Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde de “... tüketicinin onarım hakkını kullanılmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen ... süresi içerisinde kalmak kaydıyla bir yıl içerisinde aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içerisinde farklı arızaların toplamının 6’dan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumunda tüketicinin malın ücretsiz olarak değiştirilmesini talep edebileceği” hükmü mevcuttur....
Manevi tazminat talebi yönünden, ayıplı mal satımı nedeni ile oluşan zarar davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu olmadığı manevi zararın kişilik değerlerinde oluşan nesnel eksilme olup mal varlığına yönelik zararlar nedeni ile davacı yararına manevi tazminata hükmedilemeyecek olası gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Manevi tazminat taleplerinde 6098 sayılı TBK'nun 56.(818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir....
Manevi tazminat taleplerinde 6098 sayılı TBK'nun 56.(818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir....
…Ltd.Ş.’nin bakiye alacağının 30.222,88 TL anılan bu icra takibine yapılan itiraz yönünden davanın kısmen kabulüne, Asıl davada kötü niyet tazminatı isteminde bulunulmuş ise de alacaklının kötü niyeti kanıtlanmadığı istemin reddine kesin ve geçici teminatların tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ise de satılan malın ayıplı olması ve feshin haklı olması nedeniyle bu istemin reddine, Asıl davada manevi tazminat isteminde bulunulmuş ise de malın ayıplı olduğu, davacının ihaleden yasaklanması kararı nedeniyle manevi tazminat talep edemeyeceği, birleşen dava yönünden ise; davacı ... tarafından sözleşme haklı nedenle feshedildiği, ilk ihalede ikinci en düşük teklifi veren firma ile ikinci ihale arasındaki fiyat farkı olarak 60.558,00 TL‘nin ihtarname ile belirlenen 30/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı .....Ltd.Ş.’den tahsiline karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece, Davanın kısmen kabulü ile 4.743-TL'nin 30.01.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin 100-TL istemin reddi karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde geç teslim nedeniyle kira tazminatı, ayıplı işler nedeniyle değer kaybı ve yine ayıplı işler nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece yalnızca kira tazminatı yönünden kısmen kabul kararı verilmiş olmakla davacının ayıplı işler nedeniyle değer kaybı ve maddi-manevi tazminat talebine ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....
Mahkememizce davayı aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde davacı vekiline duruşmada sorulduğunda davacı vekili tarafından; söz konusu ayıplı mobilyayı müvekkilinin kendisinin bizzat kullanma niyetiyle aldığını, faturanın şirket adına kesilmesinin sebebinin söz konusu şirketin yetkilisinin müvekkilinin eşi olması hem de müvekkilinin ev adresi ile şirketin adresinin aynı olması sebebiyle olduğunu, kısacası bu adresin ev adresi olduğunu ve müvekkilinin bu mobilyayı kendisinin kullanması için aldığını beyan etmiştir....
-K A R AR- Asıl dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan zarara karşılık maddi-manevi tazminatın tahsili , karşı dava ise, asıl dava konusu malın bedeli, haksız iade nedeniyle iade edilen malın gümrükte beklemesinden doğan ardiye bedeli ve imha masraflarının tahsili istemine ilişkindir. Asıl davada davalı vekili, dava konusu malların ayıplı olmadığını ve süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Karşı davada davalı vekili, karşı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalı-karşı davacının ihracat yoluyla ......
Davalı vekili özetle; üretilen servislerin sözleşmeye uygun üretildiğini, taraflarınca koku hususunun kabul edildiğini, ancak sözleşmede belirtilen kağıdın cinsinin kullanılması halinde nerede üretim yapılırsa yapılsın aynı kokunun olacağını, ürünlerin 04.12.2017 tarihinde davacının deposuna teslim edildiğini, ancak 1 ay 3 gün sonra davacının şikayeti bildirdiğini, TTK 23. maddesine göre süresinde ayıp ihbarı bulunmadığını, davacının davalı tarafından malın incelenmesini sağlamadığını, ürünün yüzde yetmiş beşinin kullanılmış olması karşısında kalanının iadesi isteminin hayatın olağan akışına uymadığını, manevi tazminat isteminin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış 2012/4839-10439 sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir. Ancak satış sözleşmesi yapıldığı anda telefonun klonlanmış olup olmadığı, satış sonrası tüketici tarafından klonlama yapılıp yapılmadığı, ayıbın gizli ayıpmı; açık ayıpmı olduğu, süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı konularında Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ve mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:......