Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; geçici iş göremezlik ve manevi tazminat taleplerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davanın maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, Manevi tazminat yönünden, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 03.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 1-Davacı vekili dava dilekçesi ile 5.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Hüküm fıkrasında kısmen kabul edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine denilmiştir....
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın maddi tazminat bakımından kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...'tan tahsili ile davacı ...’e verilmesine, 300,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...'tan tahsili ile davacı ...'e verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Maddesinde, manevi tazminat davalarında avukatlık ücretinin, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi olarak hesaplanacağı, davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına nispi vekalet ücretinin, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceği, manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda ise; manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda, davacıların reddedilen manevi tazminat talepleri üzerinden hesaplanan red vekalet ücretinin davacılar lehine hüküm altına tutarı geçmeyecek şekilde 9.650,00 TL olarak belirlenmesi gerekirken hükmün C-12 bendinde 6.950,00 TL olarak belirlenmesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı ....'ın bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir....
KARAR 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyizin kapsamı ve temyiz nedenlerine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava 17.07.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 21,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemenin maddi tazminat isteminin kabulü ile manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararı isabetlidir. Ancak manevi tazminat isteminin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücretinin tayininde hataya düşüldüğü görülmektedir....
Hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri gerekir. 3-Davacı vekili dava dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat olarak ayrı ayrı isteminde bulunmuş, mahkemece de taleplerin kısmen kabulüne karar verildiğine göre, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına göre ayrı ayrı AAÜT hükümleri uyarınca avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken aksi düşünce ile tek avukatlık ücretine hükmedilmesi isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 6.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
nin manevitazminat talebinin kabulü ile 200,00 TL manevi tazminat yönünde hüküm tesis edilmiş olup; karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, davalı aleyhine kabul olunan dava kısmının değerleri hem Salih Gökçe'nin maddi-manevi tazminat hem de ...'nin manevi tazminatı bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. 2-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin davacı ... lehine hükmolunan maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir....
Uyuşmazlık, murisin sağlığında manevi tazminat talebinde bulunmaması nedeniyle mirasçılarının manevi tazminat talebinde bulunup bulunmayacağı noktasında toplanmaktadır. Ölüm hallerinde manevi tazminatın yasal dayanağı BK. 47. maddedir. Buna göre “Hâkim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.” Manevi tazminata hükmedebilmek için ortada bir manevi zarar olmalıdır. Manevi zarar, malvarlığı dışında kalan değerlerin yani kişi varlığı değerlerinin zedelenmesi sonucu doğan rahatsızlık, duyulan elem ve acı (ızdırap) olarak gözükmektedir. Manevi tazminat ise, zarar görenin kişi varlığı değerlerindeki zedelenme sonucu oluşan elem ve acının (rahatsızlığın) genellikle ödenen bir tazminatla değerlendirilmesinden ibarettir. Ölüm halinde bundan çok ciddi surette elem duyacak kimseler vardır....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre maddi tazminat talebi yönünden dava konusuz kaldığından hüküm tesisine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 30/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ...’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır....
tarafından dava tarihinden önce davacılara 5.000,00 TL tazminat ödendiği tarafların beyanlarından ve dosya kapsamında bulunan İbraname-Feragatname başlıklı belgeden anlaşılmaktadır. Davacılar tarafından düzenlenen İbraname-Feragatname başlıklı belgede maddi ve manevi zararların karşılığı olarak 5.000,00 TL ödendiği, ... ve onun sürücüsü ...'un ibra edildiği, tüm davalardan feragat edildiği beyan bildirilmiştir. Manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince manevi zarar karşılığı olarak istenebilecek manevi tazminat bölünerek istenemeyeceğinden ve uğranılan manevi zarar, nakdi tazminatın bir bölümü ile karşılandığından artık, aynı olay nedeniyle yeniden manevi tazminat istenemez....