M.. 2008/165 esaslı dosyasında sanık olan davalının çocuğa yönelik cinsel taciz suçundan ceza aldığını belirterek, davalının eyleminin aile bütünlüğüne karşı haksız eylem olduğu iddiası ile uğradıkları manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalı, söz konusu davanın davacıların kızları adına velayeten açılmadığını, ailenin manevi şahsiyetine yönelik haksız bir eylem bulunmadığını, aile bütünlüğünün bu yüzden bozulduğuna yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının, davacıların kızına yönelik haksız eylem teşkil eden davranışları nedeni ile takdiren her bir davacı yönünden ayrı ayrı .. TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. 818 sayılı B. nın 49. maddesi hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....
aleyhine 11/05/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve kasten yaralama eylemine teşebbüs nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisine yönelik kasten yaralama eylemine teşebbüs ve hakaret suçlarını işlediğini belirterek, meydana gelen manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, iddiaların yerinde olmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....
Davalı verdiği cevabında da whatsup uygulaması ile davacıya gönderilen mesajı reddetmediğinden tazminat talebine konu eylemin davalı tarafından gerçekleştirildiği hususu tartışmasızdır. Dava, haksız fiile dayalı manevi tazminat davasıdır. 6098 sayılı Yasa'nın 58. Maddesi "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir." Hükmünü amirdir. Davacının internetten yapmış olduğu alışveriş sonucu iade edilen mala ilişkin olarak davalı tarafından uğradığı hakaret eylemi TBK'nun 49. Maddesinde yazılı hukuka aykırı bir eylem olup bu eylem sebebiyle yine aynı Yasa'nın 58....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54.maddesi gereği cismani zarardan doğan maddi tazminat ve aynı kanunun 56. maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir. Develi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/04/2022 tarih, 2019/258 Esas, 2022/107 Karar sayılı kararı ile, konusu suç oluşturan haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen kısmen reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vasisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır....
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira, sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 99/1 nci maddesi hükmü uyarınca sigortacı bu maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise sigorta şirketleri dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dosya içindeki belgelerden ise, davalı ... şirketinin ne zaman temerrüde düştüğü anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2021 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Hükmüne uyulan Dairemizin 19.10.2020 gün 2020/2851 E. 2020/3480 K. sayılı ilamında; “…Somut olayda, davacının haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat talep ettiği eylemler bakımından davalıların eyleminin yasal şikayet hakkı kapsamında kaldığı ve emare olduğu anlaşılmakla istemin tümden reddine karar verilmesi gerekir. Davacının hakaret nedeniyle manevi tazminat talebi bakımından ise, Ankara 1....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2013 NUMARASI : 2013/124-2013/596 Asıl dava; haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat, birleşen dava ise haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görev Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Zira, iddia edilen eylem, en az iki kişinin birlikte hareketi ile meydana gelebilir. Bunun sonucu olarak davacı, kendisine karşı müteselsilen sorumlu olan kendi eşi hakkında bu eylemden dolayı, (geçimsizlik veya zina nedeniyle) boşanma davası açmadığı, manevi tazminat istemediği veya dava açıp, sonradan manevi tazminat isteğinden vazgeçtiği veya sadece kendi eşine karşı Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesine dayanarak manevi tazminat davası açıp manevi tazminat aldığı hallerde; Türk Medeni Kanunu'nun 161/3 maddesi gereğince kendisine karşı müteselsil sorumlu olan ve eylemin tarafı olan eşini affettiği kabul edileceğinden, eşten manevi tazminat alınan halde ise, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince davalıdan ayrıca manevi tazminat alınması mümkün olmadığından Borçlar Kanunu'nun 147/2. maddesi gereğince davalının sorumlu tutulması mümkün değildir....
Yukarıda açıklanan davalıya ait inşaat dolayısı ile ortak duvarın yıkılmasından kaynaklı haksız eylemi nedeniyle oluşan zarar mamelek hukukuna yönelik maddi zarar olup, davacının oturduğu evin ortak duvarının zarar görmesi suretiyle maruz kaldığı eylem davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesine göre mal varlığına yönelik zararlar kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez. Bu itibarla iddia edilen davalıya ait inşaat duvarının yıkılmasından kaynaklı haksız eyleminden dolayı ve ayrıca kişilik haklarına zarar verecek başkaca bir husus da ispat edilemediğinden davacı yararına manevi tazminat koşulları oluşmadığından, ilk derece mahkemesince bu eylem nedeni ile davanın reddine karar verilmesi dosya kapsamına uygun düşmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/12/2005 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi, birleşen davada davacı ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/11/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece adli yardım talebi reddedilerek yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/03/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....