Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı sigortalı lehine 47.228,67-TL maddi tazminatın 1.000,00-TL'sine olay tarihi olan 02/07/2011 tarihinden itibaren, bakiye miktara ise ıslah tarihi olan 01/02/2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02/07/2011 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında ... Sulh Hukuk Mahkemesi ile ....Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, haksız elatma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, dava konusu taşınmaz ile ilgili kadastro çalışmaları yapıldığı ve Kadastro Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Kadastro Mahkemesi de, davacının zararının giderilmesi istemi yönünden davayı tefrik ederek haksız fiile dayalı uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı vekili, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazda davalıların elatmasının önlenmesi ve bu nedenle uğradığı zararın tazminini talep etmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2017/557 E., 2020/51 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, resmi nikah olmaksızın yapılan evlilik sonrası gerçekleşen ayrılığa ve haksız fiile dayalı manevi tazminat ile ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait olup, dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15.03.2023 tarihli aktarım kararıyla sehven Dairemize gönderildiği (devredildiği) anlaşılmıştır. Buna göre dosyanın gerekli inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere Yargıtay 4. Hukuk Dairesine iadesine karar vermek gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple;Dosyanın YARGITAY 4....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 19/03/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan ... ve ... hakkındaki 18/09/2014 tarihinde verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bu davalılarla ilgili yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 06/05/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan İSU Genel Müdürlüğü ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava tarihi 19/03/2010 olmasına rağmen karar başlığında 27/10/2017 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma sebebi yapılmamıştır....

          Mahkemece, davacı sigortalı lehine 14.594,38 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 08.01.2008 tarihinden yasal faiziyle ve 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 10.12.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu iş kazasının 08.01.2008 tarihinde meydana geldiği, dava ve ıslah dilekçelerinde talep edilen maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş iken; mahkemece maddi tazminata olay tarihinden faiz işletilmesine karar verilip, manevi tazminata ise dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece, yukarda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/261 esas sayılı dosyasının davacısı ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/05/2014 gününde verilen dilekçeler ile haksız fiile dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının asıl davaya ilişkin tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

              İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, davacının dava dilekçesi ile talep edilen tazminat istemleri için yasal faiz talep ettiği, faiz başlangıcı bakımından bir tarih belirtmediği, ıslah dilekçesi ile dava açarken talep edilen maddi tazminat isteminin miktar olarak artırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava dilekçesi ile faiz talep edildiği ve ıslah ile sadece dava değerinin artırıldığı, diğer hususların değiştirilmediği göz önünde bulundurulmaksızın Mahkemece ıslah ile talep edilen kısma yönelik olarak tazminatın faizsiz olarak tahisline hükmedilmesi doğru olmamıştır. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

                Mahkemece, davalı şirket yönünden açılan davanın reddi ile 100 TL maddi tazminat ve 2.000,00 TL manevi tazminatın 18/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminat konusunda fazlaya dair hakların saklı tutulmasına, manevi tazminat yönünden ise fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117/2.maddesine göre; iş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu iş kazasının 18/04/2013 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat istemine olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiği anlaşılmasına rağmen, maddi tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi yerine 18/04/2014 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır....

                  Mahkemece, davanın kabulü ile, 13.009,78 TL maddi tazminatın ve 2.000,00 TL manevi tazminatın 21.11.2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15.09.2015 günü temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı ... vekili Av.... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, hile ve aldatma sonucunda davalıya yapılan ödemelere yönelik istirdat ve haksız fiile dayalı manevi tazminat isteğine ilişkin olup, Borçlar Kanunu genel hükümlerinden kaynaklandığından, görevli mahkeme genel mahkemeler olup, aile mahkemelerinin görevi dışındadır. Görev konusu kamu düzeniyle ilgilidir....

                      UYAP Entegrasyonu