Haksız ve hukuka aykırı haciz işlemi nedeniyle uğranılan zarar, icra dosyasına haciz işleminden 21 gün sonra yapılan ödeme ile ortadan kalmış sayılmayacağından kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız haciz nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz....

    HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemiyle açılan davada, ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına yönelik itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta zarar haksız eylemden kaynaklandığından, manevi tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Bu itibarla dosyada bulunan bilgi ve belgeler de dikkate alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacının manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan manevi tazminat miktarının takdiri hâkime aittir....

    İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan maddi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada delil olarak dayanılan Dinar Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyası, Dinar Ağır ceza mahkemesine davalılar hakkında dava açılmış olması bu dosya içeriğinden, davacıların maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. Yasal mevzuat uyarınca davacının maddi veya manevi zararları yönünden ihtiyati haciz kararı verilebileceği yönünden bir ayrım yoktur.Bu halde davacı gerek maddi gerekse manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz talebinde bulunabilir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/558 esas sayılı dosyasında verilen 17/11/2020 tarihli ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine ilişkin karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/03/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ölen Mustafa Bıdık'ın eşi Saadet için 100.000 TL manevi tazminat, müteveffanın çocukları Hilal, Zeynep ve Tunahan için 30.000'er TL, kardeşleri Ali, Fatma, Emine, Hülya, Hatice ve Tahsin için 10.000 'er TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesini talep etmiş, haksız fiili tarihi itibariyle davacıların manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğini bu nedenle ihtiyati haciz kararının verilmesini talep etmiştir....

    Bunun yanında, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

    İhtiyati haciz kararına karşı itiraz ise İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır.Borçlu,kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin, “dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı” itiraz edebilir. Somut uyuşmazıkta, ihtiyati haciz isteyen davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın sebep olduğu kaza nedeniyle müvekkillerinin yaralandığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat ile ihtiyati haciz ve geçici ödeme talep etmiş olup yerel mahkemece 01/09/2022 tarihli tensip tutanağının 11/e bendindeki ara karar ile %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, 06/10/2022 tarihli gerekçeli ara karar yazıldığı, aleyhine ihtiyati haciz istenenler vekilinin itirazı üzerine 03/11/2022 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

    Davacının manevi tazminat talebine gelince; şartlar oluştuğunda da hakkında haksız haciz yapılan kişinin manevi tazminat talep etmesi mümkündür. Manevi tazminat için gerekli şartlar Yargıtay içtihatlarında kötüniyet ve ağır kusur olarak belirlenmiştir ("Haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği veya borçluya ait olmadığını bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. Haksız haciz sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir." Yargıtay 4. H.D. 30/04/2019 tarih, 2018/4267 K. 2019/2509 K. Benzer Kararlar: Yargıtay 4. H.D. 25/01/2018 tarih, 2016/4736 K. 2018/444 K.). Diğer yandan, davacının haksız haciz sebebiyle bir zarara uğraması da gerekmektedir. Davalının tacir olduğu da göz önüne alındığında, tahsil ettiği bedel için icra takibi yapmakta ağır kusurlu olduğu açıktır. Davalının icra takibinde kötü niyetli olduğu davacı tarafından ispat edilmelidir....

      İstinaf edenin TBK'nın 76. maddesi gereğince ve İİK'nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesinde; gerek TBK'nın 76. maddesi gereğince istenilen geçici ödeme taleplerinde gerekse de İİK'nın 257 vd. maddeleri gereğince istenilen ihtiyati haciz taleplerinde, alacağın varlığının yaklaşık olarak ispatlanması gereklidir. Somut olayda, davacılar vekili kazanın meydana gelmesinde aleyhinde ihtiyati haciz talep edilenin kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu ileri sürerek tazminat talep etmiş ise de; zararın yaklaşık ispatına yönelik deliller sunulmadığı gibi, sigorta şirketi tarafından müvekkilleri ... haricinde maddi ve manevi zararlarına yönelik olarak ödeme yapıldığı belirtilmiştir. Davacılar ödeme yapılan müvekkilleri yönünden yapılan ödeme miktarını aşan zararı olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin haklılığını ortaya koyacak, yaklaşık ispat koşulunu sağlayacak delil sunmadığı anlaşılmaktadır....

        Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

          UYAP Entegrasyonu