Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oysa, anılan ceza davasının 02.03.2005 tarihli oturumunda, müşteki Cüneyt, sanık Mehmet'in tedavi giderlerini karşılaması nedeniyle şikayetten vazgeçtiğini, maddi ve manevi talebinin bulunmadığını beyan etmiştir. 765 sayılı TCK'nın 111. maddesinde, "Hukuku amme davasının düşmesi, cürümden zarar gören şahsın davadan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı hukuku şahsiyesini ayrıca muhafaza eylememiş ise, artık hukuk mahkemesinde dahi dava edemez" hükmüne yer verilmiştir....

    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Katılanlar ... ve ... adına vekaletnameye istinaden şikayetten feragate yetkili olduğu anlaşılan katılanlar vekilinin hükümden sonra gönderdiği 16.02.2015 havale tarihli dilekçesi ile sanık hakkındaki şikayetten vazgeçtiğini bildirdiği ve katılan ... ve ... vekilinin aynı zamanda katılan ... ve ... vekili de olması karşısında; katılan ... ve ... vekilinin şikayetten vazgeçme iradesinin katılan ... ve ... için de geçerli olup olmadığının da sorulduktan sonra, Katılanlar ..., Mü-Yap, ..., ... vekili olduğunu ve katılanlar adına şikayetten vazgeçtiğini belirten Av...'...

      Davacı vekili, davalı aleyhine icra takibi başlattıktan sonra davalının müvekkili hakkında “sahte belge tanzim etmek, ölümle tehdit ve resmi mercileri iğfal” suçlarını işlediğinden bahisle Cumhuriyet Savcılığına şikayet ettiğini, şikayet dilekçesinde, davalının kendi düzenleyip imza altına aldığı taahhütname belgesini, müvekkilinin düzenlediğini iddia ettiğini, yapılan soruşturma sonucu takipsizlik kararı verildiğini belirterek, kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istemiştir. Davalı vekili, yasal süresi içinde zamanaşımı defi'ni ileri sürmüş, yasal bir hakkın kullanımına yönelik şikayetten dolayı davacının manevi zarara uğramasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, öğrenme tarihinden 1 yıl, şikayet dilekçesine konu olayların üzerinden beş yıllık süre geçtiği ve davanın zamanaşımına uğradığı kabul edilmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Uygulama : Şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme Tebliğname Düşünce : Ret Taksirle yaralama suçundan, sanık hakkındaki davanın düşmesine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdurun annesinin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle, katılanın davaya katılmasına dair verilen kararın hükümsüz kalacağına ilişkin tebliğnamedeki görüşe, suç tarihinde 15 yaşından büyük olan mağdurun şahsa sıkı sıkıya bağlı şikayetten vazgeçme hakkı konusunda kendi beyanının geçerli olması gerekeceğinden iştirak edilmemiştir....

          herhangi bir kanun yoluna müracaat etmeyen sanığın şikayetten vazgeçmeyi zımni olarak kabul ettiği" yönündeki kararı dikkate alınarak, mahkemenin şikayetten vazgeçme nedeni ile düşme hükmünde isabetsizlik bulunmamıştır....

            İştirak halinde işlenen suçlarda her bir sanık diğerinden bağımsız olarak şikayetten vazgeçmeyi kabul veya reddedebilir. Kanunumuz şikayetten vazgeçmenin sirayetini kabul etmiş olmasına karşın, şikayetten vazgeçmenin kabulünün sirayetini kabul etmemiştir, bu durumda şikayetten vazgeçmeyi kabul eden sanık hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilir, vazgeçmeyi kabul etmeyen sanık hakkında yargılamaya devam olunur. ikayetten vazgeçme gibi, şikayetten vazgeçmenin kabulü de, kayıtsız şartsız olmalıdır, şarta bağlanamaz. YTCK’mn 73. maddesinde “kanunda aksi yazılı olmadıkça” şikayetten vazgeçmenin onu kabul etmeyen sanığı etkilemeyeceği belirlenmiştir. O halde kanun hükümleri, şikayetten vazgeçmenin kabule bağlı olmadığı halleri düzenleyebilecektir, bu durumda şikayetten vazgeçmenin hukuki sonuç doğurması, şüpheli veya sanığın kabulüne bağlı değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali HÜKÜM : Düşme KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Suç tarihi itibariyle 15 yaşından küçük olan mağdur adına şikayet hakkının ve kamu davasına katılma yetkisinin yasal temsilcisine ait olması, müştekinin de şikayetten vazgeçmesi, sanığın da bu vazgeçmeyi kabul etmesi karşısında, mağdur için atanan zorunlu vekilin hükmü temyiz hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 19/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede: Takibi şikayete bağlı olan aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu nedeniyle müştekinin şikayetinden vazgeçmesi karşısında, TCK'nın 73/4, CMK'nın 223/8. madde ve fıkraları uyarınca kamu davasının düşürülmesi yerine sanığın beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve O Yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak,sanık hakkında beraat kararına ilişkin kısımların hüküm fıkrasından çıkarılması, yerine "şikayetten vazgeçme nedeni ile sanık hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan açılan kamu davasının TCK’nın 73 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine...

                  Davacının maddi ve manevi zararları belirlenerek hüküm altına alınması gerekir. Bu nedenle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 27/03/2014...

                    A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 07/01/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 14/07/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarfından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 12/12/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı şirket vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalılar vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi....

                      UYAP Entegrasyonu