İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK'nın 49. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır. Dosya incelendiğinde, davalının aracına uygulanan haczin sicil kaydı üzerine konulan kayden haciz olduğu, muhafazalı haciz olmadığı anlaşılmaktadır....
Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof...., İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK'nın 49. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır. Bu kapsamda ihtiyati haciz kararı verilen dosyada davalının, davacının......
Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda; ihtiyati haciz koşulları oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, ara karar ihtiyati haciz talep edenler (davacılar) vekili tarafından istinaf edilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati Haciz Talep Edenler (Davacılar) vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, meydana gelen olay nedeniyle Ankara 15....
Şti yönünden maddi ve manevi, davacılardan .... İnşaat Sanayi Tic. Ltd. Şti. bakımından manevi zararlarının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı; talebin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; haksız ihtiyati haciz nedeni ile davacı şirketlerin ticari itibarlarının sarsıldığı gerekçesi ile manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne; benimsenen bilirkişi raporu uyarınca da davacılardan .... İnş. Beton San. ve Tic. Ltd. Şti‘nin maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. a) 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür....
Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
Müdürlüğü talebini; "icrai haciz terkini işlem talebiniz, ilgi tarih ve yev. ile konulan haciz daha önce muhtelif tarihlerde terkin edildiğinden medeni kanunun 1016. maddesi ile tapu sicili tüzüğünün 26. maddesi gereğince reddedilmiştir." beyanı ile reddedildiğini, davalının son kez olarak 27.08.2019 tarihli talepleri ile müvekkiline ait .... plakalı araçların trafik kaydına dördüncü kez haciz koydurduğunu, bununla da yetinmeyen davalının talebi üzerine müvekkile ait bir kısım banka hesaplarındaki meblağlara v... ...Parsel nolu taşınmaz, ...Bölüm üzerine de haciz konulduğunu, haksız haciz uygulamaları nedeni ile müvekkilin uğramış bulunduğu 25.000 TL tutarındaki manevi zararın 27.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın, davalı ... hakkındaki ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davalı ...'...
Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, ne var ki mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır.Dava konusu olayın gelişimi ve yukarıda belirtilen ilkeler gözetildiğinde, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunun kabulü gerekir. O halde yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda; tarafların olaydaki mütefarik kusur ve sorumluluklarının yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde belirlenmesi ve takdir edilecek daha makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken,mahkemece 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Davacı vekili, müvekkilinin 2000 yılından bu yana avukatlık mesleğini icra ettiğini, dava dışı kişinin borcu nedeniyle alacaklı vekili sıfatı ile hacze gittiğini, haciz sırasında davalının müvekkiline tehdit ve hakaret ederek fiili saldırıda bulunduğunu beyanla manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre manevi tazminatın şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Olay tarihinde düzenlenen haciz tutanağından; kendisinin Ardahan Milletvekili E.. Ö.. olduğunu söyleyen davalının, alacaklı vekili olarak görev yapan davcıya karşı tehdit, hakaret ve darp eylemlerinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının şikayeti üzerine yapılan soruşturma sırasında tanık sıfatıyla dinlenen icra memuru beyanında; isnatları doğrulamış, olay yerine gelip araya girenler aracığılığyla davalıyı dışarı çıkardıktan sonra 155'ten polis çağırarak haciz işlemini gerçekleştirdiklerini bildirmiştir....