Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki haksız haciz nedeniyle manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 12/10/2011 gün ve 2011/7883-2011/10360 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz ve muhafaza nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, karar tarafların temyizi üzerine dairece "davanın reddi gerektiği"nden bahisle davalılar yararına bozulmuştur. Bu defa davacının karar düzeltme istemi üzerine dosya yeniden incelenmiştir. Davacı, davalı şirketin alacaklı olduğu icra dosyasında alacaklı vekilinin talebi uyarınca kendisine İ.İ.K.'...

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ''ihtiyati haciz kararı verilirken ölçülülük ilkesinin ve tarafların menfaat dengesinin gözetilmesi gerektiğini, ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için şartların gerçekleşmediğini'' ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONULARI : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. GEREKÇE : Dava, iş kazası neticesinde maluliyetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının, davalı şirkette geçirdiği iş kazası neticesinde malul kalması nedeniyle açtığı tazminat davasında, ayrıca ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ve mahkemece, tazminat talebi ile sınırlı olmak üzere borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir....

    Davacıların manevi tazminat istemi bakımından ihtiyati haciz talebi bakımından yapılan değerlendirmede; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesince red kararı verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır....

    Dosya kapsamından davacının davalı hakkında başlattığı icra takibinin kesinleşmesi üzerine yapılan haciz nedeniyle icra personeliyle beraber davalı borçlunun adresinde bulunduğu, haciz işlemi yapılırken bu duruma tepki gösteren davalının demir boru ile davacının üzerine yürüyerek, "Seni öldüreceğim" şeklinde tehdit içeren söz söylediği, TBK’nın 58. maddesi kapsamında davacı lehine manevi tazminat ödetilmesi koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Manevi tazminat miktarı yönünden yapılan incelemede; Kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmü uyarınca manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önünde tutmalıdır....

    Sadece kusur durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir. Manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

    "İçtihat Metni"leyhine 25/02/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız haciz işlemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kaulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      Bu sebeple davalının davaya konu takip ve haciz işleminde kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğundan söz edilemeyeceği kanaatine varıldığından davacının manevi tazminat talebinin reddi yerinde olduğundan davacının manevi tazminat talebi ile ilgili istnaf talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'’in 2017/165 esas sayılı dosyasında açılan maddi ve manevi tazminat davasında verilen kabul kararının istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13....

        menkul, gayrimenkul mal varlıkları üzerine alacağı karşılayacak miktarda 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 257/1 maddesi uyarınca ihtiyaten haciz konulmasına karar verildiği, davalı tarafın süresinde itirazının İİK un 265 inci maddesi uyarınca duruşmalı yapılan incelemesi üzerine 23/12/2022 kısa ve gerekçeli ara karar ile davalı tarafın ihtiyati hacze yönelik itirazlarının reddine, 01/12/2022 tarihli tensip tutanağının 19 numaralı ara kararında 600.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiği görülmüş ise de, bu kararın infazda tereddüt uyandıracağı anlaşılarak, davacı T3 yönünden 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat üzerinden, davacı T1 yönünden 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat üzerinden, davacı T2 yönünden 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat üzerinden, davacı T4 yönünden 50.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat üzerinden ihtiyati haciz kararı uygulanmak üzere Alaşehir İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiştir...

        tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir....

        UYAP Entegrasyonu