ve de OPEL markasına ait diğer servislerden yapılan müdahalelere rağmen arızanın giderilemediğinin açık olduğunu, Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından da yaptırılan tespit bilirkişi raporunda da malın ayıplı olduğunu beyan edildiğini, müvekkilinin ayıpsız misli ile değiştirme talepli noter ihtarlarının da sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin aracını ayıplı olması nedeni ile aracını kullanamadığını ve bu nedenle de araç kiralamak zorunda kaldığını belirterek, ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimini, müvekkilinin ayıplı mal nedeni ile uğramış olduğu zararların davalıdan tahsilini, 2.478,00 TL araç kiralama masraflarının ve şimdilik 1000 TL maddi zararın davalı tarafından ödenmesini talep ve dava etmiştir, CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin adresinin ve davacının aracı satın aldığı yerin Manisa olduğunu, bu nedenle Manisa Mahkemeleri'nin yetkili olduğunu, aracın müvekkili şirkete en son servis girişinin 09.04.2018 olduğu ve bu dava...
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturalardan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, malın ayıplı olduğunu, ayıbın da sonradan ortaya çıktığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının davacıya ayıp ihbarında bulunmadığı ve malın ayıplı olduğu yolundaki iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması ile dava konusu aracın ayıplı olup olmadığının tespiti için, mahkemece keşif yapılmak suretiyle alınan bilirkişi raporunda; "C sütunun deformasyon kaynağının üretim montajından kaynaklı ayıp olduğu, dış kaynaklı olmadığı, araçta güvenlik sorunu yaratmayacağı, araçta oluşan dalgalanma ve göçüklerin onarımla giderilebileceği fakat onarım görmüş olduğu için, değer kaybına etkisi olacağı, aracın 02.02.2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karışmış olması nedeniyle araçtaki değer kaybının 7.891,00.-TL olacağı, C sütunu onarım gördüğünde araçta 2.124,32.-TL değer kaybı olacağı " bildirilmiştir. Bilirkişi ek raporunda aynı hususları tekrarlamıştır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....
Dava, ayıplı olarak teslim edilen ürün nedeni ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı ve davalı arasında makine satış sözleşmesi düzenlendiği ve davacı tarafından bir kısım ödemelerin yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık teslim edilen makinenin ayıplı olarak teslim edilip edilmediği, davacının ayıp ihbarını süresinde yapıp yapmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davacı tarafından dava açılmasından önce yaptırılan tespitler ve talimat mahkemesi aracılığı ile alınan bilirkişi raporları ile makinenin ayıplı olarak teslim edildiği ve ayıbın kullanım sırasında ortaya çıkabilecek nitelikte olmasından dolayı gizli ayıp olarak kabul edilmesi gerekecektir. TTKm.23/c hükmü gereği malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde alıcı durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Tüm dosya kapsamında, Davacı - Karşı Davalı tarafın Davalı tarafa ürünlerine paketleme işlemleri yaptırarak ürünleri ------ firmasına teslim ettirdiği, daha sonra ürünlerin ayıplı olduğunu belirterek zarardan kaynaklı-------fatura kestiği, ----- düzenlenen raporda, Söz konusu sıvı deterjanlara ait paketleme yaparken bir veya bir kaçının kapak kısımlarının seri üretimden kaynaklı ayıplı olarak üretilmesi nedeni ile akıntı yaptığı, davaya konu ------ malzemelerinde sorun olmadığı, söz konusu problemin ambalajlamadan kaynaklanmış olduğu belirtilmişse de, Tacirler arası satıma konu paketlenmiş ürünlerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak oluşan zararın tahsili isteminde, 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz. Davaya konu olan taşınmazda ilk olarak 19/07/2014 tarihinde su taşkını olmuştur....
Davalı ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile dava konusu aracın üretimden kaynaklı ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabul kısmen reddine, taraflar arasında satışa konu olan ... plakalı 2014 model Toyota marka E15J Tip beyaz (inci renkli) aracın ayıplı olması nedeniyle birlikte ifa kuralı gereğince ayıplı malın aynı anda davalıya iadesi ile davacı tarafından ödenen bedel 51.400,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; davalının istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince incelenerek; davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının KALDIRMA kararı sonrası yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mimar olduğunu, şahsına ait şirketin, ... Mahallesi ...Bulvarı ......
Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 Sayılı Kanun'un 11- (1) maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; "Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür." 11- (2)- Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici ve ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur....
CEVAP : Davalı vekili; davacının seçimlik hakkını TL üzerinden yaptığını ve bu seçiminden dönemeyeceğini, malın kurulumunun davalıya ait olup davacının kurulum bedeli talebinde bulunamayacağını, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, dava dilekçesi eki 18/08/2017 tarihli servis formuna göre cihazdaki arızanın davacıdan kaynaklı olduğunu, davacının cihazın onarılmasına izin vermediğini, davacının ... kökenli ithalatçı firmanın ...’ye teknisyen göndererek cihazı onarmasına da izin vermediğini, bu nedenle davaya konu malın ayıplı olup olmadığının taraflarınca bilinmemekte olduğunu, TBK'nun davacıya bu koşullar altında sözleşmeden dönme hakkı tanımadığını, madde 227 gereği malın çalışamaz olup olmadığı taraflarınca bilinmemekle beraber çalışmadığının tespiti halinde malın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verilmesinin adil olduğunu, madde 229 gereği de davacının davasının kabulü halinde bu maldan elde ettiği yararın bedelden indirilmesi gerektiğini...