Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm haksız fiile dayanan tazminat talebine ilişkin olup, mahkeme tarafından da bu şekilde vasıflandırılmış olmakla inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 17.07.2014 tarihli ve 2014/2 sayılı işbölümü kararı uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkınlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2017 (Çrş.)...

    Mahkemece, davacının boşandığı eşi ile davalının birlikte yaşaması ve evlenmek üzere olmaları nedeniyle davacı ile davalı arasında husumet oluştuğu, davacının dava konusu olayda haksız tahriki bulunduğu, Türk Borçlar Kanunu'nun 52. maddesi "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir." hükmü gereğince maddi tazminatı yarı oranında indirilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin ise; hukuka aykırılığın meydana geliş şekli, davacının da olaya sebebiyet vermiş olması gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 14/07/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiile dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın reddine karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/03/2016 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-karşı davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulü ile asıl ve karşı davada hükmedilen miktarlar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın nitelendirilmesi yapılırken zarara neden olduğu iddia edilenler arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerektiği, bu ilişkinin haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, ZMSS sigortasının Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK)1473. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, davanın ticari dava olmayıp haksız fiilden kaynaklandığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Cismani zarardan kaynaklanan tazminatın kapsamı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, tazminatın mahiyeti ve kapsamı hakkında çeşitli hükümlere yer verilmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı sürücünün tam kusuru ile meydana gelen kaza sonucu davalı adına kayıtlı araçla taşınan emtianın zarar gördüğü, Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesi uyarınca kusuru olmasa bile işletenin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taşıma sözleşmesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup davacı, pekmez emtiasının davalı tarafından taşınması esnasında zayi olduğunu ileri sürmüş, davalı ise taraflar arasında taşıma sözleşmesinin bulunmadığını, davacının, dava dışı ......

            nın mirasçıları tarafından davalı işverenler aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığı,SGK'nun 16.03.2015 tarihli inceleme raporunda olayın iş kazası olarak tespit edildiği ,mahkemece kusur raporu alındığı anlaşılmaktadır. İİK'nun 257/1 maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken 2. bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır. Somut olayda haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği açıktır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir. Bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup mahkemece ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunun kabulü yerindedir. Ne var ki ,davalı ......

              Bu nedenle her iki tarafı tacir olmayan haksız fiile dayalı uyuşmazlıklarda HMK 2. maddesi uyarınca genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olması, Mahkemelerin görevinin Kanunla belirlenip (HMK m.1), kanunla düzenlenmesi, göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olması, bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından resen nazara alınmasının gerekmesi, dava konusu uyuşmazlık haksız fiile dayalı olup, davacı ve davalı araç sürücüsünün gerçek kişi olmaları, trafik kayıt maliki olan davalı şirket tüzel kişi ise de, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmaması, mutlak ticari dava olmaması, sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlık bulunmaması, sigorta şirketinin davada taraf olmaması, kaldı ki ZMSS şirketinin manevi tazminattan sorumluluğu dahi bulunmaması, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan (HMK 114/1- c, 115) usulden reddine...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiile dayalı olarak açılan bir davada davalı sayısın birden fazla olması halinde HMK 7 md uyarınca davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılabileceği belirtilmiştir. Yİne aynı maddenin devamında dava sebebine göre kanunda davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkemenin bulunması halinde davaya o yer mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Motorlu araçların neden olduğu kazadan dolayı açılan davalarda davalının yerleşim yeri (KTK 110) ve haksız fiilin vuku bulduğu yer ( KTK 110 ve HMK 16), sigortacının merkez veya şubesi veya sigorta sözleşmesinin yapan acentenin bulunduğu yer ( KTK 110/2) mahkemesinde dava açılacağı belirtilmiş ve bu haliyle davacının seçimlik hakka sahip olduğu anlaşılmaktadır....

                Öte yandan, iş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu iş kazasının 07.07.2007 tarihinde meydana geldiği, dava ve ıslah dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiğinin anlaşılmasına rağmen; Mahkemece ıslahla talep edilen kalemler bakımından ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, 23.984,14 TL maddi tazminatın 1,000,00 TL sinin kaza, bakiye 22.984,144 TL sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir....

                    UYAP Entegrasyonu