WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 27.07.2010 tarihinde rabotlu kaynak sistemi alışverişi yapıldığını ancak sözkonusu sistemin kurulumu ve faal olarak çalışır duruma getirilmesi yükümlülüğünün karşı tarafa ati olmasına rağmen bu hususun yerine getirilmediğini, davalı ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ayrıca noter vasıtasıyla karşı tarafa edimlerini yerie getirmediklerini belirtir ve malın ayıplı olması nedeniyle iade edildiğini, teslim alınmasını bildirir ihtarname keşide edildiğini davalının aleyhlerine icra takibi yaptığını, müvekkilinin robotlu kaynak sistemini 128.000,00 TL bedel karşılığında alıp ödemelerini çeklerle yaptığını iddia ederek malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin feshine ayıplı malın iadesine ve ödenen bedelin sözleşme tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Ayrıca ikinci paragrafta da malın ayıplı olması halinde tüketicinin ihbar yükümlülüğü ve hakları açıklanmıştır. Dava konusu somut uyuşmazlıkta davacı kanunda öngörülen sürede ayıp ihbarında bulunmuş, davacının beyanına göre iki kez hizmet talep formu doldurularak ürün üzerinde davalı tarafça inceleme yapılmış ise de, bu formlar davacının beyanına göre düzenlenen belgeler olup, teslim edilen ürünün ayıplı olduğunu belirten belge değildir. Davalı ürünün ayıplı olmadığını savunduğuna göre, ürünün ayıplı olup olmadığı konusunda ürün üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

      Mahkemece, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararı içeriğine, ürünün hukuki ayıplı olduğunun anlaşıldığından, sabit olmayan itirazın reddine kesin olarak karar verilmiş; karar, yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. 2010/19120 2011/7037 Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir....

        Ayıbın çok erken bir safhada tespit edilmiş olmasına rağmen tüketicinin uzun bir süre seçimlik haklarını kullanmamış olması, duruma göre Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde bir hakkın kötüye kullanılması itirazı ile karşılaşabilecektir. Bu durumda, 6502 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince ayıbın açık ya da gizli olduğu husususun bir öneminin bulunmadığı, malın teslim ya da taşınmazın devir tarihinden itibaren altı ay içinde bildirilen ya da dava açılan uyuşmazlıklarda malın ayıplı olmadığına dair ispat yükünün satıcıda, altı aylık süre geçtikten sonra bildirilen ya da dava açılan uyuşmazlıklarda da malın ayıplı olduğuna dair ispat yükünün alıcıda olduğunun kabulü gerekmiştir. Somut olayda; davacının dava konusu daireyi 21/09/2016 tarihinde teslim tutanağı ve ibraname başlıklı yazı ile teslim aldığı ve bu sebeple teslim tutanağında yer alan hususlar bakımından talep hakkı bulunmadığı sabittir....

          Mahkemece yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda; dava konusu yatak odası takımı, yemek odası takımı ve koltuk takımının ayıplı olduğu, yeniden bir onarım ile orijinal durumuna gelme ihtimalinin olmadığı, tüketicinin kullanımından kaynaklı bir arıza olmadığı, üretimden kaynaklı arızaların bulunduğu, mobilyaların toplam bedelinin 14.500,00 TL olduğu, mobilyalarda bulunan kusurların gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği, malın teslimi tarihinden itibaren altı ayda ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğunun kabul edileceği karinesinin aksinin davalı tarafça kanıtlanamadığı, ayıp nedeniyle davacı tüketicinin bedel iadesi yönünde seçimlik hakkını kullanmakta haklı olduğu" gerekçesiyle; davanın kabulüne, Davaya konu mobilya takımının ayıplı olduğunun tespiti ile, satış bedeli olan 14.500,00- TL'nin ayıplı malın davalıya iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayıplı ürünlerin (davacıya hiç teslim edilmeyen...

          Mahkemece davacıdaki ayıplı malın bedelinin tahsiline karar verilmiş ancak tahsil edilen miktarın hüküm fıkrasında gösterilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 31.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            KARAR Davacı, davalıya 29.7.2010 tarihinde 2.500,00 TL bedel karşılığında bir yatak odası takımı sattığını, davalının malın ayıplı olduğundan bahisle Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu ve THH de davalıyı haklı bularak bedel iadesine karar verdiğini, malın ayıplı olduğunu kabul etmediklerini ve bu nedenle Tüketici Hakem Heyeti kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              . - K A R AR- Davacı vekili, Amerikan bezi teslimine ilişkin ihaleyi kazanan müvekkilinin davalı ile hambez alım sözleşmesini imzaladığını, şartnamede yazılı koşullara göre malın tesliminin sözleşmede açıkça kararlaştırıldığını ve davalıdan 50.000 metre bez satın alınarak bedelinin ödendiğini ancak ihale verenin yaptığı muayene sonucu malın fiziksel niteliklerinin şartnameye uygun olmadığı tespit edilerek, malın ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin teminat mektubunu nakde çevrilip, irat kaydedildiğini davalının akde aykırı ve ayıplı mal satması nedeniyle müvekkilinin kar kaybı olduğunu, ayrıca davalının ayıplı mal vermesi ve ihalenin feshi nedeniyle müvekkili şirketin ihale yasaklısı olup, zarara uğradığını, davalının sattığı ayıplı malın parasını iade etmediği gibi malıda teslim etmeyip müvekkilinin ayda 1.000 TL ödediği bir depoda bekletildiğini, müvekkilinin ihale için yaptığı masraflar nedeniyle zararı bulunduğunu iddia ederek toplam 69.700 TL alacaklarının avans faizi ile tahsilini...

                Mahkemece, satım konusu malların 28.10.2003 tarihinde yapılan tespite göre gizli ayıplı olduğunun belirlendiği ve 04.11.2003 tarihinde ayıbın davalıya süresi içinde ihbar olunduğu, ayıplı malın bedelinin düşülmesi halinde davacının akdi ilişkide halen 15.158.-YTL. borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği malları 02.08.2003 tarihinde teslim almıştır. Satıma konu olduğu ileri sürülen mallar üzerinde yapılan tespitin tarihi ise 28.10.2003’dür. Tespit sonucu belirlenen (tüplerin boş, tüplerin patlak, tüp başlıklarının farklı renk olması ve tüpler üzerinde farklı etiketlerin olması veya hiç olmaması) açık ayıp olup, derhal ilk muayenede anlaşılacak hususlardır....

                  UYAP Entegrasyonu