, oğlu Duran’ın yaralanmasından dolayı 50.000,00- TL manevi, anne T4 için oğlu Aşır'ın ölümünden dolayı 200.000,00TL manevi, oğlu Duran'ın yaralanmasından dolayı 50.000,00- TL manevi, davacı küçük T1 için kardeşi Aşır'ın ölümünden dolayı 50.000,00TL manevi, kardeşi Duran'ın yaralanmasından dolayı 30.000,00- TL manevi, davacı küçük T5 için kardeşi Aşır’ın ölümünden dolayı 50.000,00TL manevi, kardeşi Duran'ın yaralanmasından dolayı 30.000,00- TL manevi, davacı küçük T2 için kendi yaralanmasından dolayı 100.000,00- TL manevi, kardeşi Aşır'ın ölümünden dolayı 50.000,00TL manevi olmak üzere toplam 500,00 TL maddi tazminat ile 810.000,00- TL Manevi tazminattan, maddi tazminatların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta şirketinin limit ile sorumlu tutulmasına, sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 14.10.2021 tarihinden itibaren, diğer davalıların ise olay tarihi olan 16.08.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile sorumlu tutulmasına, manevi tazminatların...
Dava, haksız hacizden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. -----, Karar No : ------ sayılı ilamında da " Mahkemece, sadece kayden haciz yapılması nedeniyle manevi zarar oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat istemi reddedilmişse de; davacının tüzel kişi (şirket) olması da nazara alındığında en azından banka kayıtlarına konulan haciz nedeniyle banka nezdinde ticari itibarının zarar gördüğünün kabul edilmesi gerekir. Mahkemece takdir edilecek uygun bir miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi doğru değildir....
Haksız haciz uygulanması nedeniyle aleyhine haciz uygulanan kişinin manevi tazminat isteminde bulunması durumunda ancak haciz bilerek veya ağır kusurlu olarak yapılırsa ve haczin dayanağı olan olay yanlış biçimde gösterilerek hak kötüye kullanılmış olursa haciz yaptıran kişinin eylemi hukuka aykırı olur ve bu kapsamda manevi tazminata hükmedilebilir. 22....
alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkün olduğu” belirtilmekte olup, manevi tazminat koşulları yönünden de ihtiyati haciz koşullarının mevcut olup olmadığının irdelenmesi gerekmiştir....
Mahkemece, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğduğunu kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, maddi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle dava edilen 10.000,00 TL yönünden talebin kabulü gerekirken, reddi doğru görülmemiştir. 2-Manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Davacı vekili tarafından dava konusu yapılan, manevi zarara karşılık toplam 70.000,00 TL olduğu belirtilen manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş, Mahkemece talebin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 20.04.2015 tarihli ve 2015/5842 Esas, 2015/8588 Karar sayılı kararı; “ Somut olayda, görülmekte olan maddi ve manevi tazminat davasında, davacı lehine hüküm kurulması halinde hükmün infazının akim kalmasını önlemek amacıyla ihitiyati haciz talep edilmiş; bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup mahkemece ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunun kabulü yerindedir. Ne var ki ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin hangi taşınır veya taşınmazlara ilişkin olduğu açıklatılmadan, ihtiyati haciz talep edenin maddi ve manevi tazminat talebi ile orantısız biçimde borçlulara ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine 500.000,00 TL alacağa tekabül eden miktarda ihtiyati haciz konulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....
da sabit olduğu üzere dosya borçlusu mahalde hazır bulunduğunu ve haciz işleminin borçlu huzurunda gerçekleştirildiğini, haciz uygulanan adresin borçlu ...'...
Dava, haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı tarafın üçüncü kişilerden olan alacağını tahsil için başlattığı icra takibi sırasında alınan ihtiyati haciz kararı gereğince 01/02/2013 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde haciz yapıldığını, şirket yetkilisinin borçlu kişilerle iş yerinin hukuki ve fiili bağlantısının olmadığını beyan etmesine karşın haciz ve muhafaza işleminin yapıldığını haksız eylem ve işlem nedeniyle müvekkilin mağdur olduğunu ve itibar kaybına uğradığını belirterek .. TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Şirketinin faaliyette bulunması nedeni ile fiili haciz işlemi gerçekleştirilmiştir. Davacı fiili haciz işleminin haksız ve kötüniyetli olarak yapıldığını ileri sürüp maddi ve manevi tazminat talep etmektedir. Haksız haciz nedeni ile manevi tazminat talep edebilmek için haczin sadece haksız olması yeterli olmayıp, ayrıca iş yeri sahibine zarar vermek kastı ila ve kötüniyetli olarak yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda iş yerinin dava dışı ... Şirketine ait olduğuna ilişkin kayıt elde edilememekle birlikte; aynı iş yerini daha önce davalıya borcu olan şirketin işletiyor olması nedeni ile şüphe halinde kalan davalı tarafın talebi üzerine haciz işlemi yapılmış olup, bu durumda davalının haksız, kötüniyetli ve sırf davacıya zarar vermek amacı ile haciz işlemi yaptığı kanıtlanamadığı için manevi tazminat isteğinin yasal koşullarının bulunmadığı kabul edilmiştir....