Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacılar ... ve diğerleri aleyhine 29/08/2005 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat; davalı-karşı davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davacı-karşı davalı ... aleyhine 12/09/2005 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

    Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira, sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 99/1 nci maddesi hükmü uyarınca sigortacı bu maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise sigorta şirketleri dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Dosya içindeki belgelerden ise, davalı ... şirketinin ne zaman temerrüde düştüğü anlaşılamamaktadır....

      Zira, iddia edilen eylem, en az iki kişinin birlikte hareketi ile meydana gelebilir. Bunun sonucu olarak davacı, kendisine karşı müteselsilen sorumlu olan kendi eşi hakkında bu eylemden dolayı, (geçimsizlik veya zina nedeniyle) boşanma davası açmadığı, manevi tazminat istemediği veya dava açıp, sonradan manevi tazminat isteğinden vazgeçtiği veya sadece kendi eşine karşı Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesine dayanarak manevi tazminat davası açıp manevi tazminat aldığı hallerde; Türk Medeni Kanunu'nun 161/3 maddesi gereğince kendisine karşı müteselsil sorumlu olan ve eylemin tarafı olan eşini affettiği kabul edileceğinden, eşten manevi tazminat alınan halde ise, manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince davalıdan ayrıca manevi tazminat alınması mümkün olmadığından Borçlar Kanunu'nun 147/2. maddesi gereğince davalının sorumlu tutulması mümkün değildir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 22/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, .....

          Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulü ile 72.814,63 TL alacağın haksız eylem tarihi olan 3.1.2009'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL alacağın haksız eylem tarihi olan 3.1.2009'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 03/06/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ...'...

              Davalı verdiği cevabında da whatsup uygulaması ile davacıya gönderilen mesajı reddetmediğinden tazminat talebine konu eylemin davalı tarafından gerçekleştirildiği hususu tartışmasızdır. Dava, haksız fiile dayalı manevi tazminat davasıdır. 6098 sayılı Yasa'nın 58. Maddesi "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir." Hükmünü amirdir. Davacının internetten yapmış olduğu alışveriş sonucu iade edilen mala ilişkin olarak davalı tarafından uğradığı hakaret eylemi TBK'nun 49. Maddesinde yazılı hukuka aykırı bir eylem olup bu eylem sebebiyle yine aynı Yasa'nın 58....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54.maddesi gereği cismani zarardan doğan maddi tazminat ve aynı kanunun 56. maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir. Develi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/04/2022 tarih, 2019/258 Esas, 2022/107 Karar sayılı kararı ile, konusu suç oluşturan haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen kısmen reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vasisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır....

              Yerel mahkeme, davalı ile davacının eşinin dava konusu eylem nedeniyle müteselsilen sorumlu olduklarını, davacının eşi ile görülen boşanma davasında sadakatsiz eşin manevi tazminatla sorumlu tutulduğunu, davalıdan aynı konuya dayalı olarak yeniden tazminat istenemeyeceğini belirterek davayı reddetmiştir. Dosyadaki belgelerden davacı ile dava dışı eşi arasında boşanma davasının görüldüğü ve davacının eşinin bu dosya davalısı ile uygunsuz hareketleri nedeniyle davacı yararına manevi tazminata hükmolunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, davaya konu eylem nedeniyle davalı ve davacının eşi müteselsilen sorumlu iseler ve eş aleyhine manevi tazminata hükmolunmuş ise de; bu tazminatın davacıya ödenip ödenmediği belli değildir....

                Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa onlarında manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan, yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara maruz kalma söz konusudur. Kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır. Somut olayda, olay tarihinde 15 yaşında olan, geçirdiği iş kazası sonucu sol el 1,2,3,4....

                  UYAP Entegrasyonu