Hukuk Dairesi tarafından mahkememiz kararının kaldırıldığı, kaldırma ilamında belirtilen hususlar çerçevesinde davacı vekiline sözleşmeden dönme mi yoksa ayıp oranında bedelden indirim mi talep ettiğinin sorulduğu, davacı vekili tarafından sunulan 18/03/2021 tarihli dilekçe ile, "ayıp nedeniyle bedelde indirim talebinde bulunduklarını " beyan ettiği, bunun üzerine daha önce rapor düzenleyen bilirkişiye dosyanın tevdii ile eserin kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olup olmadığı hususunda ve bedel indirimi gerekecekse nisbi metoda göre değerlendirme yapması hususunda ek rapor talep edildiği, bilirkişinin hazırladığı ek raporda; yapılmış olan imalatların kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olmadığı, sökülüp kaldırılması sonucunda sıva ve boya tamiratı gerektirecek hasarlar oluşacağı, ancak aşırı zarar doğurmayacağı yönünde görüş bildirdiği, ayrıca nisbi metoda göre bedelde indirim miktarını hesapladığı, hazırlanan ek raporun mahkememizce de hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu...
Dava, satın alınan taşınmazın m2'sinin eksik olması sebebi ile ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak bedelde indirim talebine ilişkindir. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır....
Usul ve yasaya uygun kök ve ek raporlar hükme esas alınarak davacının maddi ve manevi bir zararı bulunmadığından maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davanın haksız fiil hukuki sebebine dayalı açılmamış olduğu, ayıp hukuki sebebine dayalı olarak ise araç maliki olmayan davacının dava ehliyeti olmadığı elirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesinde “Hakim, Türk hukukunu resen uygular” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı, trafik kazası geçirdiğini ve kullandığı aracın hava yastıklarının açılmadığını bu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat istemektedir. Hal böyle olunca hukuki nitelendirme mahkemece yapılarak, araçta kusur olup olmadığı, bu durumun haksız fiil teşkil edip etmediği tespit edilerek işin esasına girilip sonucuna göre hüküm tesisi gerekirkken yanılgılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir....
Eldeki davada davacı dava dilekçesi ile taşınmazın ayıpsız misli ile değişimini talep etmiş, 27.10.2020 tarihli celsede ayıpsız misli ile değişimin mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedelde indirim talebi olduğunu vekili aracılığı ile belirtmiş, yine istinaf dilekçesinde seçimlik talebini bedelde indirim olarak bildirmiştir. Bu halde davacının seçimlik hakkını taşınmaz bedelinden ayıp oranında indirim olarak seçtiğinin kabulü gerekir. Ayıp nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nispi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından, öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Nisbi metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir....
tazminat takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı asil 25/01/2019 tarihli dilekçesi ile delil tespiti masrafı, 1.500,00 TL vekalet ücreti , 5.000,00 TL manevi tazminat, 13.404,19 TL araçtaki değer kaybı, yedek parçanın parasal değerini talep ettiklerini bildirmiştir....
Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır. Somut olayda, tarafların tacir olduğu anlaşıldığına ve davalı-karşı davacıda verilen hizmetin ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre bu ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği dava konusu olayın sonuçlandırılması açısından önem arzetmektedir....
Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır. Somut olayda, tarafların tacir olduğu anlaşıldığına ve davalı-karşı davacıda verilen hizmetin ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre bu ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği dava konusu olayın sonuçlandırılması açısından önem arzetmektedir....
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin ayıplı ifası nedeniyle akdin feshi ile bedelin iadesi, aksi halde bedelde indirim yapılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalıdan 29.12.2003 tarihinde üç adet aracı filo indirimi kullanarak satın aldığını, araçlardan birinin devamlı surette arıza yaptığını öne sürerek, ayıplı aracın yenisiyle değiştirilmesine, veya satış bedelinde indirim yapılmasına, 15.000.000.000 TL. maddi 10.000.000.000 TL. manevi zararın davalıdan tahsiline karar verimesini talep ve dava etmiştir....