Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 27/09/2018 gün ve 2018/1416-2018/5717 sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kısmen kabulü ile 100,00 TL hasar tazminatının 20.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan ve 2.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Yukarıda belirtilen belgelerde nazara alındığında haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacıların maddi (destek) ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edildiği, davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. İİK 257.madde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken talebin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        haksız olduğu, sebepsiz zenginleşmeye sebep olacak derecede fahiş olduğu, taleplerini somut deliller ile ispat etmekle yükümlü olduğu, manevi tazminat taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi halinde davacıların müterafik kusurları oranında tazminattan indirim yapılmasının gerektiği, davacıların faiz taleplerinin usulden ve esastan reddini, izah edilen nedenlere husumet, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Dairemizce yapılan değerlendirmede, manevi tazminat isteme şartlarının oluştuğu açık olmakla birlikte; davacının, vücut bütünlüğüne zarar verici ve kalıcı hasar bırakıcı dava konusu olay nedeniyle hem uzun süren tedavi sürecinde hem de sonrasında, yaşadığı elem ve üzüntü karşılığı takdir edilen tazminat miktarının çok düşük kaldığı, bu haliyle davacının manevi zararlarının giderilmediği düşünülmüştür. O halde, mahkemece, açıklanan nedenden dolayı, daha yüksek makul düzeyde manevi tazminat takdiri gerekirken, açıklanan hususlara uyulmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            Temyize konu kararda davacılar lehine 414,34 TL maddi tazminat ile her bir davacı için 1.500,00'er TL manevi tazminata hükmedilmiş olup, maddi ve manevi tazminat yönünden verilen karar, davalı ... yönünden ve maddi tazminat yönünden verilen karar davacılar yönünden miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalı ...'ın temyiz isteminin ve davacılar vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bnette açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz isteminin reddiyle bu yönden hükmün ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'...

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminata ilişkin açılan davada davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin talebinin 02/03/2021 tarihli ara karar ile reddine karar verildiği, davacı vekilince iş bu kararın kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat (ihtiyati tedbir) istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

                Somut uyuşmazlıkta davacılar vekili trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 257'nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir....

                üst limit miktarının manevi tazminat talepleri yönünden 30.000,00-TL ile sınırlı olduğuna, dava konusu talep iş kazasından kaynaklı (haksız fiilden) manevi tazminat talebine ilişkin olduğundan en yüksek ticari faiz talep edilemeyeceğinin gözetilmesine, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğine, varsa dahi sorumluluklarının temerrüt tarihi itibariyle başlayacağına, haksız olarak açılmış bulunan davanın esastan dahi reddine, müvekkil şirket dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunmakla, tüm dava masrafları , faiz ve sair fer'i taleplerinin reddine, ücreti vekaletin ve masrafların davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

                  Şti'ne yönelik açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında giderildiğinden AAÜT'nin 7. Maddesi gözetilerek davalı yararına hükmedilecek vekalet ücretinde tarife ile belirlenen ücretlerin yarısına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davalı ...'ne açılan maddi ve manevi tazminat davasının ayrı ayrı pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, 2-Her bir dava için ayrı ayrı alınması gerekli ...-TL harçtan toplam ...-TL harcın davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından bu davalı yönünden yapılan ...-TL tebligat giderinden ibaren yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 ve 7. Maddeleri uyarınca maddi tazminat davası yönünden hesaplanan ...-TL ve manevi tazminat davası yönünden ...-TL olmak üzere toplam ......

                    UYAP Entegrasyonu