Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2008/5841 esas sayılı dosyası ile icra takibine konulan bonolar nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, zarar ve masraf talebi ile manevi tazminat taleplerinin sübut bulmadığından ve şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’na göre; bir maldaki ayıp; satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 194 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş ve ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın hile ile gizlenmesi halinde sorumluluğu kaldıran her şartın batıl olduğu, açıkça ifade edilmiştir....

    Manevi tazminat taleplerinde 6098 sayılı TBK'nun 56.(818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir....

    Manevi tazminat taleplerinde 6098 sayılı TBK'nun 56.(818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir....

    Esas sayılı takip dosyasında, "faturadan doğan alacak" sebebine dayalı olarak 57.446,27 TL asıl alacağın tahsili istemiyle 04/06/2018 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf ürünlerin ayıplı olduğunu savunmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 23/1-c maddesi; "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 223/2....

      İcra Müdürlüğü'nün 2018/19656 Esas sayılı takip dosyasında, "faturadan doğan alacak" sebebine dayalı olarak 57.446,27 TL asıl alacağın tahsili istemiyle 04/06/2018 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf ürünlerin ayıplı olduğunu savunmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 23/1- c maddesi; "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....

      Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalata ilişkin bedel iadesi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Dava dilekçesinin incelenmesinde; davacıya ait kumaşların boyanmasına ilişkin davalı yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalatın ayıplı olması nedeniyle ticari olarak kumaşlardan faydalanmanın imkansız hale gelmesi nedeniyle boyama işlemi yapılan kumaşların bedeli olan 134.626,97 USD'nin davalı yükleniciden tahsili, bir kısım kumaşların düzeltilmesi için dava dışı bir firmaya yeniden boyama yaptırılarak harcanmış olan 6.796,08 USD'nin davalı yükleniciden tahsili ve dava konusu kumaşların ihracat yapılarak yurt dışına gönderilmesi sonucu ayıplı çıkan kumaşlar nedeniyle davacının ticari itibarının zedelenmesi nedeniyle 50.000,00 USD manevi tazminatın davalıdan tahsili yönünde dava açıldığı anlaşılmaktadır....

        Mahkemece, davacının manevi tazminat talebinin reddine, aracın yenisi ile değiştirilmesiyle ilgili davanın kabulüne, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan satın aldığı aracın gizli ayıplı olduğunu iddia etmiş; Mahkeme ise 20.02.2012 tarihli bilirkişi raporunu benimseyerek, hüküm tesis etmiştir. Oysa, dosyada alınan bu rapor yetersizdir....

          Mahkememizce davayı aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde davacı vekiline duruşmada sorulduğunda davacı vekili tarafından; söz konusu ayıplı mobilyayı müvekkilinin kendisinin bizzat kullanma niyetiyle aldığını, faturanın şirket adına kesilmesinin sebebinin söz konusu şirketin yetkilisinin müvekkilinin eşi olması hem de müvekkilinin ev adresi ile şirketin adresinin aynı olması sebebiyle olduğunu, kısacası bu adresin ev adresi olduğunu ve müvekkilinin bu mobilyayı kendisinin kullanması için aldığını beyan etmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi, maddi ve manevi tazminat talebi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... Oto A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.031,47 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış 2012/4839-10439 sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir. Ancak satış sözleşmesi yapıldığı anda telefonun klonlanmış olup olmadığı, satış sonrası tüketici tarafından klonlama yapılıp yapılmadığı, ayıbın gizli ayıpmı; açık ayıpmı olduğu, süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı konularında Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ve mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:......

                UYAP Entegrasyonu