Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, davacı ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir....

Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları; sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır. Eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmaması halinde ise diğer seçimlik hakların kullanılması gerekir. Ayıptan doğan zararın varlığı ve miktarı ile zarardan sorumluluğu gerektiren kusurun kanıtlanması konusunda ispat kurallarına bakılmalıdır. HMK'nın 190/1. maddeye göre ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu nedenle ayıptan doğan hakların kullanılması için iş sahibi eserin ayıplı olduğunu kanıtlamak zorundadır....

    A.Ş. aleyhine 06.09.2004 gününde verilen dilekçe ile ayıplı malın iadesi ve tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.03.2008 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, ayıplı malın satışı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, ayıplı mal bedeli ile birlikte davacı yararına manevi tazminat takdir edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur....

      Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıp oranında indirim bedeli istemlidir....

      Yaptırılan bilirkişi incelemesinde ürünün ayıplı olduğu, ambalajlı satışı dikkate alındığında ayıbın açık kabul edilemeyeceği ve bu nedenle gizli varlığının kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Borçlar Yasası’nın 360. maddesi uyarınca eserin ayıplı olması halinde iş sahibi eserin reddi ile bedelin iadesini isteyebileceği gibi ayıbın derecesine göre bedelde indirim yapılmasını isteyebilir. Oysa bilirkişi raporunda bu hususta bir inceleme yapılmış değildir. Sözleşmede ayıplar için garanti verildiğinden garanti süresince iş sahibinin ihbar yükümlülüğünden sözedilemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş ayıbın derecesini bilirkişiye yeniden incelettirmek, eserin tümüyle reddi gerekiyorsa davanın kabulüne, bedelden indirim gerekiyorsa bu miktar kadar bedelinin iadesine karar vermek olmalıdır. Hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

        GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı bedel iadesi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Davacının 30.10.2014 tarihinde 47.600,00 TL fatura bedeli karşılığı davalı şirketten Fiat/Doblo marka araç satın aldığı dosya kapsamı ile sabittir. Davacı kendisine satılan aracın (0) sıfır kilometre olması gerekirken aslında ikinci el kullanılmış bir araç satıldığını belirterek, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte manevi tazminat istekli eldeki davayı ikame etmiştir. Aldırılan 25/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda dava konusu satışı yapılan aracın 69 km kullanım mesafesinde ikinci el olduğu belirlemesi yapılarak, satış tarihi itibariyle 9.250,00 TL aracın değerine etki ettiği belirlenmiştir. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....

        Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Ayıplı mal ve fabrika servis hizmetinden memnun kalmadığını, ilk defa dava açtığını, her iki tarafla da problem yaşadığını, yanlışlıkla fabrika ismini verdiğini, bir yıldır emanet gözüyle kullanmaya korktukları hasarlı mobilyaların henüz borcunun bitmediğini, karşı tarafın gider masraflarının da kendisine yüklenmesinin maddi ve manevi çok ağır geldiğini, hakkını alamadığını bu nedenle istinaf yoluna müracaat etme zarureti olduğunu, gereğini arz ve talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal bedelinin iadesi istemidir. İlk derece mahkemesince "Somut uyuşmazlık bu amir hüküm kapsamında değerlendirildiğinde; yalnızca onarım ve değiştirme hakkının üretici ve ithalatçıya karşı kullanılabilecek haklardan olduğu anlaşılmaktadır. Üretici ile tüketici arasında bir sözleşme ilişkisi olmadığından, tüketicinin üreticiye karşı sözleşmeden dönme veya bedelde indirim haklarını kullanması düşünülemez....

        noter masrafları, ihtarname yazım ücreti olarak avukatlık ücreti için 1.000 TL.maddi tazminat ile yaşanan sıkıntılar, manevi huzursuzluk nedeniyle 3000 TL nin manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir....

          Dava, Finansal Kiralama sözleşmesine konu makine ve parçaların ayıplı olduğu makinadan gerekli randımanın alınamadığı, böylece iş kaybına uğranıldığı iddiası ile açılan sözleşmenin feshi, bedelde indirim ve maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı Finansal Kiralama şirketi vekili sözleşmenin 19.07.2000 tarihinde imzalandığını 4 yıldır ayıp bildirimi yapılmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının eskiyen teknolojiyi başkalarını suçlayarak değiştirmeyi amaçladığını, kira bedellerinin ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar da vekilleri aracılığı ile verdiği dilekçede zamanaşımı itirazında bulunmuşlar ve davanın reddini istemişlerdir....

            UYAP Entegrasyonu