WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine uygun olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmemesi açısından: Geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, ağır kusurlu erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmemesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

yasal faizi ile birlikte 5.000TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacı-davalı erkek vekilinin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür....

, nafaka ve tazminat dahi istemediğini, velayetin babada olmasına rağmen çocukların anneleri ile büyüdüklerini, maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarını davacı annenin karşıladığını, davalının sadece kağıt üzerinde baba olarak gözüktüğünü, çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, ortamının çocukların yaşayacağı ortam için uygun olmadığını, öfke problemi olduğunu, davacının iki kızıyla beraber bir düzen kurduğunu ve mutlu olduklarını, çocuklarının fiilen yıllardır üstlenmiş olduğu bakım ve gözetimlerini yasal velayetlerini de alarak devam ettirmek istediğini, çocukların kız çocuğu oluşu, yaşları, gelişimi ve ruh sağlığı da düşünülerek mevcut düzenlerinin devam etmesinin uygun olacağını belirterek, çocukların velayetlerinin davacı anneye verilmesine, her biri için 500'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, karşı davanın kabulünü, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, velayeti, kadın lehine tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini, erkek lehine tedbir-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....

Maddesi gereğince boşanmalarına, velayetin anneye verilmesini, baba ile şahsi ilişki tesisine, dava tarihinden karar tarihine kadar çocuk için 200,00Tl tedbir- karar tarihinden itibaren 500,00 tedbir-iştirak nafakasına, kadın için 17.000,00 TL maddi tazminata ve yasal faiz uygulanmasına kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirilmesini, açılan davanın kabulünü, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesini, davacı lehine maddi tazminata hükmedilmesini, velayetin anneye verilmesini, çocuk lehine tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri istemine ilişkindir....

Bu davadaki dava sebebi dışında daha önce 2003 yılında başka maddi hadiselere dayanılarak açılan karşılıklı boşanma davalarında tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması, bu davadaki boşanma talebini konusuz kılar ise de, boşanma sebebi olarak dayanılan maddi hadiseye bağlı maddi ve manevi tazminat isteklerinin tarafların gerçekleşen kusurları gözetilerek esastan karara bağlanması gerekir. Toplanan delillerden 2003 yılında davacının başka hadiseye dayalı olarak açmış bulunduğu boşanma davasının görüldüğü sırasında ortak çocuğa cinsel tacizde bulunduğu bu hadisenin bizatihi boşanma sebebi teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Bu hadiseye dayalı olarak açılan boşanma davasında maddi ve manevi tazminat talep edildiğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1-2, maddesi uyarınca davacı yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı, müşterek çocuk için de manevi tazminat istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerinin reddi ile iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece hükmolunan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 3.920 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

      Bu dava ise davacı baba tarafından velayetin değiştirilmesi istemine yönelik olup, davacı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine yönelik bir dava bulunmamaktadır. Hal böyle iken, kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin bir dava olmaksızın davalı anne vekilinin duruşmadaki talebi üzerine davacı baba ile ortak çocuk arasında boşanma davası ile düzenlenen kişisel ilişki sürelerini de kısıtlar şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.08.12.2016(Prş.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kısa kararda: davacının davası kısmen kabul edilerek tedbir nafakasına hükmedilmiş, gerekçeli kararda ise tedbir nafakasının yanı sıra "geçici velayetin anneye verilmesi ve baba ile kişisel ilişki kurulması" hususlarında da hüküm kurulması suretiyle kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....

            UYAP Entegrasyonu