TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likit olması sebebiyle %20 inkar tazminatı ....TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı vekili, 14/04/2021 tarihli beyan dilekçesini tekrarla mahkeme tarafından yapılan incelemede alınan bilirkişi raporuna esas alınan ticari defterleri müvekkil şirketin, dürüstlükle bilirkişiye teslim ettiğini, ancak takibe konu faturanın deftere işlenmiş olmasından dolayı bilirkişi tarafından salt defterler baz alınarak rapor tanzim edildiğini, uyuşmazlığın esasının, teslim edilen malzemelerin ayıplı olmasından ve ....'daki şirket tarafından teslim alınmamasından kaynaklandığını, faturaya konu malzemelerin halen gümrükte bulunduğuna dair fotoğrafların sunulduğunu, ancak bu delillerin mahkemece değerlendirilmediğini beyanla kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur....
fabrika yapımı sırasında takılmadığı yahut düşmüş olabileceğinin söylendiğini; aracını almaya gittiğinde ise arızanın giderilemediği, şanzımanda parça eksik olduğu aracın şanzımanının sökülmesi gerektiği söylenince aracını misliyle değiştirilmesini isteyerek servisten geri aldığını; davalı tarafa ihtarname göndererek ayıplı aracın misliyle değiştirilmesini, bu mümkün değilse araç bedelinin kendisine iadesini talep ettiğini; ihtarnameye cevap olarak herhangi bir işlem yapamayacağının bildirildiğini; bu nedenlerle davanın kabulüne, davacının satın aldığı ayıplı malın ayıpsız bir misliyle değiştirilmesine, aracın misliyle değiştirilmesi mümkün değilse ayıplı malın bedeli olarak davacı tarafından ödenen 116.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiz ile müvekkile iadesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
Dosya kapsamında 3 rapor alınmış ilk raporda teknik bir açıklama yapılmadan aracın aynı arıza nedeniyle bir çok defa servise gitmesi nedeniyle araçtan yararlanılamaması nedeniyle ayıplı olduğu belirtilmiş bu raporun teknik bir gerekçeye dayanmaması nedeniyle itibar edilmemiştir. Alınan son iki raporda aracın arızasının yakıt kaynaklı olduğu araçta imalattan kaynaklı bir ayıbın bulunmadığı belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde aracın 2014 yılı Şubat ayında satışının yapıldığı bu tarihten sonra 2014 yılının kış ayları ile ile 2015 yılının Ocak Şubat Mart aylarında arızanın bulunmadığı ilk olarak 18/12/2015 tarihinde sabahları çalışmama şikayetiyle servise götürüldüğü ve bu tarihten itibaren soğuk mevsimlerde aynı şikayetin devam ettiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili, malın tesliminden itibaren 6 aylık sürenin geçmiş olduğunu, TTK.25/4 maddesine göre zamanaşımı definde bulunduklarını, dava konusu malın davacı şirkete teslim edildiğini, her ne kadar malın ayıplı olduğunu kabul etmeseler de müvekkilinin itibar kaybına uğramamak amacıyla 472 ton yağı bedelsiz olarak verdiğini, müvekkilinin verdiği mallardan kaynaklı açık ya da gizli ayıbın mevcut olmadığını, belirtilen ayıbın da malın boşaltma limanında bekletilmesinden kaynaklandığını ve müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının veya dava dışı Cezayir firmasının TTK 25/3 maddesi uyarınca 2 gün içinde malı muayene ettirip 8 gün içinde itirazda bulunmadıklarını, Cezayir ile ülkemiz arasında tenfiz anlaşması olmadığından Cezayir’deki davanın kesin hüküm veya kesin delil niteliği taşımayacağını, bu nedenlerle davacının müvekkilinden talepte bulunmasının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Öğretim Üyesi ... tarafından davaya konu araç üzerinde fiziki inceleme yapılmak suretiyle düzenlenen 11/06/2021 tarihli bilirkişi raporundaki; "Dosyada mevcut ifade, yazışma ve diğer belgeler ile inceleme sırasındaki tespitler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede: araçtaki sağ ön kapı, sağ ön çamurluk ve motor kaputunda satıştan önce işlem yapıldığının ve bu sorunun kullanımdan kaynaklanmadığını, bu nedenle araçta satış sırasında üretimden kaynaklı bir problem veya ikinci kat fabrikasyon boyama işleminin yapılmış olmasından kaynaklı imalat veya distribütör/bayi kaynaklı ayıplı bir durum olduğunu, satış esnasında satın alanın (davacının) kaporta/boya uzmanı olmayan ortalama bir kişi olarak bu durumu fark etmesinin mümkün olmadığını, dava konusu aracın boya kalınlık durumunu çıplak gözle tespit etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle araçta satış sırasında gizli ayıbın mevcut olduğunu, gizli ayıbın garanti kapsamında olduğunu, satılanın ayıplı olması durumunda alıcının seçimlik...
Önemsiz ayıplardan dolayı satıcı sorumlu tutulamaz. c) Alıcı malın ayıplı olduğunu bilmiyor olmalıdır. Bu konu, TBK. m. 222’de düzenlenmiştir. Buna göre, “Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse olur.” Böylece alıcı, sözleşmenin kurulması esnasında ayıpları biliyorsa, bunları kabul etmiş sayılır ve satıcı ayıptan sorumlu olmaz. Ancak bunların gerçekleşebilmesi için, alıcının sözleşmeden önce, satın aldığı şeyi gözden geçirme imkânını bulabilmesi gereklidir . Burada gözden geçirmeden kasıt, olağan bir muayenedir. Alıcının satın aldığı şeyde, dikkatli özeni gösterseydi fark edebileceği ayıplardan da satıcı sorumlu değildir. Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir....
Dava, faturalardan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, takip konusu faturalardaki malın teslim alındığı ancak bir kısım malın ayıplı çıktığı savunmasında bulunarak, akdi ilişkiyi kabul etmiştir. Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı mal bedeline ilişkin faturalar olup dava bu niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkindir. TBK'nun 89/1.(Eski BK m.73/1) hükmüne göre, “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde” ifa edilir. Bu durumda anılan kanun hükmü uyarınca davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde dava ikame edebileceği gözetilerek, işin esasının incelenmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/05/2018 NUMARASI : 2014/1198 ESAS - 2018/509 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli, 2014/1198 Esas, 2018/509 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafından asıl alacak bakımından yapılan itirazın iptaline, takibin 15.600,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacı uhdesinde bulunan ürünlerin davalıya iadesine, alacak likit olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20'sine tekabül eden 3.120,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE, 1-Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğünün ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2019/166 ESAS - 2021/25 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalının Ankara Akyurt Şubesi'nden 22/08/2017 tarihinde BMW 318İ Sedan marka 2017 model 0 km WBA8E3105HA054921 şase numaralı aracı satın aldığını, müvekkilin 16/07/2018 tarihinde aracın gizli ayıbı olduğunu öğrendiğini, bunun tespiti için Afyonkarahisar 2....