Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/02/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, haksız haciz sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

    İcra Müdürlüğünün 2011/9583 esas sayılı takip dosyasıyla davalı tarafça kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştirilerek ilgili icra takip dosyası kapsamında davacının konutunda haciz işlemi yapıldığını, fiili haciz esnasında davacıya ait evraklar bulunmasına ve bu hususun haciz tutanağına geçirilmesine rağmen davalı vekilinin haciz ve muhafaza işlemlerine devam etmesi hususunda talepte bulunduğunu, icra memurunca haciz ve muhafaza işlemlerine devam edildiğini, muhafaza altına alınan eşyaların yedieminden hasarlı olarak teslim alındığını, haksız haciz nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini amacıyla ... Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün 2012/4442 esas sayılı takip dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur....

      ödemesi gerektiği, ancak, manevi tazminat, malvarlığında meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik olmayıp, manevi tatmin aracı olduğundan, manevi tazminat miktarının, olayın gelişimi, zararı doğuran işlemlerdeki hukuka aykırılık, davacının uğradığı zararın büyüklüğü veya niteliği dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğinden, hukuka aykırı haciz ve satış işlemi nedeniyle duyulan sıkıntı ve üzüntü nedeniyle, davacıya 1.000,00 TL manevi tazminat ödenmesi sonucuna varılmıştır....

        olan davalılar hakkında da manevi tazminata yönelik talep için ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik olduğu anlaşılmıştır....

          Limited Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyada kusur ve zarar tespiti yapılmadığı, böylece likit ve muaccel bir alacak bulunmadığından ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Talep, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemiyle açılan davadada, manevi tazminat davası yönünden verilen ihtiyati haciz ara kararının kaldırılması talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir....

            KARAR Davacı, davalı bankanın kredi kartı Borcu nedeniyle hakkında icra takibi yaptığını, haciz esnasında icra takibinden haberdar olduğunu, kimlik bilgileri kullanılarak kredi kartı alındığını, rızası dışında borçlandırıldığını, davalının gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden dolayı ağır kusurlu olduğunu, haciz nedeniyle manevi zarara uğradığını ileri sürerek, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı ve 3.500 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davacının yapılan hacizden sonra itiraz etmesi üzerine herhangi bir işlem yapmadıklarını,kötüniyetli olmadıklarını savunarak davanın reddini dilemiştir....

              Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalıların murisinin icra takibinde kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması gereklidir. Olayların yukarıda açıklanan gelişimi dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işleminin yapıldığı başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez. Şu durumda, koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

                Şu durumda, açıklanan nedenle maddi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalının manevi tazminat hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olması ve zarar koşullarının oluşması gerekir. Somut olayda; davacı şirket aleyhine alınan ihtiyati haciz kararının, ... 9....

                  Davacıların manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış olup davalının istinaf talebi kabul edilerek, ilk derece mahkemesinin 09/02/2020 tarihli ihtiyati haciz kararı ile 29/04/2021 tarihli ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararının, duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve ihtiyati haciz isteyen davacıların ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1- b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma...

                  UYAP Entegrasyonu