Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyası ile verilen 27/07/2022 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara kararıNIN 6100 Sayılı HMK'nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince KALDIRILMASINA, 3-DAVACININ İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN KISMEN KABULÜ İLE; 3-a)-Davacının manevi tazminat istemi bakımından İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN REDDİNE, 3-b)-Davacının maddi tazminat istemi bakımından İHTİYATİ HACİZ İSTEMİNİN KABULÜ İLE; davalılar ... ve ... adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller malvarlıkları ile ... plaka sayılı araç üzerine maddi tazminat yönünden dava değeri olan 300,00 TL miktar ile sınırlı olmak üzere, (davacı adli yardımdan yararlandığından teminatsız olarak) İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 4-İstinaf giderlerinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate alınmasına, 5-Karar tebliği ve ihtiyati haciz infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6-Kararın derdest olan dava dosyası üzerinden taraflara bildirilmesine, 7-İstinaf aşamasında...

    Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

    Sayılı dosyasında davacının istihkak iddiasının kabul edilerek kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olduğu ve bu suretle davaya konu haczin haksız haciz niteliğinde olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöne değinen istinaf istemi yerinde değildir. Manevi tazminat yönünden yapılan istinaf istemine gelince; Her ne kadar davacı haksız işlemden dolayı manevi tazminat talep etmişse de dosyada mevcut bilgi ve belgelerden davacı şirket ile takip borçlusu şirketin iştigal alanlarının benzerlik göstermesi,haciz esnasında hazır bulunan ...'ın davacı şirketin yetkilisi, takip borçlusu şirketin eski ortağı olması hususları birlikte göz önünde bulundurulduğunda; davalının takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve ağır kusurlu olmadığı anlaşılmakla manevi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

      Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı şirket tarafından dava dışı tasfiye halinde hakkında sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, 29/04/2014 tarihinde yazılan haciz talimatı uyarınca, talimat numaralı dosyasından müvekkili şirkete ait adreste haciz yapıldığını, müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında hiçbir bağlantının bulunmadığını, müvekkilinin zarara uğradığını, ticari itibar kaybı nedeniyle manevi zarar gördüğünü belirterek, uğradığı manevi zararların tazminini talep etmiştir. Davalı vekili, manevi tazminat davası nedeniyle görevli olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur....

        Sadece, işlenen eyleme yönelik manevi unsur (kasıt) durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir. Davacılar vekili ihtiyati hacze ilişkin taleplerini 2004 sayılı İİK'nun 258/2.fıkrası gereğince yaklaşık olarak ispat ettiği anlaşılmaktadır. Manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez....

        Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan aldığı borç para nedeniyle bono tanzim edildiğini, borç ödenmesine rağmen, borca konu bono üzerindeki rakamların önüne "1" sayısı eklenmek suretiyle tahrifat yapıldığını ve müvekkili hakkında bu şekilde haksız olarak takip ve haciz işlemi yapıldığını belirterek, bu nedenle oluşan maddi ve manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Olayların gelişimi dikkate alındığında, davacının tahrifat ile eklenen miktar dışında kabulünde olan bir miktar için borçlu olduğu anlaşılmasına göre, davalının iş bu takipte kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu söylenemez....

          a karşı açtığı manevi tazminat davası yönünden, İİK'nin 257/1'inci maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir. Bununla birlikte hemen belirtmek gerekirki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle HMK'nin 353/1-a/6'ncı maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir....

            Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararında, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin TBK 76....

              Ltd Şti'nin taşınır ve taşınmaz malları ile araçları üzerine ihtiyati haciz konulmasına ilişkin talebi yönünden; İİK'nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca koşulları oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili; davacıların manevi zararlarının olduğunun tartışmasız olduğunu, ölüm tarihi itibari ile de davacıların manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğini, geçici ödeme kararı verilmesi için de gerekli olan şartların gerçekleştiğini belirterek mahkemece erilen 23.11.2022 tarihli ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölümlü trafik kazası sonucu açılan manevi tazminat davasıdır. Talep ise tazminat davasında ihtiyati haciz talebinin reddi kararına karşı istinaf başvurusudur....

              Yukarıda irdelendiği üzere; Davalı şirket vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemekle birlikte reddine; davacı vekilinin manevi tazminat yönünden itirazları yerinde görülmekle, dosyada delillerin toplanmış olduğu, manevi tazminat yönünden kanunun tatbikinde hata yapıldığı, ancak bu hususun yeniden yargılamaya gerek olmadığı sonucuna varılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının manevi tazminatın reddine dair kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilerek, davacının, davalı tarafın mesnetsiz ve haksız icra takibi, haciz ve muhafaza işlemleri nedeniyle elem ve üzüntüye duçar olduğu, manevi tazminat talebinin yerinde olduğu, tarafların mali-içtimai durumları, davacının mali ve içtimai durumu, olayın meydana geldiği muhit, manevi tazminatın niteliği gözetilerek davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000,00- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...

              UYAP Entegrasyonu